Yüce Allah Kur’an-ı Keriminde mükerreren(çok tekrar yaparak) insanları yaratılmış olan mahlukata bakarak yaratılış hikmetleri konusunda ibret almaya davet etmektedir.Misalen: gece –gündüz’ün deveranına , mevsimlerin oluşmasına, Küre-i arzın yaratılışına , semanın direksiz durmasına bakarak bunların oluşumu ve yaratılış sebebleri konusunda düşünceye sevketmektedir. Kur’an da sık tekrarla(Efelatefekkerun,Efelayağkılun ,Tezekkerun,Teşkürun) gibi birçok ayet-i kerimelerin sonlarında insanları düşünceye ve ibret almaya işaret buyurmaktadır.Aklınıznerede,hala ibret almıyacakmısınız, gibi uyarılarda bulunmaktadır.Bizleri düşünmeye davet etmektedir.Ben özellikle dağları ve bunların oluşum sebeblerini çok tefekkür ederim.( Allah biz dağları dünyanın dengesi için direk yaptık) buyuruyor. Eğer dağlar olmasaydı, denizlerdeki gel-git olayları sonucu dünyamız su altında kalır yer yüzü yaşanmaz hale gelirdi.Belkide gel-git olayına gerek bile kalmazdı.Dağlar yeryüzünün su deposudur, madenlere,hazinedir,mahzendir.ormanlarınhamisidir.Ormanlarınsayılamıyacak kadar hikmetleri vardır.Bunları incelerken boş boş bakarak sathi bir nazarla bakmamak lazımdır.Allah namına ve ibret nazarı ile bakıp hem yaratanını hatırlamak hem de bu bakış sonucu uhrevi netice elde etmektir.O zaman dünyaya ve yaratılmışlara bakış açımız değişecektir Cenab-ı Hak Kuran-ı keriminde ( asra yemin olsun ki insanlar hüsranda dır,zarardadır,ancak iman edip faydalı iş yapanlar hariç ila ahir….) buyurulmaktadır. Bu zamanda özellikle insanları iyiliğe ve hayra çağıran pek azdır. Yine Alemlerin Rabbi tin suresinde ( Vettinivezzeytuni) buyurarak incire ve zeytine yemin etmektedir.Acaba bu yeminin hikmeti farikası nedir.İncir ağacının çekrideği ancak toplu iğne başı kadar. O nokta gibi maddeden koca bir ağaç ve üzerinde binlerce yemiş , içinde trilyonca çekirdek halk edilmiş. Acaba bu tatlı tulumbacıklar nasıl bir fabrikada üretiliyor.Bu konuda bir fikir teattisinde buluna biliyormuyuz,kafa yora biliyormuyuz.Zeytin veya zeytun bir odundan,bir ağaçtan en gıdalı yağın nasıl oluştuğu hakkında acaba bir gün fikir denizine dalabildikmi? Yoksa besmelesiz ve destursuz yemeye devam mı ettik.Yer yüzün de ki ibret almamız gereken ayetlerden bunlar denizde ancak birkatredir.Bu gün bu gerçekler sebebler ve tabiat perdesi altında unutulmuş,insnlar da galiba uyutulmuş toplum böylece düşünce karanlığına mahkum edilmiştir.Ben bu gün acizane bu gerçeklerin üzerinde ki tozların temizlenerek gerçek yüzlerinin insanlara gösterilmesinin zamanı geldi kanaatindeyim.Bu gün insanların mana yönü aç kalmıştır.O yöne temas eden toplumda gayet az olduğu kanısın dayım.Günde epeyce bir gazeteye bakıp inceliyorum.Acizane gördüğüm hep günü birlik , çoğu da siyasi olayların tekrarı konular.İnanın insanlar bunları izlemekten ve dilemekten iyice bıkmışlar, doymuşlar. Tıka basa doymuş bir insana en ala yemekleri de getirsen halk tabiri ile mırın-kırın yer.Bu gün insanların: Ruhları aç kalpleri aç manevi yönden doyumsuz,ruhlarbunalımda,ben bunların acilen karınca kararınca herkesin el atarak tedavi etmesine ihtiyaç olduğu fikrindeyim.Haşa akıl vermek belki benim hakkım da değil haddimde.Ben bir eğitimciyim bu işin içindeyim.Özellik le genç kuşaklarda bu boşluğun olduğunu daha çok müşahede ediyorum.Hayat vur patlasın çal oynasınla sona ermiyor.Bir soralım ey insan nereden geldin,nereye gidiyorsun ,burada işin ne nereye gideceksin diye soralım ve cevap almaya çalışalım.Bakalım nasıl bir cevapla karşılaşacağız.İnşallah yolumuz kur’an yolu o yolda önderimiz Allah’ın Rasulü ve onun izlediği sırat-ı müstekım olsun. Hatamız ve kusurumuz varsa af’ola.Allah’a emanet olun. Ahmet OĞUZ