Zaman içinde her şeyde bir yenilenme , bir değişim bir tazelenme her an mevcuttur.dikkat edilirse herkes bunu açıkca müşahede edebilir.Bitkiler , ağaçlar ve hayvanlar her mevsim tazeleniyor. İnsan vücudu da zamanla tamamen yenileniyor. Kainatta hemen hemen her şeyde bir yenilenme mevcuttur. İnsanın nesli yenileniyor, elbisesi eşyaları velhasıl hep bir yenilenme serüveni devam edip gidiyor. Bu arada Dinimiz de bütün yeniliklere , müsbet olmak şartı ile hem açıktır hem de teşvik eder. Sürekli ilerlemeyi , geriliği ve geri kalmayı şiddetle yasaklar. Kur’an da insan faydasına olmayan hiçbir gereksiz bilgi yoktur. Kıyamete kadar olacak gelişmelerin ip uçları Kur’an da mevcuttur. Örneğin: Hz Süleyman zamanında yemende Belkıs adında putperest bir kraliçe var. Bir ara Allah’ın bir olduğuna inanması için davet edilir ama gelmez. Allah’ın Askerleri onu öyle bir alır getirir ki : bir anda tacıyla tahtıyla yandaki askerleri ile birlikte hem görüntüleri hem de sesleri duyulacak şekilde Hz.Süleymanın karşısında hazır bir şekilde . O zaman bu mesafe normal gidişle iki aylık bir mesafe dir.Bu olay uzaklardan ses ve görüntünün gelebileceği ne işarettir.Tabirini , açıklamasın siz yapın. Hem Allah Rasulün’ün Miraç olayı : insan havsalasının alamıyacağı kısa bir sürede semada öyle tayaran ediyor ki, o sürate bu gün ve daha sonra hiçbir vasıtanın ulaşması mümkün değil. Yapılacak hızın en uç sınırını göetermiştir.Hadi buyurun teknolojistler semada o sür atla giden bir aracı yapın bakalım,hodri meydan.İslam her yapılacak olan olumlu gelişmelere açıktır , sinyallerini de vermektedir, İşte Allah’ın Kelamı ortada durmaktadır. Mehmet Akif Ersoy : doğrudan doğruya Kar’an dan alarak ilhamı asrın idrakına söyletmeliyiz İslam ‘ı diyerek asırlara ışık tutacak bilgiler  kur’an da mevcut olduğuna işeret etmektedir.Allah Rasulü de:” İmanınızı yenileyin, tazeleyim”buyurmaktadır. Başta söylemiştik her şey yenilenmektedir. İmanında yenilenmesi gerekmektedir. Yeniden Müslüman olacağız , taze dipdiri sarsılmaz bir imanla canlanacağız inşallah.Öyle bir tazeleneceğiz ki mükemmelen biz İslam’a uyacağız. İslam’ı kendimize uydurmayacağız. Bakıyorsun Televizyon da , çarşı da sokakta, yarı çıplak ağzından Allah lafzı düşmüyor. Çok güzel tebrikler ama , bu duruşun ve görünüşün İslamideğil. Sen kendine göre bir İslam uydurmuşsun onu yaşıyorsun. Onu içinde çok hatalı yaşıyoruz. Sevaptan hisse var mı , tabi hissesiz kalmaz. Fakat ürküttüğün kurbağa ya değmez gibi bir şey. Onun emrettiği biçim de yaşarsak ancak öyle kurtuluruz. Yoksa biz kendimize göre bir yol çizersek o yolda çok engeller olur, istikametimizi bulamayız. Ona buna benzeyip taklit yapacağız diye kendi yürüyüşümüzü de kaybetmeyelim. Yeniden Müslüman olalım derken, özümüze dönelim başkalarını taklit etmeyi bırakalım kendimiz olalım diyorum, yoksa kimsenin imanından şüphem yok.Yine Akif’in bir sözü ile bitirmeğe çalışalım : Ey koca şark ebedi meskenet , sende kımıldanmaya bir niyet et. Yoksa korkuyorum garbın ( batnın) elinden kalmayacak çekmediğin melanet. Bu gün çektiğimiz bütün sıkıntıların kaynağı Avrupa dır. Gerisini siz tevil edip yorumlayın. Allah’ın Rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.