Dünkü yazımdan tekrar hatırlatma yapmama gerek olmasa gerek. Bugün, kaldığımız yerden devam edelim.

Biliyorsunuz, son dönemde insansız hava araçlarında ülkemizde önemli atılımlar yaptı. Biliyorum ki, sinek robotlar heryere giriyor. Sonra uçaklar bile pilotsuz yolculuk yapıyorlar. Bu günlerde de robot polisler medya da geniş yer alıyor.

Neyse biz uzatmadan gelecekle ilgili olacak ve olanları yazmaya devam edelim: “Robot polisler de Dubai’de nöbet tutmaya başladılar.

Çok yakın gelecekte; “İnternet üzerinden alış veriş, tüm alış verişlerin yerini alacak gibi. Kısa süre sonra evden hiç çıkmadan droneların kapılarımıza eşya taşıdığı sürece gireceğiz. Bu süreçle birlikte internet ortamındaki beş on sitenin yüz binlerce esnafı iflas sürecine sürükleyip onların yerini alacağını şimdiden görebilmek mümkün. Yani gelecekte perakendeci esnaf diye bir kavramın olmama ihtimali de oldukça yüksek. Tıpkı “memur”ların büyük çoğunluğunun tarihe karışma ihtimali gibi.

 Bir de askerler var. 1940’larda durdurulan robot asker üretme sürecine devletler hala sadık gibi dursalar da  öze şirketler bu konuda çok yol aldılar. Paletli ya da yürüyen, üzerinde makineli tüfek, top, lazer, ısı sensörü benzeri bir sürü cihaz taşıyan, korkmayan, geri çekilmeyen ölüm makineleri yapıyorlar. Rusya’da 2015 yılında bir fuar  yapıldı ve Rusların 4 metrelik savaş robotuna verdikleri ismi  böylece öğrendik: (İGOREK[21)

Yakında cephelerde binlerce süper robot asker[22] göreceğiz.[23] Üstelik bu robotlar BİG DATA ile entegre de olmaya başladılar. Yani Yapay Zekaya sahipler. Bu da o meslek dallarında çalışan ya da çalışmayı ümit eden milyarların işsiz kalması, bir gelirden mahrum olması demek.

II. Dünya Savaşında ölen insan sayısı 70 milyon civarındayken bu sürecin tahminen beş milyar insanın hayatını etkileyeceğini söylersek[25] olayın ciddiyeti hakkında bir fikir verebileceğimizi ümit ediyorum.

İŞSİZLİK ARTACAK

“500 milyon insan 30 yıl içinde işsiz kalacak” kelimesi artık bir kehanet değil. 500 milyon işsiz, geçimini sağladıkları yakınları ile beraber kabaca 2,5-3 milyar “aç insan” demek. Bunlara halen açlık sınırının altında yaşayan 1 milyara yakın nüfusu da eklersek, 30 senelik süreçte her 2 kişiden 1'inin aç olduğu bir dünyaya gitmekte olduğumuzu söylemek çok zor değil.

Üstelik toplumlar modernleşme tuzağına yakalandılar ve devasa şehirlere kitleler halinde yığıldılar. İşsiz kaldıklarında şehirlerde hayvan bakma, kendi gıdalarını yetiştirme imkanları yok, dönecek bir köyleri de yok. (Kırsal arazilerin, devletlerin işbirliği ile büyük şirketlere devredilme süreci (kredi, ipotek, haciz üçgeni ile) tamamlanmak üzere. 2017 TUİK verilerine göre Türkiye’nin sadece %7,5'u köylerde yaşıyor.Bunların da %3,8’i üretici değil, kırsalı sayfiye olarak kullanıyor.) Ancak fakirlerin dönecek bir köyleri olsa da dönemeyecekler. Çünkü kırsal da yaşayabilme yetisini kaybetmiş, rahata ve konfora alışmış haldeler.

Ancak olayın belki de daha vahim bir yönü daha var: Yapay zeka ile ile sermayenin iş birliğinin, yöneten ile yönetilen arasındaki mesafeyi insanlığı ürkütecek derecede açması. 

Mesela Çin, Uygur bölgesindeki 2 kasabada, çok gelişmiş yüz tanıma fonksiyonuna sahip kameralar ile herkesi takip etmeye başladı. Kameraların arkasındaki yapay zeka herkesin her an nerede olduğunu ve ne yaptığını biliyor. Kasabadaki herkesin vatandaşlık puanı var. Buna sosyal skor diyorlar.[28] Ve gün içinde kurallara uyup uymamalarına göre, o vatandaşlık skorları artıyor veya azalıyor. Şimdilik Vatandaşlık Skorunu sadece trafik kurallarına uyguluyorlar. Tüm sistemin kurulması 400 milyon kamera ilavesi ile 2020 yılını bulacakmış.Puanı düşük olanların kamu hizmetlerinden ve diğer haklarından faydalanmasının yasak olacağı günleri görmek için çok bekleyeceğimizi düşünmüyorum.

Deneme niteliğinde benzeri bir uygulama da İsveç’te devreye sokuldu. İşçilerin bileklerine sürekli takiplerini sağlayan mercimek büyüklüğünde chipler takıldı.[30] Bu chipler büyük patrona elemanları hakkında kesintisiz bilgi taşıyor. Nerede olduğundan kalp krizine[31] , kaçta uyuduğundan hamile kalıp kalmadığına[32] kadar bir çok şeyi. Şimdilik sadece otobüs, tren bileti, kapı açma/kapama gibi işleri gören chipler İsvec’te 3500 kişiye takılmış.(Kaynak :Ailesiz Toplum, Modern Family/A.Hakan Çakıcı)

Değerli dostlar inanın bu yazılanların da ötesine insanlık geçecek, ancak tedirgin olmaya da gerek yok. İnsansız bir toplum yaşamını sürdüremez. Bizim yapacağımız, geleceğin mesleklerini bulup, çocuklarımızı oraya yönlendirmekten ibaret olmalı…