Bağımsız araştırma şirketi Statista tarafından yapılan araştırmaya göre, 2017 yılında, dünya çapında ücretsiz kullanılacak mobil uygulama sayısı 253,91 milyara ulaşacak. TechNavio’ya göre ise 2019 yılına kadar mobil uygulama pazarı yüzde 31 oranında büyüyecek. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı E-GÜVEN, yenilikçi ürünleriyle kullanıcıların hayatlarını kolaylaştırmaya devam ediyor. E-GÜVEN’in kullanıcıların hizmetine sunduğu Pikzum uygulaması, mobil cihazlar üzerinde çekilen fotoğraflara konum bilgisi ve zaman damgası ekleyerek hukuki delil niteliği oluşturulmasını sağlıyor. Uygulama, iOS ve Android marketlerden ücretsiz indirilebiliyor.
E-GÜVEN delili cepten çıkarttı Günümüzün vazgeçilmezleri arasında olan akıllı cihazlar hayatı kolaylaştırıyor. İş ve özel hayatımıza dokunan mobil uygulamalar birçok gereksinimimizi karşılarken, kullanım alanları da her geçen gün artıyor. E-dönüşüm alanında kurumların ve bireylerin hızlı, kolay ve güvenilir işlem yapabilmelerini sağlayan E-GÜVEN, sunduğu yenilikçi hizmetlerle dikkat çekiyor. Firma tarafından yeni geliştirilen Pikzum uygulamasıyla fotoğraflara konum bilgisi ve zaman damgası ekleniyor. Uygulama ile artık mobil cihazlarla çekilen fotoğraflar hukuki anlamda delil niteliği taşıyor. Uygulama üzerinden çekilen fotoğrafların zaman bilgisi değiştirilemiyor ve fotoğraf boyutu ile oynanamıyor. Fotoğrafların kanıt niteliği taşıyıp taşımadığı, uygulama için tasarlanan site üzerinden de doğrulanabiliyor. Mobil cihazlar ile daha önceden çekilen fotoğraflar ise bu uygulama ile kullanılamıyor.
Pikzum ile hak ihlalleri engellenebilecek Pikzum ile çekilen fotoğraflarda, üretildiği zamanın, enlem ve boylam ayrıntıları konum bilgisiyle birlikte fotoğrafların üzerinde yer alıyor. Hukuki olarak geçerli delil oluşturma fırsatı veren uygulama, yaşanan sorunların hızlı ve kolay şekilde çözüme kavuşturulmasını sağlıyor. Uygulamayla çekilen fotoğraflar, Whatsapp, SMS veya e-posta ile istenilen kurum veya kişiler ile paylaşılabiliyor. Kanıt dosyasını içeren fotoğraf ise kanıt niteliği bozulmaması için yalnızca e-posta aracılığıyla iletilebiliyor.
Kanıtlar cepte taşınacak Yenilikçi ve hayatı kolaylaştıran çözümleri bireylerin ve kurumların hizmetine sunduklarını belirten E-GÜVEN İş Geliştirme, Satış ve Pazarlama Direktörü Ayşegül Tüzün, “Geliştirdiğimiz ürünlerle kullanıcılar için değer yaratmaya devam ediyoruz. Yenilikçi bir ürün olan Pikzum, mobil cihazlarla çekilen fotoğraflara zaman bilgisini ekleyerek yasal geçerlilik kazandırıyor. Pikzum ile çekilen kanıt niteliğine sahip fotoğraflar, bireylerin ve kurumların karşılaştıkları olayların hukuki yollarla çok daha hızlı ve kolay çözülmesini sağlıyor.” dedi.
Çekilen fotoğraflar nasıl yasal geçerli olacak? Uygulama ile çekilen fotoğraflarda enlem ve boylam bilgileriyle zaman damgası yer alıyor. Bu bilgiler değiştirilemiyor. Zaman damgası, 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda tanımlandığı üzere, elektronik verinin, üretildiği, değiştirildiği, gönderildiği, alındığı veya kaydedildiği zamanın tespit edilmesi amacıyla, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı tarafından elektronik imzayla doğrulanan bir kayıt.
