İnsan, uçsuz bir deniz ortasında yelkenli gemiye benzer.
Bakalım yel nereden esecek, Gemiyi ne yana çekecek! Nelerle karşılaştıracak,
hangi sahillere taşıyacak, hangi fırtınalara uğratacak, hangi güneşlerde kavuracak,
hangi yağmurlarda ıslatacak?...
Sen bir yelkenliysen ey nefsim! Rüzgârını nereden alacaksın?
Ilık meltemler mi seni kıvamlı ve huzur dolu bir sefere çıkaracak?
Hırçın, isyankâr poyrazlar mı alıp seni karanlıktan karanlığa, uçurumdan uçuruma savuracak?
Kendi rüzgârını kendin mi seçeceksin;
yoksa hoyrat poyrazların önünde başıboş bir hayta mı olacaksın?
Kâinatın yaratılışında maksat sensin. Senin, bir hayatı yaşayıp içindeki cevheri parlatman,
âlemi ışıldatman içindir. İçindeki yücelik tohumuyla hayatın bağrında bir sonsuzluk çınarı
bitirmek şevkindeysen her şey senin emrindedir.
Hava, su, gökyüzü, toprak, taş, bitkiler, hayvanlar… Her şey sana kul, köledir.
Bir mü’min soluğuyla kucaklamışsan dünyayı her şey senin yâr ve yardımcındır.
Öyleyse neden kendini ucuza satarsın?
Göklerden üstün ruh madeninle neden şanına göre davranmazsın?
Hep ‘özü’ aramak borcundayken neden hep kabuk peşindesin?
Yıllarını kabuk hükmündeki bedenini semirtmek, güzelleştirmek için tüketirsin de
varlığını ebedileştirecek ‘öz’e neden sırtını dönersin?
Hayvan da gelişir, semirir; ama onun azığı samandır ottur.
Yiyip içmek, gezip eğlenmek, senin ancak hayvan yanına azıktır, çerezdir.
İnsan yanın ömür sofrasından nasibini alamayacak mı?
Senin varlığın; tohumunda, kökünde gizlidir. Tohumun neyse, kökün nasılsa dalların,
yaprakların, meyvelerin öyledir. Ölümcül zehirler de yeşerebilir dallarından,
can bağışlayan meyveler de.
“Testide ne varsa dışarıya o sızar.”
Mayan nasılsa sözlerinden, fiillerinden öyle semereler fışkırır.
Dünya da senin içindedir ukba da.
İmar güzelliği de seninle olur, tahrip çirkinliği de…
Bak nasıl bir tohum ki kendisinden kökü yerde, dalları budakları göklere uzanmış
bir ağaç yeşerdi de bir çağı “asr-ı saadet” eyledi.
Kendini âlemin özü görüyorsan bedenin midesinden çok
kalbin ve ruhun midesini düşün.
Değerinin farkında ol. Senin gerçek azığın “Allah ışığı”dır.
Gerçek değerin bu ışıkla belirir; bu ışıkla pekişir.
Kalın Sağlıcakla…