Sizlere bir müjde ile yazıma başlayacağım. Sevgili Kahramanmaraşlılar üniversitenin oraya değerli taşlar ve enerji iş yeri açılıyor.
Taşların yaydığı enerjileri ile şifanın olduğu biliniyor. Bana bunu başkası derse inanmazdım Maraş spiritüel alanlara enerjilere kadim bilgilere biraz uzak gibi görünüyordu. Memleketim beni yanılttı önyargım için özür dilerim; meğer memleketimde gizli kalmış kendini açığa çıkarmayan ne kadar çok insanlar varmış,bu beni çok mutlu ediyor.
Bu haftaki konuğum 17 yıldır taşlarla ilgilenen taş uzmanı Mustafa Kemal KOCA aslen Sivaslı olan KOCA ;Kahramanmaraş’a taş ve enerji üzerine iş yeri açma hazırlığından bahsetti ve Kahramanmaraş’ın taş cenneti olduğunu söyledi .Lal taşı, yakut, elmas ve daha bir çok taşın olduğunu söyleyince çok mutlu oldum. Bu taşların ticareti yapılmaya başlayınca memleketimize ciddi kazancı olacak; hadi memleketim taşına sahip çık!!!
Bu kadın ne yazmış diyenler de olabilir onlara pırlanta yakut elmas dersem ne yazdığım daha iyi anlaşılır olur J İşte o taşların mücevher olmamış hali de, işlenmiş hali de, enerji yayıyor ve her taşın bir rahatsızlığa yada problemli organlarımıza şifa veriyor diyorum ben demiyorum bilimsel ve kadim bilgiler söylüyor.
Taşların dili olsa da bir anlatsa derdik; hadi gözümüz aydın taşlar dilim var beni dinleyin diyor. Taş dile geldi senin kulağın kalbin bu dilin söylediklerini almaya hazır mı? Şaka gibi değil mi laf olsun diye meramını anlatmak için dillendirdiğin taş dile geldiJ.
Girizgâhtan sonra; Allah’ın kainat üzerindeki sistemi müthiş!! Yarattığı her şeyin biz kullara şifa ve fayda olsun diye her zerre hesaplanmış ve sunulmuş.
Bir arının yaptığı işlemi düşünün ve arılar ekolojik düzeni sağlıyor arılar yok olduğunda oksijen yok yani hayat yok.
Sineği düşünün onu görevi de havadaki pis kokuları temizlemesi evet elimizin tersiyle kovduğumuz öldürdüğümüz beğenmediğiniz sinek!! Biliyor muydunuz sineğin bir kanadı kirli iken diğer kanadı panzehirdir.
Daha çok örnek yazabilirim.
Taşlarda aynı şekilde her taşın bir enerjisi var o enerji biz kullanıncaya kadar sahibini bekliyor, yeter ki doğru okumayı yap. Taş da gizli şifa var o şifa sadece sahibine akıyor. Şifasını veriyor ilk üç ay her taşa göre değişmekte bu süre, enerji sahibine yükledikten sonra objeye dönüşüyor. Bu kadar muazzam bir işleyişe elhamdülillah ve ALLAHÜ-EKBER denir.
Eski tarihlerde kullanılırken bu şifalar taşlar, ve daha birçok doğal şifa sistemi var. Herkesin şifası kendisinde derler ve kişi kendinin doktoru derler neden derler hiç düşündünüz mü? Çünkü şifa bizim kalbimizden ellerimize gözlerimize hatta ayaklarımıza kadar akmakta, yani ben kendi şifamı kendim taşıyorum ve ben başkasına şifa vermiyorum ben başka kişideki şifanın uyanmasına aracılık yapıyorum bu anlattığım da bioenerji ve kozmik enerji bu küçük bilgi de şimdilik böyle kalsın başka vakit şifacılığı yazayım, şifacılığın mekanizmasını yazayım:J neyse devam edelim; bazı güçler bunların üzerini kapatarak insanlığın algısını en baştan beri televizyon üzerinden başka yerlere çekerek oyalayarak oynatarak bu doğal güçlerin üstünü kapattılar.
Bilgi ve uyanma çağında olduğumuz için bu doğal yöntemler güçler şifalar hepsi ortaya çıkmaya başladı ve daha da çıkanlar var. İnsanın içindeki dev gücü ortaya çıkıyor. İnsanın ne kadar özel ve değerli varlık olduğu beyin gücü ile yapacağı işlerin düşündüğümüzden kat be kat fazla olduğunu ve bu yetkinlikle dünyaya gönderildiğini görmekteyiz. Ne üzücüdür insan aşağılık mahlûkat olarak gösterilmiş ve buna inandırılmışız. Oysa;
Çok değerliyiz ve her birey eşsiz ve benzersizdir. Kendi merkezinde ol bu bencillik anlamında değil kendini geliştir dönüştür kendi gölge yanları düzenleyip enerjiden yani Nur’dan yaratıldığını özünün Nur olduğunu ve karşındaki kişinin de Nur’dan var olduğunu bildiğinde hayat sadece huzura dönüyor üzerine birde değerli taşın olsun onun da enerjisini al bakalım! İşte hayattan alacağın tat ve lezzet nasıl değişiyormuş!
Ohh!!
Miss!
Hayat!!!
Kendine şimdi bir kahve ikram edebilirsin; kahvenin tadı bambaşka değil mi hepsi bu kadar ve çok basit