Dünya’yı yönetmek isteyenler, kendi formüllerini yapmışlar, diyorlar ki “ Gücü elinizde tutmak istiyorsanız, insanı, parayı ve bilgiyi yönetmeyi bileceksiniz! Evet, yetişmiş insan gücü, sermaye ve bilgi bunları elinden tutanlar güçlü olur ancak bu üçlüyü tarih ve maneviyat şuura vermezseniz, üst aklın düştüğü durama düşebilirsiniz. Filmi biraz gerilere saralım, geçmiş medeniyetlerden Roma ve Osmanlı’ya bir bakalım, Roma birincisini elde etmiş ancak, her ikisini de elde eden Osmanlı, Roma İmparatorluğuna galip gelmiştir. Şimdi günümüze dönelim isterseniz; ABD, İngiltere, Japonya gibi gelişmiş ülkeler, bu üç şeye önem veriyor. Ancak, Çin başka olmak üzere, maneviyattan noksan oldukları için, sayıca küçük üst aklın para babalarına teslim olmuş durumdalar. Şu anda doğuda ve batıda ne kadar ‘büyük devlet’ var ise hepsi bize düşman, çünkü biliyorlar ki, Türk insanı İslam’ın geçmişte nasıl bayraktarlığını yaptı, asrımızda da bu misyonu üstlenebilir. Bu nedenle haçlılar bize düşmanlık ediyorlar. Hollanda ile başlayan Türk düşmanlığının arkası kesilmeyecek. Vatikan açıktan bu düşmanlığı destekliyor. Bunları bir araya gelmeye iten güç, tarihe gerçeğin farkında olmaları, onlar biliyor ki bayrak düştüğü yerden kalkar...   BÜYÜK SAVAŞI İSTİYORLAR Kâinatın kanunları var, yükselen şey bir gün düşer.  Veya ne ekersen onu biçersin. Şu anda batı yaşlanıyor, Türk düşmanlığı yapıyorlar ve bu nedenle terörü ve teröristi destekliyorlar. Bu yanlışları dönüp kendilerini vuracaktır. Zaten terör kapılarından eksik olmuyor. Dağılmaya giden yolda daha çok şey göreceğiz. Terör yüzünü aralıksız gösterecek. Avrupa ile yakın olanların da önüne fatura getirilecek. Kim bunlarla yan yana düşerse canı yanacak. Evet kul cüzi aklıyla, Külli İrade sahibi olanı hesaba katmadan, bir takım projeler yapıyor. Bunlardan biri de Armageden Savaş’ı. Gerek Amerikalı “Yeniden Hıristiyanlık Tarikatı”nın üyeleri, gerek “Yahudi fanatikler”, resmen ve alenen “Armagedon Savaşı”nın çıkması için çırpınıyorlar!.. Onlara göre,  Kitab-ı Mukaddes’in “Ezeikel” bölümünde anlatılan hikâyenin “her an vuku bulabileceği”ni söylüyorlar.  Rahmetli Hasan Karakaya, bu hadiseyi kalem aldığında şöyle demişti; “Bunlar, sadece Pat Robertson gibi “televizyon papazları” olsa, yine de gülünüp geçilirdi!.. Ne var ki, 1998’de Time dergisi tarafından yapılan bir ankete göre, “Amerikalıların yüzde 51’i” de buna inanıyor! Bunlar, “çılgın” denilen kişiler de değildi!. Çoğu; orta ve orta üstü sınıfa mensup insanlardı!. İşin garibi; Bu inançta olanlar arasında, bir dönem ABD Başkanlığı yapmış olan Ronald Reagan da bulunuyordu!. Başkan Reagan’ın; 1983’te Amerika-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi’nden Tom Dine ile yaptığı sohbette sarf ettiği şu sözleri aktarırsam, ne demek istediğim, herhalde daha iyi anlaşılır: “Aşikâr ki, Eski Ahit’teki eski peygamberlerinize ve Armagedon’la ilgili önceden haber verilmiş alâmetlere geri dönüp baktığımızda, acaba olacakları görecek nesil biz miyiz diye merak ediyorum... İnanın bana; bu kehanetler, açık bir şekilde yaşamakta olduğumuz şu günleri tasvir ediyor!”( : Tanrı’nın Elini Kıyamet’e zorluyor”lar!..http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/hasan-karakaya/3-dunya-savasina-dogru-armagedonla-mi-leviathanla-mi-13004.html 10 Aralık 2015)” Hikâye uzun, hikâye diyorum çünkü bizden de kimi insanlar bu hikâyeye inanmış gibiler, İsraili kaynaklardan yararlanarak, bu büyük savaşın olacağını yazıp çizenlere şaşırıyorum. Yahudi kaynaklar böyle inanıyor peki bizimkilere ne oluyor. Konu uzun bir gün bu konuyu ya yazacağım. Şunu söylemek istiyorum, Hakkı savunanlar her dönem galip gelirler. Yapacağımız şey net, insana yatırım yapacağız, ekonomik kalkınmamızı, bilim destekli tamamlayacağız ve takva medeniyetini kuracağız. Biz böyle yaparsak, zafer İslam’ın olacaktır. Kalın sağlıcakla.