İlk teravih namazımızı kıldık, bu gün ilk orucumuzu tutuyoruz. Müslümanlar bu mübarek ayın  yolunu gözlüyordu Hoş Geldin 11 ayın sultanı… Diyanet İşleri Başkanımız bu yılı ‘Gelin Gönüller Yapalım” sloganı ile girdi. Hocamız; “Her sene ramazan, kalbimize, yüreğimize çöken kötülükleri ortadan kaldırmak için gelir…Ramazan bizi değiştirsin. Bu değişime önce kendimizden başlayalım, sonra gönüller yapalım! Ne güzel bir öneri.  Gelin hemen şimdi, kalpleri inşaa edelim. Kırık kalpleri onaralım” diyor. Yunusumuz ne demiş; “Ben gelmedim da'vi için benim işim sevi için Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim” Evet  “ Hepimiz bu dünyaya geçici bir süreliğine misafir olarak geldik ve Allah her birimize ‘ömür’ dediğimiz bir sermaye vermiştir. Hepimiz bu ömür sermayesini tüketmeye geliyoruz ve hepimiz bu dünyaya imtihan olmaya geliyoruz. Çünkü iman ediyoruz ki ebedi bir hayat var, sonsuz bir hayat var. O sonsuz hayatı kazanmanın yeridir dünya ve biz bu dünyayı, bu dünya hayatını çok iyi değerlendirmek için gönderilmişiz. Ancak, dünyanın, hayatın akışı içerisinde bazen kendimizi ihmal ediyoruz, kalbimizi ihmal ediyoruz, kardeşimizi, dostumuzu ihmal ediyoruz. Dünya hayatını bir gayeye dönüştürüyoruz bazen. İşte Ramazan her sene bize dünya hayatının bu akışına teslim olmamayı öğretmeye geliyor. Bizi değiştirmeye geliyor. Bizim kalbimize, yüreğimize çöken kötülükleri ortadan kaldırmak için geliyor. Ancak biz ramazanı değiştirmeye kalkıyoruz.   RAMAZANI ŞATAFATA DÖNÜŞTÜRMEK Görmez “Ramazanı kendi dünyamızda bir şatafata, bir eğlenceye dönüştürmeyelim…”diyerek Ramazan’ı şatafata ve eğlenceye dönüştürmeyelim” uyarısı yaparak: “Bütün ibadetlerimiz bizi değiştirmeye geliyor, ama biz ibadetlerimizi değiştirmeye kalkışıyoruz. Onun için her sene diyoruz ki, ‘ramazan bizi değiştirsin, biz ramazanı değiştirmeyelim’ Biz ramazanı kendi dünyamızda bir şatafata, bir eğlenceye dönüştürmeyelim. Ramazan, Kur'an ve sünnet tarafından bizi değiştirmek üzere nasıl programlanmışsa o programa tabi olarak kendimizi ramazanın o rahmet eline teslim etmeliyiz. Ramazan bizi değiştirmeli, biz ramazanı değiştirmemeliyiz. Ramazan elbette bir coşkudur aynı zamanda. Ama bu coşku bir eğlence, bir şatafat ve bir gösteriye asla dönüşmemeli.“İftar vaktini sevinçleri paylaştığımız bir ana dönüştürmeliyiz, birbirimizi ağırladığımız israf sofralarına değil…”İftar vakti ramazanda çok önemli bir vakittir. Namazda secde anı ne kadar değerli ve kıymetli ise, ramazanda iftar anı o kadar değerli ve kıymetlidir. Secdede yapılan dualar nasıl makbul ise, iftar vaktinde yaptığımız dualar öyle makbuldür Rabbimizin katında. Öyleyse iftar vaktini sevinçleri paylaştığımız bir ana dönüştürmeliyiz ve biz iftar sofralarımızı sadece birbirimizi ağırladığımız israf sofralarına dönüştürmemeliyiz. Zira iftar sofraları bizi her türlü israftan korumak üzere aynı zamanda gerçekleştireceğimiz bir ibadettir, bunun farkında olmayız. “Ramazan’da hanelerimizi ve gönüllerimizi orucu bizimle idrak edecek herkese açık tutmalıyız…” Ramazan’da hanelerimizi ve gönüllerimizi orucu bizimle idrak edecek herkese açık tutmalıyız. Zenginler sadece zenginleri ağırlamasın, zenginler fakir kardeşlerini ağırlasın, fakirler zengin kardeşlerini sofralarında ağırlasınlar. Bizimle aynı değere sahip, Rabbimiz katında belki de bizden daha değerli, daha kıymetli nice kardeşlerimizi ihmal ediyoruz. İşte ramazanın ruhu budur. Ramazan bize bu ruhu kazandırmak için gelir. Yoksa zenginlerin yine zenginlerle sofralarda buluştuğu, fakirlerin de sadece fakirlerle bir araya geldiği bir ay değildir Ramazan.   İFTAR ÇADIRLARINI REKLAMA DÖNÜŞTÜRMEK Son yıllarda bütün şehirlerde iftar çadırları kuruluyor. Özellikle işinden çıkmış, iftar vaktinde evine ulaşamayan nice insanların oralarda sıcak bir çorba içmesini sağlamak ne kadar güzel bir adet, ne kadar güzel bir gelenek. Ancak bu asla bir reklam, bir tanıtım ve bir gösteriye dönüştürülmemeli. Özellikle yerel idarelerimiz, mahalli idarelerimiz bu konuda çok daha dikkatli olmalı. Yeni bir iyilik adabına, yeni bir hayır adabına, yeni bir infak adabına ihtiyaç var. Değerli hocam Mehmet Görmez’in Ramazan uyarılarının en önemli bölümlerini siz okuyucularıma aktardım, çünkü bu kısımları basına çok yansımadı. Bu konuları önemsiyorum. Bir de yerel manada uyarı yapayım, Ramazan davulcularına bu uyarım. Safura kaldırmak için, ritimsiz ve aşırı şekilde davul çalmayın. İhtiyarı var, hastası var çocuğu var. Artık oruç tutmak isteyen cep telefonunu kurarak safura kalkıyır. Siz kültürü devam ettirin o kadar