Yazılarıma birkaç gün ara verdim, çünkü Rabbimden şifa bekleyen bir hastamız vardı, onunla ilgilendim, sizlerden de bu vesile ile dua bekliyorum, tabi ki tüm hastalar için! Neyse şu Avrupa’nın ortasında meydana gelen insanlık dışı olaya dönmek istiyorum. Bizler Hollanda’yı bol süt veren ineği ile tanıdık, ancak son günlerde Türkiye düşmanlığı ile gündeme yeniden geldi. Şu Geert Wilders’den bahsetmek istiyorum bu yazımda. Kim bu diye araştırdım, karşıma tam bir inançsız, ırkçı ‘insan’ çıktı karşıma; İşte onun öz geçmişi: “Hollanda’nın Venlo kentinde dünyaya gelen, 1963 doğumlu Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders eski siyasilerden ve 20 yıldır parlamentoda görev alıyor… Milliyetçilik bayrağını elinde tutan
ırkçı lider Geert Wilders, “siyasi elitlerin ve Brüksel’in bürokrasisinde rehine tutulan Hollanda’yı Hollandalılara geri verme” vaadinde bulunuyor. 2005’te Avrupa Birliği Anayasa’sı referandumunda Hayır kampanyalarında yer aldı. Ertesi yıl Özgürlük Partisi PVV adı altında kendi partisini kurarak Avrupa Birliği, göçmen
ve özellikle İslam karşıtı fikirlerini bir bir sıraladı.
Göçmenlere karşı sert tutumuyla bilinen Wilders, önce Hollanda’da 2002’de seçimlere bir hafta kala öldürülen popülist siyasetçi Pim Fortuyn, ardından İslam karşıtı yönetmen Theo van Gogh’un ölümüyle derinden sarsıldı. Yıllar geçtikçe
kin dolu söylemlerine yenilerini ekledi. Geçtiğimiz yıl “Hollanda’ya daha az Faslı gelecek” vaadinden dolayı ayrımcılıktan hüküm giydi. Wilders 2012’de
İslam’ın kadınları arka plana attığını savunmuş, kamu önünde Umman’a gittiğinde
bir cami ziyaretinde başını kapatan Kraliçe Beatrix’i sert sözlerle eleştirmişti. Bazılarının sevdiği bazılarınınsa nefret ettiği ırkçı lider, çok kültürlülüğe tolerans konusunda uzun yıllar boyunca referans gösterilen Hollanda halkını ikiye bölmüş durumda. Katolik bir ailede yetişen ancak ardından
ateist olduğunu belirten Wilders’in bir ağabeyi ve iki kız kardeşi bulunuyor.( ben demiyorum(http://tr.euronews.com diyor). wikipedia.org da ise; " İslam dini ve özgürlüklerin uyuşamayacağı fikri ile İslama karşı bir siyaset yürütmektedir. Asıl nefretinin direkt olarak Müslümanlara karşı olmadığını sadece İslam dinine olduğunu vurgulayan Wilders bir açıklamasında, "Sorunun temelinde’
faşist İslam’, Allah ve Muhammed'in hasta ideolojisi var; bu ideolojinin kaynağı da 'İslamî Kavgam' (Mein Kampf) yani Kur'an'dır" demiş.” Bu mahluk tam bir İslam düşmanı, ırkçı, nefret tohumları eken, muhtemelen biraz daha derinliğine araştırsanız,üst aklın yetiştirdiği özel kafirlerden biri olduğunu anlamak hiçde zor değil!
HOLLANDA İYİLİKLERİ UNUTMUŞ Kanuni, o büyük Sultan Hollandalı gemiciler kendisinden yardım isteyince diyor ki Hollandalılara; “Denizin tarlalarınızı basmasını engelleyemeyiz, ancak Cenevizlilerin gemilerinizi basmasını engelleyebiliriz; Akdeniz’e çıktığınız zaman gemilerinize Osmanlı bayrağı çekin, kılınıza dokunsunlar da görelim!” O tarihte Ceneviz pusuyor. Hollanda ticaret gemileri Akdeniz’de özgürce ticaret yapıyor. Yavuz Bahadıroğlu, önceki günkü yazısında bu tarihi gerçeği hatırlattıktan sonra ; “Kanunî Padişah’ın şefkati sayesinde karınları doyuyor ve bir minnet nişanesi olarak Kanunî Sultan Süleyman’ın yağlıboya tablosunu parlamentonun kubbesine çiziyorlar. Bu nasıl bir şefkattir ki, dünyanın neresinde açlık olsa, sefalet olsa, adâletsizlik olsa, zulüm olsa, eşitsizlik olsa, “Bunlar hangi dinden, hangi inançtan” diye sormadan, açların, fakirlerin, mağdurların, mazlumların imdadına koşuyoruz. Aradan yüzlerce yıl geçiyor… Tekmil Avrupa ile birlikte Hollanda da yapılan iyiliği unutuyor. Parlamentosunun kubbesine bir Osmanlı Padişahı’nı resmettiğini de aklından çıkarıp Kanuni’nin torunlarına “oyun” tezgâhlamaya kalkışıyor.” Hadise şu, batılılar biliyor ki, Hak gelince, batıl kalkacak, şimdilik direniyorlar. Bakalım dünyanın sonu nereye varacak. Mevlam neyler, neylerse güzel eyler. Kalın sağlıcakla.