Öncelikle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısı ile ilimizden, Şanlıurfa’daki etkinliklere katılmak üzere yola çıkan ancak, trafik kazası geçiren kardeşlerimize geçmiş olsun diyorum. Yazıyı yazdığım esnada TRT Haber, kazayı canlı yayınladı. Ölenlerinde olduğu duyunca çok üzüldüm. İnşallah yoktur…

Gelişiyle gönüllerimizi aydınlatan rahmet ve bereket mevsimi Ramazan ayının kalplerimize huzur, hanelerimize bereket, ailemize, ülkemize ve İslâm âlemine hayırlar getirerek insanlığın hidayet ve barışına vesile olmasını Cenâb-ı Hakk’tan niyaz ederek yazıma başlamak istiyorum.

Önceki gün Kahramanmaraş Müftülüğümüze bağlı ve hafız yetiştiren bir Kur’an Kursu Merkezi Müdürümüz aradı ve bu yıl Ramazan ayında hafızlarımız için iftar desteği beklediklerini ve bu konuda yardımseverlere infak çağrısı yapmamızı rica edince mutlu oldum; çünkü hayırda yarışmak, hayra aracılık yapmak hepimizin görevi…

Biliyorsunuz 5 Mayıs Pazar günü ilk teravih namazının kılınacağız ve 6 Mayıs Pazartesi günü de ilk orucumuzu tutacağız.

Diyanet İşleri Başkanımızın belirttiği gibi Ramazan ayında, “Bu yıl da yardımlaşmanın, dayanışmanın ve kaynaşmanın kilit kavramlarından biri olan “infak” temasını gündeme taşındı. Sayın Erbaş: “Ramazan ve İnfak” birbiriyle bütünleşen iki yüce değer olarak bu yıl oruç ayında gerçekleştireceğimiz faaliyetlerimize mihver olacak. “İnfak Kalpleri Birleştirir” sloganıyla müminleri maddi ve manevi anlamda infakta bulunmaya, yarım hurmayla da olsa korunmaya, arınmaya ve gönüllerimizi buluşturmaya davet ediyoruz” demişti.

KARDEŞLERİMİZİ UNUTMAYALIM

Türkiye Diyanet Vakfı bu yıl “Kardeşlerini Unutma! Beklenen Sensin” çağrısıyla sınırları aşan bir iyilik daveti yaptı.  

“Özellikle bu yıl “Kardeşliğimiz Zekâtla Bereketlensin” sloganıyla, bütün dünyanın ihtiyaç duyduğu, özlemini çektiği eşsiz bir yardım sistemi olan zekât ibadetini gündem taşıyan Diyanet yetkilileri:“Ramazan, kulluk yönündeki istikametimizi tahkim etmek için eşsiz bir fırsattır” diyor.

Elbette bu eşsiz fırsatı değerlendirmek gerek.

İnşallah Ramazan ayının sahuru, iftarı, teravihi, mukabelesi, itikâfı, Kadir Gecesi ve daha birçok feyiz ve bereketiyle Müminler için büyük bir nimet ve Allah’ın yeryüzüne rahmetinin açık bir tecellisi olacaktır.Ve yardımlarımız ve ibadetlerimiz böylece Rab’bimizin yanında değer bulacak, af dileyeceğiz ve gözyaşı döküp, yakaracağız.  Çünkü dünya dua üzerine kurulmuştur…

RAMAZAN AF AYI

Ramazanın müminlerin günah ve hatalarından temizlenmek için önemli bir fırsat. Kalplere inşirah vermek, kulluk yönündeki istikametimizi tahkim etmek için eşsiz bir fırsattır.

Ramazan aynı zamanda bir bağışlanma mevsimidir, yukarda ifade ettiğimiz gibi. Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde; “Bir kimse, inanarak ve sevabını sadece Allah’tan bekleyerek, Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuştur.

Neden mi? Bu sorunun cevabını gelin hocamızdan dinleyelim, yani Diyanet İşleri Başkanımızdan:

“Oruç ibadetinde de asıl amaç; kalbin, aklın, duyuların oruçla bütünleşmesi ve kulun ibadet bilinci, dua ve güzel ahlak ile Rabbiyle buluşmasıdır. Eğer hakkıyla idrak ve ihya eder, hikmet, nimet ve güzelliklerini iyi değerlendirirsek Ramazan ayı, hayatı bir okula, bütün yeryüzünü bir mabede, dünyayı cennetten bir huzura dönüştürecektir.  İftar sofralarımız garip, yoksul, akraba, dost ve komşularımızla buluşma sofralarımız olsun”

Bu arada geçtiğimiz günlerde bir gazeteci kardeşimiz, bu yıl belediyelerin ve sivil toplum örgütlerinin halka açık iftar vermek yerine sadece ihtiyaç sahiplerine vermesi gerektiği çağrısını bende yinelemek istiyorum.

Değerli dostlar, ne olur çocuklarımız, eş ve dost ile bu Ramazanı birlikte geçirelim. Yoksulu, zayıfı, yetimi, yaşlıyı unutmayalım.

Peki kalın sağlıcakla.