Dünkü yazımıza kaldığımız yerden devam edelim. Ömer b.Abdülaziz’in kayınbabası ölünce yerine kuzeni I. Velid halife oldu. I. Velid706 yılında Ömer’i Medine’ye vali olarak atadı. Keyfî uygulamalarda bulunandiğer valilerin aksine Ömer, şehre gelirgelmez hadis bilen 10 dindar kimseden bir meclis kurdu. Bütün mühim işleribunlarla görüşüp karara bağladıktan sonra uygulamaya koyuldu.  Efendimiz ve 4 halifenin yolundan yürüyeceğinibelli etti. Medine’deki adil idareden haberdar olanlar, özellikle Irak’ın valisiolan Haccac bin Yusuf’un şiddetli ve gayri adil idaresinden hoşnutsuz olanlar,Medine’ye göçe başladılar.

Ömer’in ünü bütün Müslüman Emevi ülkesine yayılmıştır. 717dehalife olan amcası oğlu Süleymân bin Abdülmelik vefat edince, Alim Reca b.Hayyan’in desteği sayesinde halife seçilir. Abdülmelik’in oğulları Yezid veHişam tarafından buna itiraz edilmişse de halkın teveccühüyle bu iş tamamlanır.

Ömer, kendi adının anıldığı hilafet fermanı okunduğunda  “Vallahi, ben bu işi asla Allah’tanistememiştim.”(Demek ki neymiş, görev istenmez verilirmiş. Nerde…)

Ne var ki salih iradeler, onu böylesine tehlikeli anlariçin seçmisti.

Ömer: Büyük hukukçu Salim’us-Sûddî’ye: “Hilafetim, senisevindir mi, üzdü mü?” diye sorar.

Sûddî: “İnsanların hesabına sevindim; ama senin payına daüzüldüm.”der.

Ömer: “Nefsimin helakınden korkuyorum!”Deyince Sûddî ona:“Korkuyorsan çok iyi… Çünkü ben de korkmamandan endişeliydim.”Diye düşüncesinisöyler.

Ömer:“Bana bir öğüt ver!” Sûddî: “Şunu unutma: Babamız Adem, bir tek günah için cennetten çıkarıldı

İşte örnek halifemiz böyle bir insandı, bir tek günahtanbile köşe bucak kaçmıştır.  

 

İLK HUTBESİ

“Ey Nas! KuşkusuzKur’an’dan sonra Kitap, Muhammed (sav)’den sonra Peygamber yoktur. Bilesinizki, ben hakim değil infaz ediciyim. Kanun koyucu değil tâbiyim. Ben sizinhiçbirinizden daha hayırlı değilim; üstelik içinizde yükü en ağır olan kişiyim.Zalim devlet reisinden kaçan adam zalim değildir. Şurasını iyi biliniz ki,Allah’a isyan hususunda kula itaat edilmez.”

Tayinde en çokdikkate aldığı konu; ehliyet, ilim, takva ve salih ameldi. O, devletesadıkane hizmet verecek idarecilere görev verdi. Böylece hilafet müessesesitaze kanla takviye edilmiş ve dört halife devrindeki canlılığına kavuşmuştur.

Dürüstlüğü ve cömertliği hakkında söylenen hikâyeler dezamanımıza kadar gelmiştir. Emevi idarecilerinin el koydukları arazileri fakirçiftçilere dağıtmış ve bu nedenle bu toprakları tapu almadan kullanan üsttabakanın kızmasına hedef olmuştur.

Bir rüşvet olarak kabul edilebilir diye nadiren hediyekabul ederdi. Bir halife kızı, diğer halifenin kız kardeşi ve son olarak kocasıhalife olan, karısının mücevherden takılarını devlet hazinesine bağışlamasınıtelkin etmiştir. Şeriat kurallarının daha katıca uygulanması için tedbiraldırmıştır.

Emevi idaresindeki ülkelerde Cuma hutbelerinde DördüncüHalife Ali bin Ebu Talib’e la ’net okumak âdet olmuştu. Ömer halife olunca, buâdeti kaldırdı,ve yerine Kuran’dan Nahl 90. ayetin okunmasını sağladı.

Zira kendisinden rivayet edildiğine göre babası hutbedeHz. Ali (R.A)’nin adının zikredildiği yere gelince kekeler, dili tutulurdu.Oğlu Ömer, niçin öyle yaptığını sorduğunda söyle cevap verdi:

“Oğulcağızım! Bilesin ki, Ali b. Ebu Talip hakkında bizimbildiklerimizi halk bilse, bizden ayrılıp onun çocuklarına tâbi olurlar.”

Halife Ömer’in en büyük hizmetlerinden bir tanesi dehadislerin toplanması konusunda yaptırdığı çalışmadır. Halifeliği sırasındahadislerin derlenip toplanması emrini verdi. Dağınık bir şekilde bulunanhadislerin derlenip toplanmasını valilere emreden ve yazı gönderen ilk kişiodur. Hatta çöllerde yaşayan insanlara bile hadis öğretmek maksadıylagörevliler tayin etti.(Kaynak İmadüddin Halil/Halife Ömer b. Abdülaziz s.78/79)

Tabi bu makaleyi, bugünün insanlarına örnek olsun diyeyazmışımdır. Başka bir maksatım da yoktur.

Kalın sağlıcakla.