Yüce yaratıcı; Kur’an-ı kerimde ahzab suresi 59. Ayet-i kerimesinde bu konuda şöyle buyuruyor. ( Ey peygamber ! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına devamlı olarak söyle de ; cilbablarından ( dış elbiselerinden ) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıpda eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bunula beraber Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edicidir ) diye bizleri uyarmaktadır. Görülüyor ki , burada yalnız peygamberin hanımlarına ve kızlarına değil , bütün mümin kadınlardır. Aynı zamanda Nur suresinde buyurulduğu gibi ; Baş örtülerini yakalarının üzerine koysunlar, zinet ( görünmesi yasak olan) yerlerini göstermesinler, ifadesi yer almaktadır. Burada zinet yerlerinin nereler olduğu ve görülmemesi gerekli olan yerleri az çok her aklı selim olan anlar. Nur suresi ayet, 24,31. Buradaki ayet umumidir. Tüm mümin kadınlar bu hükme dahil edilmiştir. Eskiden Araplardaörtünmek ( tesettür) adet değildi. Ondan dolayı cahiliye döneminde kadına hürmette yoktu. Ondan dolayı kadınlar bir eşya ( meta) gibi alınıp satılıyordu. Ta ki İslamiyet gelinceye kadar. Hatta o dönemde kadınlar yolda giderken, erkeklerin dikkatini üzerlerine çekmek için açık saçık giyinip geziyorlardı. Adeta açık saçık orta malı bireşya gibi alınıp satılıyordu. İşte bukonuların yanlış olduğunu Kur’an bize anlatmak için yine Nur suresi , 24 ve 3o cu ayetlerde ; “ Mümin erkekler söyle, gözlerini sakınsınlar ( yani harama bakmasınlar) . Mümin kadınlara da söyle , gözlerini sakınsınlar. Yani ( onlarda harama bakmasınlar). Mümin erkek ve mümin kadınlar, Bir cins öbür cinse göz dikerek bakamasın. Gözlerini , bakışlarını kısarak edeblerini ve iffetlerini korumaya gayret etsinler, Cilbablarından üzerlerini sıkı örtsünler.” Burada cilbab: Baştan aşağı örten Çarşaf, ferace, cargibi elbisenin adıdır. Kadınların elbiselerinin üstüne giydiği her çeşit giysidir. Yani .Tepeden tırnağa örten giysidir. Kadınların Tesettür ettikleri her tür elbise ve buna benzer şeylerdir. Başka bir adı, çarşaf ve peçedir. Cilbab ; örtmek tabirinde iki şekil vardır. Birincisi cilbablarından birisi ile bütün bedenini sıkıca örtmek, biriside bir cilbabın bir tarafı ile başından yüzünü örtmek demek olur. Burada her iki şekilde de maksat kadınların baştan aşağı erkeklerin dikkatini üzerine çekmeyecek bir biçimde örtünmeleridir. Demek oluyor ki, örtünme , ayetler ile sabit olan Allah’ın emridir. İsteyen istediği gibi giyine bilir, zorlama yoktur. Ancak bunlar Müslüman olan kadınların uyması gereken islami bir vecibedir. Bizi bağlayan kurallar Allah’ın kitabı Kur’an-ı kerim ve onun yüce peygamberi olan Hz. Rasulünün ( sav) min sözleridir. Bizi bunlar bağlar. Diğer milletlerin kıyafet tarzları bizi bağlamaz, onlara uymak zorun da da değiliz. Onları taklit etmek isteyen sonunda cezasına katlanmak durumunda kalacağını da bilmelidir.Başımıza gelen sıkıntıların, gailelerin, musibetlerin sebebini birazda kendimizde ararsak akıllıca düşünmüş oluruz. Biz, her şeyi sebeplerde arıyoruz.İnsanın başına gelenler kendi ettiklerinin sonucudur. Kendimize bir bakalım; ne kadar Kur’ani ve Muhammedi bir hayat yaşıyoruz. Toplum olarak kendimizi bir çekap yapmak zorundayız. Suçun özü kendi nefsimizde olduğu bilmek durumundayız. Yoksa bir musibet gider, başka biri gelir. Bizde sanırız ki başkalarından dolayı oluyor. Esas işin özü kendimizdir, kendi yanlış hatalarımızın sonucudur. Rabbim kendimize gelebilmeyi, Kur’an dan ve sünnetten nasip ala bilmeyi müyesser kılsın. Kainat’ın sahip ve yaratıcısına emanet olun.