Yalçın Özalp tarih hocası. Kahramanmaraş lisesinde başladığı görevini Sütçü İmam  üniversitesinde tamamlayarak uzun bir maratondan sonra emekli oldu.Birçok okulda görev yaptı. On binlerce öğrenci ondan tarih şuuru kazandı. Kahramanmaraş tarihini ortaya çıkartı. 1970 ler de başlayan  serüveni sırasında "Gazilerin Dilinden" adlı çalışmasıyla  Maraş'ın kurtuluş harbini gelecek nesillere taşıdı.  Yaşayan gazilerimizi konuşturdu. Onların hatıralarını kitabelere taşıdı. O tarihlerde bunu düşünmek bana göre az bir şey değildi. Yalçın hocayı  bir nesil tanır. O günümüz de yaşayan bir tarihtir. Onun dağarcığındaki bilgilerden ve arşivinden istifade etmeliyiz. Birçok öğrencisi  devletin önemli kurumlarında görev aldı. Benimde yakından tanıdığım bir öğrencisi asker emeklisidir. Yalçın Özalp Hocaya yazdığı bir mektubunda duygularını aktarmış. O mektubu bir örnek olması bakımından okuyucularımla paylaşmak istedim.  Tahsin Mağralı Hocası Yalçın Özalp için duygularını şöyle kaleme almış: "Yalçın hocam,kurtuluş gazisi mübarek bir babanın ve ona abdestsiz süt vermeyen ulvi bir ananın yetiştirdiği yiğittir" diye başlıyor mektup. Devamla "Yalçın Hocam öyle bir yiğit ki ,fişek gibi mermi gibidir.Yivi de ,setleri de sağlamdır.Çifte su verilmiş çelik iradelidir o. Yüreğinde vatan aşkı,gözlerin deki hedefse vatan ve  Türk milletinin düşmanlarıdır.Çünkü anası onu abdestsiz emzirmemiş,babası  midesinden haram lokma geçirmemiştir.Böyle yetiştirilen ve mayası sağlam olan Yalçın Hocam ve onun gibi yiğitlerde elbette şöyle derler :"Vatanın ha ekmeğini yemişim ha mermisini" diyerek memleketin en soğuk pınarlarının suyu niyetine şahadet şerbetini içmeye de hazırdılar. Yalçın Hocam ,Mevlana felsefesinde ney "insanı kamil"  yani bazı güçlüklerden geçerek olgunlaşmış insanın sembolüdür ve aşk derdini anlatmadadır. Biz öğrencilerine de bunu öğretmiş ve vatan aşkının gelişmesinde en az ailemiz kadar katkısı ve emeği olmuştur.Büyük bir heyecanla ellerinden öpüyorum.Ondan öğrendiğim değer yargılarıyla gurur duyuyorum. Her türlü saygıya layık Yalçın Hocam.Bazen  Yunus'ça  konuşur ,bazen de  Yavuz'ca kükrer...Bir taraftan Yunus,öte taraftan Yavuz olmak başka türlü olmak mümkün mü ? Tüm bunları bünyesinde sadece hocam Yalçın Özalp gibi,derin tarih bilgisi ve engin hoş görüsü olanlar taşıyabilir.Hocam "kir" de tutmayan biridir.Tek amacı vatan ve Türklük sevdalısı nesiller yetiştirmektir.O bizlere hep sütü bozuklarla  hesabımızın olduğunu ,onlarla olan hesabımızı ertelemek veya vazgeçmek Türk milletine  ve Türk yurduna  en büyük ihanet olduğunu ifade etmiştir. Yalçın Hocam,törenin ve terbiyenin hiçe sayıldığı günleri yaşıyor olsak da bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunu iddia edenleri ayırabilmeyi öğretmeye çalışmıştır bizlere. Çok değerli hocam ,nasıl ki bir insan kendi annesini diğer kadınlardan üstün ve daha çok seviyorsa ,Türk Türklüğünü sevmeli,diğerlerinden üstün tutmalı tezini öğretmiştir bizlere !. Zenginin  zekatı malına fukarayı iştirak ettirmek olduğu gibi ,fakirin  zekatı da zenginden ümidini ve gözünü kesmektir. İlmin zekatı da onu ehline ve talibine vermektir.Evin zekatı gelen misafiri ağırlamak ve itibar etmektir. Sohbetin zekatı yetimlere ihsandır.Kuvvetlinin zekatı zayıflara yardımdır.Nefsin zekatı kötü ahlakı terk etmektir.Aşkın zekatı vermek ,hep vermektir. Düsturunu öğreten  siz kıymetli hocama en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Hasılı Malazgirt'te Alparslan,Söğüt'te Ertuğrul Gazi,İstanbul da Fatih ,İzmir de Hasan Tahsin,Ankara da Mustafa Kemal Atatürk  olmaya çalışmıyorsan,milli olamazsın felsefesini öğreten Yalçın Hocam hürmetle elerinden öpüyorum. Ben Yalçın Özalp hocamı bana öğrettiği önce insan olmak gerektiği öğretisi esasıyla tanıdım ve sevdim.Bu saygım ve sevgimi tarifte kelimeler yetersiz kalır.Onun için  Yalçın Hocamı tarif edecek cümle kurmak istemiyorum. Hocam size ve sevdiklerinize sağlıklı uzun ömürler diler,en derin saygılarımın kabul edilmesini temennisiyle ellerinizden öperim.17.11.2016 Hakkınızı helal ediniz. Tahsin Mağralı  "