İnsan grip olunca, dinlenme ihtiyacı duyuyor. Bizde haftasonunu evde geçirince, yine kitaplara sarıldık.
Bu arada bir televizyon kanalında Hz. ÜftedaHazretlerinin hayatı anlatılıyordu. Şöyle kaynaklara sarılıp, Hazretin hayatınıbir defa daha okuma fırsatına kavuştum.
Sonra arkama yaslandım, günümüz alimleri İle camilerdearkasında namaz kıldığımız imam hatipleri karşılaştırdım. Ardından da bugünküyazımı yazmaya karar verdim.
Öncelikle şunu belirtiyim, bir Müslüman olarak imam hatipkardeşlerimize büyük saygım vardır bu biline...
Ancak gördüğüm eksiklikleri de yazmazsam haksızlıkkarşısında susmuş olurum ki, bu da bizi Allah göstermesin dilsiz şeytan yapar.Bunun için, görevlerinin hakkını veren kardeşlerimizi bu yazımız kapsamındatenzih ediyoruz.
Bir tespit ile yazıma giriş yapmak istiyorum. Bugün,Müslümanlar olarak ülkemizde kendi dinimizi tebliğ etme noktasında tam birözgürlük içindeyiz, aksini söyleyen dili şişer!
Bu bağlamda kendisi de bir imam hatip olan Hz. Üftade’ninhayatından birkaç not aktarmak istiyorum.
HOCALIK VE MADDE
Kaynaklarda: “Şeyhinin vefat ettiği 918’e (1512) kadaryaklaşık sekiz yıl kendisine hizmet etti. Güzel sesiyle Bursa Ulucamii’nde veDoğan Bey Mescidi’nde ezan okudu.Birkaç akçelik maaşı kabul ettiği için rüyasında, “Mertebenden üftâde oldun”(düştün) diye uyarıldığının ertesi günü para karşılığı ezan okumayı bırakır…”
Peki Üftade Hazretleri sonra ne yaptı: “Bu olayın ardından ipekçilikve düğmecilik yaparak, kitap istinsah ederek geçimini sağladı. Bir yandan dafahrî imamlık ve müezzinlik görevini sürdürdü. Otuz beş yaşları civarında vaazve irşada başladı…”
Bu açıklamalardan anlıyoruz ki, İmamlık veya müezzinlik para için yapılmaz, yapılırsa paranı alırsın ancak,varılması gereken manevi mertemeye ulaşamazsın. Kaldı ki, bu günhocalarımız normal devlet memuru maaşını alıyorlar.(Yanlışım varsa düzeltilsinisterim)
Elbette alınız ancak, görevlerinizi de eksiksiz yapmanız gerekir. Bu konuda Cumhurbaşkanımızın sizden isteklerivar. Camiyi halkın merkezine koyunuz, kadınlarımız camiye gelsinler, camileraçık kalsın v.s. Yani mesaj açık, tebliğ göreviminizi tam yapın! Denilmekte.
Cemaatten biri olarak, bilmediğimi sizden öğrenmekistiyorum, namazdan önce ve sonra kısa dersler yapılsın bekliyorum. En azından,namazda okuduğunuz surelerin anlamını veya mealini anlatıp, Kur’anın insanlarasunduğu mesajlarını kavramak istiyorum….
KENDİNİZİ YENİLEMENİZ GEREKİYOR
Sonra İmamHatiplerin çok okuması ve alimlerin derslerine devam etmesi gerekiyor.Yine Üftada Hazretlerinin hayatından bu konuda kısa bir aktarım yapıp,bitireyim yazımı.
Kaynakların çoğunda Üftâde’nin Hızır Dede’den hilâfetaldığı belirtilmektedir. Ancak Üftada o tarihten sonra, bir çok alimin sohpetlerini katılmış, kendini sürekligeliştirmiş. Mesnevi okumaları yapmış. YaniArapça, Farsça başta olmak üzere, birkaç dil bildiğini kaynaklar bizeaktarmaktadır. Kendisi çevresine model olmuş v.s
Yani demek istiyorum ki, imam hatip kardeşlerimiz sürekliilim sohpetlerini katılmalı, öğrendiklerini de cemaate aktarmalı ve yaşantılarıile bizlere örnek olmalıdırlar…
Bana şöyle bir eleştiri yapabilirsiniz. Yani Türkiye’ninbütün sıkıntıları bitti de, biz mi kaldık? Sorunuz saf gibi görünür derim ozaman. Ancak unutmayalım ki, imam hatipler ve öğretmenler toplumun doğruyaulaşması noktasında sorumluluk almışlardır. Biz düzelirsek toplum düzelir.Efendimiz(sav) güvenilir olmasaydı, etrafına bunca Müslüman dahil olur muydu?Bunu gibi cömertlik, sabır v.s. Siz de olmalı. Bakınız, “Üftâde’nin enbelirgin özelliklerinden biri zühd ve takvâsıdır; haramlardan kaçınmanınyanında bazı helâllere dahi iltifat etmemiştir…” Her imam hatip böyleolmalı!
Diyeceğimi belki tam anlatamamış olabilirim, biraz datemkinli yazıyorum. Allah için derim ki, sesime kulak vermezseniz, vebal altında kalırız. Biraz değişim,göreceksiniz gerisi gelir. Kalın sağlıcakla.