Online alışveriş, mağazalara da müşteri getiriyor Perakende markalarına e-ticaret platformları ve omni-kanal çözümler sağlayan Positive A Digital Approach’ın Kurucu Ortağı Caner Istı, perakendede markanın fiziksel mağazalarını e-ticaret sitesi ile entegre etmesinin önemine dikkat çekti. Istı, ürünü internetten satın alarak mağazadan teslim almayı tercih eden her iki kişiden birinin mağaza içinde de harcama yapma potansiyeli olduğunu belirtti. E-ticaret dünyadaki ve Türkiye’deki büyümesini sürdürürken, perakende sektörü “E-ticaret mağazacılığı bitirecek mi? Gelecekte fiziksel mağazacılık olacak mı?” gibi soruların yanıtlarını arıyor. Perakende markalarına e-ticaret platformları ve omni-kanal çözümler sağlayan Positive A Digital Approach’ın Kurucu Ortağı Caner Istı, bu soruların artık gündem dışı kalması gerektiğini belirterek, dünyada yeni trendin online alışveriş ile mağazacılığı birleştirmek olduğunu söyledi. İnternet üzerinden sipariş verip, ürünlerini mağazadan teslim almak isteyen yani Click & Collect’i tercih eden tüketicilerin önemli bir kısmının, ürünü mağazadan alırken mağaza içinde de ayrıca harcama yaptığına dikkat çeken Istı, “Bu oran bir İngiliz perakendecisi için yüzde 25 iken, bazı ABD markalarında yüzde 27 seviyesinde bulunuyor. Mağazadayken özel indirim ya da kampanya sunulması durumunda yüzde 48’lere kadar ulaşıyor. Yani ürün teslim almaya gelen neredeyse her iki kişiden birine başka bir ürün daha satılıyor” dedi.
Ayakkabı ve hazır giyimde önemli fırsatlar var Istı’nın verdiği bilgilere göre, tüketicilerin ekstra para harcama eğilimi perakende mağazasının faaliyet alanına göre değişiklik gösteriyor. Örneğin, Click & Collect yöntemi ile internet üzerinden ev dekorasyonu alışverişi yapan 10 kişiden dördü, internette harcadığı tutarın yüzde 50’sinden fazlasını da mağazaya gittiğinde ekstra harcama olarak gerçekleştiriyor. Istı bu durumu “Bir anlamda Click & Collect yöntemi, alışverişin online mağazada başlayıp fiziksel mağazada devam etmesi için bir araç oluyor. Click & Collect’in en çok kullanıldığı alan olan ayakkabı ve hazır giyim, mağaza içindeki harcamaları artırmak için önemli bir potansiyel barındırıyor” sözleri ile ifade etti.
Mobil, mağazalara yeni bir kapı Mağazaya gelen tüketicileri markanın internet sitesinde gezmeye teşvik etmenin de önemli olduğunu ifade eden Caner Istı, “InMoment tarafından yapılan bir araştırmaya göre, mağaza içindeyken perakendecinin internet sitesine giren tüketiciler, siteyi ziyaret etmeyenlere kıyasla mağaza içinde 2,2 kat daha fazla zaman geçiriyorlar. Bu yöntemi tercih edenlerin yüzde 72’sinin 44 yaş altında olması da dikkat çekici. Raporlar, alışverişten önce ya da alışveriş sırasında mobil cihaz kullanımının geçtiğimiz yıl ABD’deki mağaza içi satışlara etkisinin yüzde 28 oranında yani 1 trilyon dolar tutarında olduğunu gösteriyor. Perakendeciler, tüketicilerin mağazaya gelmeden önce mobilde arama yaptıkları gerçeğinin getirdiği avantajdan mutlaka yararlanmalılar. Mobili mağazalarına açılan yeni bir giriş kapısı gibi düşünmeliler” dedi. Bir ürünü online olarak satın almadan önce mağazada incelemeyi ifade eden “showrooming” ve önce online olarak inceleyip sonra fiziksel mağazada satın alma anlamına gelen “webrooming” de yükselen trendler arasında bulunuyor. İngiltere’de gerçekleştirilen bir araştırma, tüketicilerin sırası ile yüzde 75 ve yüzde 72 oranlarında bu iki seçeneği kullanmayı planladıklarını gösteriyor. Bu oranlar, 2015’e kıyasla ortalama yüzde 20’lik bir artışa işaret ediyor.