İmam-ı Azam ile Metin Şirikçi isimlerinin yan yana gelmesine, ‘ ne alaka’ diyenler olabilir. Hemen belirteyim, Metin Şirikçi ağabeyimizin 2005 yılında yazılmış İmam-ı Azam Ebu Hanife isimli bir Kitabı bulunuyor. Metin Şirikçi ismini yeni nesil bilemeyebilir, kendisi Kahramanmaraş doğumlu, İstanbul Üniversitesi mezunu ve ilimizde uzun yıllar avukatlık yapmıştı. “Eşşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri!” diye boşuna söylememişler. Bağa birkaç günlüğüne kitap okumak, biraz da zihnimi dinlendirmek amacı ile taşındım. Şehir gürültüsünden uzak, kuş sesleri içinde doğa ile baş başa oluyorsun, yapabilirsen biraz da tefekkür harika oluyor. İşte bu nedenle bu hafta içinde kendime iki kitap seçtim, birisi bahsetiğim kitap ki içinden sizlerle paylaşacağım güzel tespitler var. İkinci kitap ise “Sınırsız Güç”, Anthony Robbins’in bu kitabını Dr. Mehmet Değirmenci çevirmiş, inşallah bu kitaptanda paylaşmak istediğim notlarım olacak. Evet, İmam-ı Azam Anadolu insanının çoğunun rehber olarak seçtiği alimlerden birisi, bende Hanefi mezhebindenim, babam böyle dedi. Son dönemde kendimde niye bu mezhebi seçtim diye merak ettim, diğer hak mezheplerle farklılıklarını kısmen araştırdım, şimdi taklidi bir mezhep yerine temel görüşlerini bildiğim bir mezhebi seçmem gerekiyordu. Kitabın 17. Sayfasında Metin Şirikçi bu durumu anlatan görüşünü paylaşmış. “İlkokuldu iken öğretmenim bir bilmece sormuş idi. (E) harfi ile başlayan üç meyve ismi söyleyen dedi ve ilk ikisini kendisi söyledi. Elma, Erik. Üçüncüsünü hala bulamadım. Toplumumuzda mezhep denince; Şafii mezhebince vücuttan kan akmasının abdesti bozmayacağı olayı ile Hanefi mezhebince kadına el değdiğinde abdestin bozulmayacağı şeklinde iki olay bilinir. Üçüncüsünü sorduğumuz zaman çok kişinin bir şey bilmediğini gördüm. Benzer konuları bende kendi kendime sordum. Bir şey bilmediğimi fark edince bu kitabı yazmaya karar verdim. Ama içimdeki bir ses haddini bil!Bir kaç kitap okuyunca kendini ne zannediyorsun!(Not kitabı elime aldığımda ben de aynı şeyleri düşündüm)
ELEŞTİRİ SINIRLARI Şirikiçi, yazısını şöyle sürdürüyor; “Kitaplara dalınca Ebu Hanife’ye yapılan tenkitleri de görünce bana denilenlerin çok hafif olduğunu öğrendim. Bana çok kitap okumam gerektiğini söylediler. Okudum da, sadece onun fetvalardan çıkartığı hükümlerle ilgilendim. Herşeyden önce o örnek alınacak bir şahsiyettir. O’nu tanıdığınızda hayatınızın güzelleştiğini göreceksiniz. .. Onun verdiği fetvaların hiçbirinin kitaba ve sünnete ters olmadığını gördüm..” Kitap 365 sayfadan oluşuyor. Prof. Dr. Ziya Kazıcı hitap kısmını yazmış, inşallah bu vesile ile de Metin ağabeyin ruhuna bir fatiha okursunuz inşallah! Benim okuduğum bölümde en dikkatimi çeken kısım, Ebu Hanefi’in eğitim metodu oldu, bu konuda da bir değerlendirme yapacağım…
TAKLİT OLMAMALI Çoğumuzun anne ve babası müslüman ya da hıristiyan olduğu için dinlerimizi tercih ediyoruz. Oysa, insanların dinlerini araştırmalı, aynı şekilde seçtikleri mezhepleri de değil mi? Bir müslüman Kur’an bana ne diyor? Allah nasıl bir varlık, benden neler istiyor? Peygamberim hangi konuda ne demiş. Mezhep sahipleri arasındaki görüş farklılıklarının nedenleri nedir? Diye araştırma yapmaları gerekiyor, diye düşünüyorum. Haksız mıyım? Namaza başladığım yıllarda din kültürü öğretmenime ‘Kader’ ile ilgili bir soru yönetmiştim. Bana cevap vermedi, bence araştırmalısın, çünkü bir konuyu araştırırken, bir çok konuyu da öğrenmiş olursun! Demişti, ne kadar da haklıymış, neredeyse yarım asırdır dini konularda araştırma yapıyorum, daha bir çok konuyu bilmediğimi biliyorum, bu nedenle de okuyorum, araştırıyorum. Mezhepler konusunda günlerce yazacak kadar bilgi var elimde, sizde merak ediyorsanız. Metin ağabeyin eserini okuyabilirsiniz. Veya bu alanda yazılmış başka eserlere baş vurabilirsiniz. Mahsat hasıl olsun. Kalın sağlıcakla.