Dergicilik, gazeteciliğe benzemez. Zor iştir! Emek ve birikim ister, çünkü içerikleri önemsenir… Aylık Şiir Dergisi Hece Taşlarının son sayısını dostlar bizimle paylaşmışlar, sağolsunlar.  Bir de uyarı yapmışlar, yoğun işleriniz arasında, bir anı da olsa şiire zaman ayırın. Eyvallah! Genel Yayın Yönetmenliğini Tayyib Atmaca’nın yaptığı dergide Cumali Hasannebioğlu’nun “ Kemal Tahir’in Devlet Görüşü” başlıkla makalesi dikkatimi çekti. İnşallah bu sayıda bu araştırma yazısını, bir başka sayıda da şiirler dünyasına gireriz… “Kemal Tahir’in 63 yıl yaşar ve 1973 yılında Rahmeti Rahman’a kavuşur. Ölümünün üstünden bunca yıl geçmiş olan Kemal Tahir’in, sağlığında, “devlet görüşü”ne ulaşmak için ağır çalışmalar yaptığını biliyoruz. Osmanlı tarihi ve Batı tarihi ile ilgili birçok belge ve bilgiye ulaştığını; bunları, zaman zaman kendine has bir düşünce sentezinden geçirdiğini, ölümüne çok yakın olan yıllarda ise, gönül süzgecini biraz daha öne geçirdiğini hatırlatmak istiyorum.” Diye başlanmış yazıya. Oldukça uzun olan bu yazının ilginizi çekeceği bazı bölümlerini sizlerle paylaşıp. Sonra da değerlendirmelerimizi yapalım inşallah! Hasannebioğlu yazısına şöyle devam ediyor: Kemal Tahir öncelikle toplum anatomimizin incelenmesi gerektiğini düşünür. “Batı bulsun biz kullanalım” biçiminde bir bakış tarzını; batının bulduklarının, ancak batının işine yarayacağı noktasında reddeder. “Elbise yaptırırken terziye ölçü vermesini biliyoruz da, bir sistemi almak istediğimiz zaman, sosyal bünyemizin ölçülerini araştırmak neden aklımıza gelmiyor?...” “Biz, tarihi çalınmış bir milletiz” derken de hem yakın tarihimizde, hem de uzak tarihimizdeki flu görüntülere dikkat çekmektedir. Ayrıca tarihle olan bağımızın kesilmesinin, aslında geleceğimizle olan bağlarımızın yok edilmesi, bir bakıma geleceğimizin yok edilmesi anlamına geldiğini söyler. Bütün bunlar, geçmişi tasvir ederken, sorunları tespit etmeyi; sorunları tespit ederken geleceği tahayyül etmeyi de beraberinde getirmektedir.   ONURLU BİR TOPLUM DÜZENİ İSTER Kemal Tahir, “İnsanın gerçekten rahat edebileceği, onurlu yaşayacağı bir toplum düzeni”ni hedeflediğini, bu hedefin de, dünyanın ve Türkiye’nin ortak değerleri olduğunu söylemektedir. Doğal olarak bu iki ana konuyu, yani insanın gerçekten rahat edeceği ve onurlu yaşayacağı bir toplum düzenini sağlayacak organizasyonun adının devlet olduğunu ifade eder. Hemen ekliyor Kemal Tahir, “Türkler, yazılı tarih içinde hiç devletsiz kalmamıştır. Bu çok önemli bir şey! Elbette bir, ya da birkaç sebebi var. Sebeplerin ilki, Türklerin devlet kurmak için yapmayacakları hiçbir şeyleri yoktur. Devletten ve onurlarından kesinlikle vazgeçmezler. Onurundan vazgeçen, zaten devletten vazgeçmiş sayılır. Çünkü bir bakıma devlet, toplumun onurudur.” Devlet-millet ilişkisinde Kemal Tahir’in, 1965 yılında yaptığı bir sohbette, şöyle bir tespiti var: “Bizde her şey devletten beklenir, onun için de her şey devletten gelir zaten…”    DEVLET BABA MESELESİ Bir de devlete “baba” deriz. Başka milletlerin dilinde böyle bir deyim yoktur. Çünkü o ülkelerde devlet “baba” değil “kâhya”dır. Vermez alır.” Günümüzde, ülkemizde de bu tespitin doğruluk derecesi üzerine düşünülmekte, tartışılmaktadır. Bir kısım düşünür, böyle bir edilgenliğin, devleti baba olarak telakki etmenin, “baba hem döver, hem sever” kavlince bir nevi bağımlılık oluşturduğunu, milletin kişiliğinin gelişmesine engel teşkil ettiğini, söylemektedir. Daha da ötesinde, kendini devlet olarak gören güçlerin; millet ne derse desin, ne düşünürse düşünsün, kendi düşüncelerini, milletin düşünesi olarak görme eğilimi taşıdığını iddia ederler…” Evet, yukarda altını çizdiğim doğru tespitler sizinde  dikkatinizi çekmiştir.  Türklerin devlet kurmak için herşeyi yaparlar, yazılı tarihde hiç devletsiz kalmadığımız cümleleri gibi. Sonuç olarak biz devleti önemseriz, çünkü devlet varsa özgürsünüz ve özgür olduğunuz içinde inançlarınızı savunabilirsiniz. 15 Temmuz direnişinin arkasında da bu gerçek vardır diye düşünüyorum. Ama bir gerçek daha var ki, insanı yaşat ki devlet yaşatsın felsefesi. Meselinin düğümü işte burada çözülüyor. Devleti, değerlerimiz için kutsuyoruz. Vatan, bayrak diyoruz. İşte milet için olan devlette milletin değerlerine saygılı olmalı. Ne millet devletsiz, ne de devlet milletsiz olmaz ama devlet millet için varolmalıdır. Çünkü en iyi devlet, milletini memnun eden devlettir.  Kalın sağlıcakla.