İşin doğrusu yaz tatilini okuyarak geçirdim desem yalan olmaz. Çünkü yazmak için önce okumak gerekiyor. Tabi gündem yoğun, yazanlar için derinliklere kadar inebileceğiniz bir ortam var. Gündemde darbe girişimi ve sonrası Suriye’yi terör örgütlerin temizleme operasyonu var. Şimdi size bu konuların derinliğini görmemiz açısından iki haber aktarıp, sonra da iki yorum yapacağım inşallah! “ABD Senatosu’nun Silahlı Hizmetler Komitesi’nde senatörlerin sorularını yanıtlayan Ashton Carter, Senatör Lindsey Graham’in Suriye konusundaki cevapları dikkat çekti. Graham'in “PYD’yi ve YPG’yi hiç duydunuz mu?” şeklindeki sorusuna “Evet” karşılığını veren Carter, Senatörün, “Bunlar kimdir?” sorusunu ise “
Kürt gruplar'' şeklinde cevapladı. Sorularına “
YPG, PYD’nin silahlı kanadı mı?” diye devam eden Graham'a yanıt veren Savunma Bakanı ise
“Evet, doğru” dedi! (Kanal Haber) Cümlenin sonuna ünlem koydum ki düşünelim diye. Bir de Akşam Gazetesinden haber aktaralım; “: Eski ABD'li büyükelçi, "Darbe girişimini CIA, Gülen ve patrikhane yaptı" demiş. Haber hiç değiştirmeden yazıyorum: ABD’nin eski Yemen Büyükelçisi Arthur Hughes'un 15 Temmuz'da gerçekleşen darbe girişimi hakkında "Türkiye’deki darbe Fethullah Gülen, CIA ve Ortodoks Rum Patrikanesi tarafından gerçekleştirildi" dediğini iddia etti. Akşam gazetesinden Emre Diner'in haberi şöyle: Yıllardır devlete sızan ve Türkiye’yi hain emellerine alet etmeye çalışan teröristbaşı Fethullah
Gülen'in kirli ilişkileri deşifre olmaya devam ediyor. Türkiye’nin terörist başı Gülen’in iadesi için 84 klasörlük dosya delil dosyası gönderdiği ABD’nin Yemen eski Büyükelçisi Arthur Hughes’tan,şok edici darbe iddiası geldi. Hughes, darbe yapmakla suçlana Türk din adamı Fethullah
Gülen, CIA v e Ortodoks Rum Patrikhanesi arasında yakın ilişkiler olduğunu söyledi. Facebook hesabından açıklamalarda bulunan Hughes, “ Türkiye’nin Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne mi ihtiyacı var?
Darbeyi CIA, Gülen ve Rum Ortodoks Patrikhanesi gerçekleştirdi” ifadesini ileri sürdü.
DARBE NEDENİ RUSYA Eski ABD büyükelçisi Hughes’ne göre ise darbe nedeninin geçtiğimiz yıl Rus uçağının düşürülmesinin ardından normalleşen Türkiye- Rusya ilişkilerine yönelik olduğunu ifade etti. Hughes, darbenin üç eksende gerçekleştiğini ifade ederek, “
Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin’in Suriye üzerindeki ortak çalışmalarının ardından CIA ve Rum Ortodoks Patriği’nin yardımıyla Gülen darbe gerçekleştirmeye çalıştı” dedi. Hughes, Rum Ortodoks Patrikhanesi Papazı Alexander Karloutsos'ın, Amerikalı diplomatlar Graham
Fuller ve George Fidas'ın 1999 yılında Gülen'i Amerika'ya kaçışını organize etmesinde yardımcı olduklarını kaydetti. Ortodoks Rum Patrikhanesi’nin ABD istihbarat servisi CIA’nin eline geçtiğini belirten Hughes, “
Küresel çalışmalara dönen Ortodoks Patrikhanesi ise CIA tarafından ele geçirildi. Belgeler ışığında milyoner George Soros'un Hillary Clinton ve ABD elçileri üzerinde etkisi olduğu ortaya çıktı” diye konuştu. Hughes, yaptığı açıklamada, Rum Ortadoks Patriği’nin Gülen ile arasındaki ilişkinin oldukça samimi olduğunu belirtti.Hughes, Gülen’in ABD’deki dostlarını da deşifre ederek, “
Gülen, Eski CIA müdürü George Tenet, Amerikalı Arcbishop Demetrios gibi isimlerle son derece yakın ilişkilerde bulunmaktadır” dedi. Huhges, Ortadoks Patriği’nin papazı Alexander Karloutsos’un Gülen ile eski CIA Müdürü George Tenet'i tanıştırdığını söyledi.
ÜST AKIL PROJELERİ Bu iki haberde altını çizdiğim cümleler aslında ülkemiz üzerinde oynanan üst akıl oyunlarını bütün detayları ile anlatıyor. İçerden, FETÖ tarafından genç nesiller eğitim ile kazanılarak, devletin her kademesine yerleştirilerek içimiz kontrol altına alılmaya çalışılırken, (tabi bu projenin basın ayağı var, ekonomi ayağı var buralara girersem yazı uzar…) dışardan da etrafımız PYD kullanılarak kuşatılmaya çalışılmış. Amaç belli, derin güçler BÖLGEDE BÜYÜK TÜRKİYE İSTEMİYORLAR. Üst Akıl ABD yönetiminde de etkili. Dikkat eden ABD ikili oynuyor. Hem Özgür Suriye Ordusuna destek veriyor, hem PYD’ye, IŞID ise bahaneleri. Acaba diyorum, bunlar milletimizi gözü küllü, hiçbir şeyi bilmiyor mu zannediyorlar. Ey büyük şeytan, Türkiye’den niçin korktuğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Çözüm sürecinin sen bozduğunu, sağ gösterip, sol vurduğunu, arkadan harçerlemeden çekinmeyeceğini biliyoruz. Biz millet olarak artık seni tanıyoruz. Kalın sağlıcakla.