Birkaç yıldır, bulmaca ve haber zenginliğinden dolayı Sabah Gazetesini eşim okuyor, dünkü sayısında gazete, Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı bir raporun değerlendirmesini yaparak; FETÖ için “ Medine Döneminin Münafıkları Gibi! Manşetine atmış. Bu günkü yazımı bu konu üzerine yoğunlaştırayım derken, Kutsal Topraklarının sevdalılarını üzen ikinci bir haber okudum. Haber şöyle; “Hac ve Umre Seyahat Acentaları Derneği Başkanı Mehmet Uzuner, Suudi Arabistan'ın uygulamaya aldığı düzenlemeyle, umreye ikinci kez gideceklerin 5 40 dolar ek vergi ödemek zorunda olduğunu bildirdi. Uzuner, Suudi Arabistan'da yeni uygulanmaya başlanan sistemde, daha önceden Umre'ye gitmiş olan yabancılardan 2 bin Suudi Arabistan riyali (540 Amerikan doları) istendiğini belirterek, uygulamanın 1.000 dolardan başlayan bir umre organizasyonuna 540 dolar ek maliyet getirdiğini aktardı. Uzuner, "Umarız Suudi Arabistan bu kararlarını gözden geçirir"   NEDENİ SİYASİ OLSA GEREK Suuda Arabistan yönetiminin elbette kendi kaygıları var, zannediyorum ki bu kararı almaları onların kendi iktidarının bekası içindir… Çünkü son yıllarda, Mekke ve Medineye gidenler onların bu tedirginliğini görüyordu. Bir gurup müslüman bir araya gelse, hemen oraya güvenlik güçleri geliyordu.  Yani Suud yönetimi gelişmelerden tedirgin… Ayrıca, bu ülkede ABD yönetimin son aldığı kararla, ciddi manada darbe endişesi yaşanıyordur, darbe deyince sadece siyasi baskılardan bahsetmiyorum. Suud ekonomisi ABD’ye iple bağlı, örneğin paraları dolara endeksli. Bunun dışında bazı müslüman ülkelerin yöneticileri de maalesef Suud yönetimi ile sorunlu, bunların başında da İran geliyor. Suudlular, İranlı hacılardan tedirgin olduklarını her şartta hissettiriyorlar ve bunu açıkça da söylüyorlar. Neyse bu yönü ile belki de Suudi Arabistan yönetimi kendince haklı, ayrıca son yıllarda Umre’ye gidenlerin sayısı da artınca, bu artışa paralel olarak da hizmet vermedi zorlanıyorlardır diye düşünüyorum. Ancak umreye ikinci defa gitmek isteyenlerden alınacak bu ek verginin gerçek sebebinin ekonomik, sosyal değil, siyasi olduğunu düşünüyorum.   UMREYLE DİRİLİŞ Geçtiğimiz yıl Diyanet İşleri Başkanlığına hitaben ‘Umrede Diriliş’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım, yetkililer yazımı dikkate aldıklarını, gelecek yıllarda bu konuda çaba sarf edeceklerini belirtmişlerdi. Yazının özü; “Umreye giden müslümanların burada manevi bir etki alanına girdiklerini, dini konularda daha fazla hassas olma gayreti içinde olduklarını, bu nedenle öğrencilerin, öğretmenlerin, kısacası tüm müslümanlar için umreye gitmesi için teşvik edilmesi gerektiğini belirterek, THY’nın da umre seyahetinde indirime gitmesi gerektiğini belirtmiştim. Şimdi eşimle birlikte bu yıl yine ara tatilde bütün imkanlarımızı zorlayarak umreye gitmeyi planlarken, birden karşımıza Suud’un bu kararı çıktı. Kendim, hergün 10 Lira kumbaraya atarak, birikim yapıp umreye gitmeyi düşünürken, hesabımız bozuldu. Yine de Rabbim inşallah kapıları açar ve niyetimize nail oluruz. Ancak, bu karar bir çok insanı olumsuz etkiler özelliklede hac şirketlerini… Şimdi bu yazıyı okuyan insanlardan bazılarının; ‘Kardeşim sende bir defa gitmişsin, ikinci defa paralarını niye Araplara yediriyorsun…” dediğini duyar gibiyim. Ben onlara diyorum ki, Rabbim size bir defa o topraklara gitmeyi nasip etsin, o mübarek toprakların tadını bir alın, bakalım aynı düşünceniz devam edecek mi? Hayır etmez, çünkü milyonlar daha oradan ayrılmadan, tekrar buraya nasıl gelebilirimin hesabını yaparlar. İnşallah Suud bu kararını gözden geçirir. Geçirir diyorum, Allah aşığı nice insanlar o topraklara giderek, günahlarından arınarak tazeleniyor, yeniden diriliyor. Ne diyelim, ben şahsen çok üzüldüm, bir çok insanda bu habere üzülmüştür. Kalın sağlıcakla.