Dünkü yazımızda Efendimizin(sav) eğitim anlayışıtemelinde sabır  ve affetmek, iyilikledavranmak olduğunu belirtmiştik.

Bugünde bu yazımısın devamına katkı olması açısındankonumuza devam etmek istiyorum. Alemlerin Efendisinin eğitim anlayışı içindediğer önemli anlayışlarına baktığımızda,  “öğrenebilir durumda olan herkese bilgiulaştırma” ilkesinedayandığını  ve sadece belirli kesimleredeğil, toplumun tamamının eğitimle olmasının hedeflendiğini görebiliriz.

 “Hz. Peygamber’inİslam’ı tebliğ açısından öncelikli hedef kitlesi yetişkinler olmakla birlikte,

çocukların eğitimleriyle de ilgilenmiştir. HattaRasulüllah (s.a.s.) hem yetişkinlerin hem de çocuk

ve gençlerin bulunduğu ortamlarda eğitim etkinlikleriyapmıştır. Camide Hz. Peygamber’in,

“Yapraklarını dökmeyen ağaç hangisidir?” sorusunaAbdullah b. Abbas, “Onun hurma ağacı

olduğunu biliyordum. Ancak yaşım küçük olduğu için soruyucevaplamaktan çekindim.” (Buhari,

İlim) şeklindeki ifadesi, küçük yaştakilerin de Hz.Peygamber’in ders halkasında bulunduğunu

ifade etmektedir.

Hz. Peygamber, çocukların yetişkinlerle birlikte eğitimalmalarına katkı sağlamak suretiyle,

sıcak bir ortamda, iyi ilişkiler geliştirmelerinikolaylaştırmış ve çocukların yetişkinlerle aynı

ortamda öğrenmelerine fırsat sağlamış ve böylecekuşakların birbirlerini tanımalarına da imkân

hazırlamıştır.

 

KADINLARIN EĞİTİMİNİ ÖNEMSEMİŞ

Peygamber Efendimiz kadınların öğrenmelerinikolaylaştırmak için gerekli düzenlemeler

yapmıştır. Sosyal hayatta aktif olarak yer alan kadınlarvakit, cuma ve bayram namazlarına katılıp

Hz. Peygamber’in hutbe ve vaazlarını dinlemişlerdir.Hanım sahabilerden Ümmü Hişam bint

Harise’nin, “Ben Kâf suresini cuma namazlarında Hz.Peygamber’den öğrendim. Çünkü o, her

cuma günü minberde Kâf suresini okurdu.” (Müslim, Cuma51.) sözleri buna işaret etmektedir.

Diğer taraftan Hz. Peygamber, kadınların okuma yazmaöğrenmelerini daima teşvik etmiş,

hanımlarından Hafsa’ya okuma yazma öğretmek üzere ŞifaHatun adındaki sahabeyi

görevlendirmiştir. (İbn Hanbel, Müsned, VI, 372.)

Ayrıca öğrenme konusunda gayretli olan kadın sahabiler,Hz. Muhammed’in huzuruna gelmiş,

ihtiyaçları ile ilgili sorular soraraköğrenebilmişlerdir. Hatta öğretim için kendilerine özel bir zaman

ayrılmasını isteyen kadınların talebini uygun görerekonlara da ayrı bir gün tahsis etmiştir.

(Müslim, Birr, 46; Buhari, İlim, 36.)

 

ENGELLİLERİ İHMAL ETMEMİŞ

Hz. Peygamber’in eğitim hizmetinden engelli olanların dayararlandığı bilinmektedir. Bir

defasında Peygamber Efendimiz eşraftan bazı kimselerinMüslüman olması için çaba sarf ettiği bir

anda, kendisine görme engelli İbn Ümmü Mektum gelmiş ve“Allah’ın sana öğrettiğinden bana da

öğret” demiştir. Hz. Peygamber ona gereken ilgiyigöstermediği için “abese” suresinin ilk ayetleri

nazil olmuştur. Bu olaydan sonra Rasulüllah (s.a.s.) onaiyi davranmış ve her gördüğünde

“merhaba kendisinden dolayı Rabbimin beni uyardığı kimse,var mı bir ihtiyacın” demiştir.

Hz. Peygamber’in, öğrenebilir konumda olan herkesebilginin ulaştırılması prensibindeki

odaklaşması, ileri yetişkinlik dönemine kadaruzanmaktadır. Bu açıdan İslam inancına göre eğitim,

“beşikten mezara kadar devam eden bir süreç” olarakdeğerlendirilmektedir. 40 yaşında kendisine

ilk ayetler indirilen Hz. Peygamber’e ilk emir “oku”olmuştur. Hz. Peygamber’e arkadaşlık eden

sahabe, ileri yaşlarına rağmen öğrenme ve öğretmeetkinliklerini sürdürmüştür. Mesela 100 yaşını

aşkın ömür sürmüş olan Enes b. Malik, hayatı boyuncaöğrenme ve öğretme faaliyetlerine devam

etmiş ve öldüğünde tabiîn “ilmin yarısı gitti.” diyehayıflanmıştır.

Hz. Peygamber örgün eğitim kurumlarının bulunmadığı birdönemde yaşamış olmasına

rağmen, çeşitli öğretim yöntemleri kullanarak dinîbilgileri insanlara, anlayabilecekleri bir tarzda

sunmuştur.

Sonuç olarak diyebiliriz ki Hz. Peygamber insanlarıngünlük hayat içinde ihtiyaçlarını,

tecrübelerini, ilgilerini ve ruhsal durumlarınıalgılayarak onlara en uygun eğitim yöntemleri

kullanarak tüm insanlara eğitim hizmeti götürmüştür.(KaynakProf. Dr. M. Akif Kılavuz. Özbek, Abdullah, Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed,Selam Yay., Konya 1988, s. 138-289.)

 Kalın sağlıcakla.