Bu haftaki konuğum sevgili Nazan YILDIZ dı ve onu k.maraş a davet ettik bütüne katkı olan hoş muhabbetimiz oldu. İstanbul’dan konuk aldığım sevgili nazan kendisini, iletişimdeki sert ifadesinden dolayı geliştirdiğini dönüştürdüğünü anlattığında içimden helal olsun ne kadar güzel bir örnek oldu bu dedim. İnsan kendinde gördüğü faydasız bir durumu dönüştürme yolunda attığı cesaret ayakta alkışlanmalıdır Nazan yıldız ile yaptığımız söyleşinin tamamını seyredin ve sürpriz hediyenizi alın lütfen (meliha ile nefes tv).
Başarı hikayelerine özellikle yer veriyorum yayınlarım da bir kişi başarmışsa herkes yapabilir örneğine öncü oluyorum.
Nazan yıldız esasen turizmci çalışanları tarafından “sertsiniz” cümlesini duyunca “Önce bu duyduğuma inanmakta zorluk çektim. Oysa ben bana göre gayet yumuşak mimiklere sahip güler yüzlü olarak kendimi biliyorum o zamanlar üstelik kendimi de; karakter olarak güler yüzlü olarak tanımlardım, bunu söyleme cesaretinde bulunan çalışanlarıma çok teşekkür ediyorum. Onlar bunu söylemeseydi farkında olmadan hayatım sert suratla öfkeyle yöneticiliği asık suratlılık zannetme ile geçecekti.
Şu an kişisel gelişim dünyasına; sertsiniz dediler diye kendimi nasıl dönüştürebilirim ile yola çıkıyor ve kendine yatırımlar yapmaya başlayınca yıllarca eğitimler alarak okuyarak araştırarak bu kadar emeklerinin mükafatı olarak “daha iyi insan nasıl olabilirim” (insana en büyük mükafat sorusudur bana göre insanı yumuşatır ve faydaya götürür) surusu kalbine düştükten sonra, şuan bütüne katkı olmak için harika eğitimler seminerler veriyor, toplum olarak nasıl daha mutlu oluruz projeleriyle kendinden yansıyan ışığı her yere yayıyor. Çok da güzel yapıyor.
Toplum olarak idareciliği sert soğuk mesafe sanırız üst alt emir komuta zinciri ile işler yürür sanırız .Bu belki çok eski yıllar için geçerli olabilir mi? Ki; tartışılır insan her zaman insandır perspektifinden bakınca bir kez daha düşünülmeli.
İletişimle ilgili olarak eski yıllarda seri şekilde makale yazmıştım. İletişimin sağlıklı olması için öncelikle kişilikleri iyi analiz etmeliyiz. Her insanın bir iletişim şekli vardır.Şimdi burada bilimsel içeriklere girmeyeceğim ama kişilikleri tanıma ve iletişim üzerine kanalımda yayın yapacağım orada daha detaylı ders niteliğinde anlatacağım.Hani atalar der ya işimize gelince beş parmağın hepsi aynı mıdır? Et tırnaktan ayrılır mı? Geriden de yapacağımızı söyleyeceğimiz herşeyide hem yapar hem söyleriz.Hoş arabesk sözlerle yazılmış oyun havasına oynayan kendine münhasır bir topluluğuz. konuyu dağıtmayım yani nabzına göre şerbet vermek vardır ya kimi tatlıyı az şekerli sever kimi çok kimide tatlıyı sevmez bunu bildiğimiz zaman karşılıklı iletişim her zaman sağlıklı olur ve hiç kimse de anlaşılmadım yada anlatamadım demeyecektir. Toplumun problemi iletişim; iletişimin olmama sebebi din-le-mi-yo-ruz…
Hiç düşündünüz mü neden dinlemiyoruz; dinliyor gibi görünüyoruz ama dinlemiyoruz, çünkü sen ne konuşursan konuş benim diyeceğim geçerli ben en iyisini bilirim. Ego-bencillik-Kibir özgüven eksikliliğin üzerine giydirilmiş yalan özgüven narsislik. Bu iletişimi en iyi hale getirmek senin elinde eğer,dinlemiyorsan dinlenilmiyorsundur bu bir yasadır; sen kime nasıl davranırsan sana da öyle davranılır öncelikle buradan başla ve iletişim ile ilgili kitaplar oku çok araştır eğitimlerine ve seminerlerine gidebilirsin.Mutlu aile.mutlu iş yeri,mutlu hayat iletişimden geçer.İletişimlerimizin sağlıklı olmasına niyet ediyorum.Anlaşılan ve anlayan olmayı seçen olalım.