Görsel/uzamsal zekânın, resimler ve imgelerzekâsı yada görsel dünyayı doğru olarak algılama ve kişinin kendi görselyaşantılarını yeniden yaratma kapasitesi olduğu belirtilmektedir. Şekil, renk,biçim ve dokunuşu "zihin gözü" ile görme ve bunları resim olaraksomut temsillerine dönüştürme yeteneğini içerdiği ileri sürülmektedir.Bazı açılardan görselzekânın insan beyninin kullandığı ilk dil olduğu söylenmektedir. Bu zekâ,duyusal-motor algının keskinleşmesi ile başladığı belirtilmektedir. Daha sonra,renk, şekil, biçim, dokunuş, derinlik, boyut ve bunlar arasındaki ilişkileriayrıştırdığı ileri sürülmektedir.

Görsel/uzamsal zekâgelişirken, el-göz eşgüdümü ve ince devinim kontrolü ile kişinin, algılananşekil ve renkleri, çeşitli ortamlarda yeniden oluşturma yeteneği degelişmektedir.

Ressam, heykeltıraş, mimarve grafik desinatörü gibi mesleklerin uygulayıcıları, zihinlerindeki imgeleri,yaratmakta ya da geliştirmekte oldukları yeni nesnelere aktarmaktadırlar.Bireyin olası her şeyi gözünde canlandırıp hayal kurabilmesi, hayalindekiyerlere sanal yolculuklar yapabilmesi ve daha önce hiç yapmadığı şeyleriyaratabilmesi ve buluş yeteneği, bu zekâ türünün özellikleri olarakgösterilmektedir.

Uzamsal zekâ, uzay / zamansürekliliği içinde, nesnelerin yerleşimi ve aralarındaki ilişkiyleilgilenmektedir. Bir nesnenin diğer bir nesne ile ilişkili olması, öğrenmeningörsel/uzamsal biçiminin, uzamsal tarafını oluşturan çekirdeği olduğubelirtilmektedir.

Bu açıklama yön duygusunuda kapsamaktadır; diğer bir deyişle, yaşanılan çevreyi dolduran nesnelere görenerede olduğunu bilme yeteneği ve bir yerden başka bir yere kolaylıklagidebilme becerisi bu zekâ türünün özelliği olarak gösterilmektedir (Bellenka,1997; Bumen, 2004).

 

BEDENSEL- KİNETİK ZEKÂ

Bu zekâ türünün, bedenselolarak gerçekleştirilen hareketlerin tümüyle ve ellerin hareketleri ile ilgiliolduğu belirtilmektedir. Beden hareketlerini kontrol etmeyi ve yorumlamayı,fiziksel nesneler ile uğraşmayı, beden ve zihin arasında bir uyum oluşmasınısağladığı ileri sürülmektedir.

Bedensel zekânın gelişimisadece atletik yapıda olanlarla sınırlanmamaktadır.

Doğuştan gelen kinetikpotansiyeller, çocukların yürüme potansiyelleri, gelişimin herhangi birevresinde motor hareketleri kazanabilme ve geliştirebilme yetenekleri ile yüzifadeleri, duruş ve diğer bir deyişle 'beden dili' ile ifade edilebilenincelikler, bu zekânın özelliklerin olarak gösterilmektedir.

Bir cerrahın açık kalpameliyatı yaparken yada da bir uçakta pilotun göstergelerin ince ayarınıyaparken gösterdiği ince-motor kontrolün, bu zekanın gelişmiş olduğunun göstergesiolduğu ileri sürülmektedir (Bellenka, 1997; Bumen, 2004).

Kendi oğlum dahil, kinetikzekaya sahip bir çok öğrenciyi yakından izleyen biri olarak, şunusöyleyebilirim: “ Bu çocuklar  da kendiaralarında farklılık arz ediyor. Kimisinin dikkat dağınıklığı söz konusu iken,kimisinin dersleri gayet iyi ancak sınıfta kontrol etmene zorlanıyorsunuz.Bunlar birde dokunsal zeka guruplarına yakınlar, bu nedenle, dokunulmaktan çokhoşlanıyorlar. Saçlarını sevmeniz(ebeveyn yapmalı), sırtını kaşımanızdan çokhoşlanırlar.

Kinetik Zekaya sahipçocuklar, çok hareketlidir, sınıfta bile yerlerinde duramazlar. Durdurmakisteseniz de durmazlar. Bu nedenle sorun çıkabilir. Sabırlı olup, sportifetkinliklerle enerjilerini almanız gerekiyor.

Kalın sağlıcakla.

Yarın devam edecek