Bilindiği üzere Orta doğu coğrafyası dünyadaki  en eski medeniyetlerin bulunduğu topraklardır,şehirlerin anası olan Mekke de buradadır ilk şehirlerden biri olan Kudüs ,Babil’in asma bahçeleri vedaha nice güzellikler buradadır. Tarih boyunca birçok savaş görmüş birçok medeniyet yıkılmış ve yerine yeni medeniyetler kurulmuştur. Coğrafyanın ortaya çıkışından beri yüzyıllar boyu kan, kaos ve kargaşa bitmemiştir. Ama Ecdat ne zamanki bölgeye gelmiştir tüm tarihi boyunca en sakin dönemini yaşamıştır. Ama tarih boyunca onca yaşayan kavimlerden hiç biri çıkıp ta biz zamanında (3000 yıl önce ) burada yaşamıştık zaten buralarda bize vadedilmiştir ,ve bizim buraları kan ve katliamla geri almamız mubahtır şeklinde bir düşünceye sahip olmamıştır. Sizin de tahmin ettiğiniz gibi bunu sadece bir millet yapmıştır İsrail oğulları. Peki yüzyıllar boyu dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşamlarını idame eden bu İsrail oğullarını hiç akıllarında yokken bir araya getirmeye çalışan Siyonizm ideolojisi nedir. Siyonizm, Filistin'de Yahudiler için yeniden bir vatan kurulmasına destek veren uluslararası Yahudi siyasi hareketidir. Söz konusu alan, Tevrat'ta bahsi geçen ve İsrail Diyarı adı verilen topraklardır. İsrail'in kurulmasından bu yana, Siyonist hareket de şekil değiştirerek öncelikle Modern İsrail devletinin desteklenmesi amacı ile varlığını sürdürmektedir. Yıllardır izlediğiniz haberlerde, okuduğunuz gazetelerde Ortadoğu'da neredeyse hemen her gün bir çatışma yaşandığına tanık oluyorsunuz. pek çok masum insan; kadın, çocuk, genç, yaşlı bu acımasız savaşın hedefi oluyor. Evler, okullar, hastaneler ve hatta ibadethaneler yakılıp yıkılıyor. Yıllardır durmak bilmeyen bu kavga ve savaşın, akan gözyaşının ve kanın en önemli sorumlusu radikal Siyonist ideolojidir. İşgalci, sömürgeci ve ırkçı bir ideoloji olan radikal Siyonizm elli yılı aşkın bir süredir Ortadoğu'da kan dökmektedir. Ne var ki özellikle Batı dünyasında Siyonizm gerçek anlamı ile tanınmamakta, Siyonist ideolojinin gerçek planı bilinmemektedir. Batı'da çoğu insan -yanlış bilgilendirmenin etkisiyle- Siyonizmin, Yahudilere bağımsız bir yurt sağlamayı hedefleyen masum bir ideoloji olduğunu düşünür, hatta bu nedenle kimi insanlar söz konusu ideolojiye sempati ile yaklaşırlar. Oysa gerçek hiç de öyle değildir. Siyonizmin hedefinin Yahudilere bir vatan sağlamak olduğu ve Siyonistlerin bu yönde mücadele verdikleri doğrudur. Ancak bu mücadele, tarihin belki de en acımasız, en zalim yöntemlerinin kullanıldığı haksız bir mücadeleye dönüşmüştür. 19. yüzyılda gelişen Siyonizm, Yahudilere bir yurt sağlamak amacı ile yola çıkmış, bunun için Yahudiler tarafından da kutsal kabul edilen Filistin topraklarını seçmiştir. Buraya kadar makul ve meşru olan bu hedef, Filistin'de yaşayan Müslüman Arap halkın yok sayılması ile birlikte, acımasız bir kolonileştirme ve etnik temizlik projesine dönüşmüştür. Bu dönemde Siyonistlerin en sık kullandıkları "topraksız bir halk için halksız bir toprak" sloganı, gerçek dışı bir propagandadır. Çünkü o dönemde ne Yahudiler topraksızdır, ne de Filistin toprakları halksız. Siyonistlerin Filistin'e başlattıkları göç hareketi, Ortadoğu'da kargaşanın da başlangıcı olmuştur. Çünkü Siyonistler yeni geldikleri bu topraklarda, bölgenin halkı ile birarada yaşamak yerine, onları evlerinden çıkarmış, yurtlarından sürmüşlerdir. Siyonistlerin kendileri için bir vatan edinme hedefleri, milyonlarca insanın vatansız kalmasına neden olmuştur. Unutmamak gerekir ki, radikal Siyonizmin planları yalnızca Ortadoğu ile sınırlı değildir. Siyonizm dünya hakimiyeti hedefinde olan din dışı ve ırkçı bir ideolojidir, dolayısıyla tüm dünya barışını tehdit etmektedir. Bu nedenledir ki, Siyonizme karşı yürütülecek olan fikri mücadele, yalnızca Ortadoğu'da bulunan Müslüman ülkelerin değil, dünya çapında tüm vicdan ve sağduyu sahibi, her milletten ve her dinden insanın üzerine düşen bir sorumluluktur. Siyonizm gibi din dışı ve şiddet yanlısı ideolojilere karşı vicdanlı insanların kuracağı ittifak, dünya barışının tesis edilmesinde önemli bir adım olacaktır.   israil ordusunun Filistin halkına karşı uyguladığı hiçbir haklı gerekçesi ve makul açıklaması olmayan bu  katliamlar, bir başka deyişle Siyonist vahşet, İsrail yönetimi tarafından herşeye rağmen savunulmaya çalışılmaktadır. Ancak bu savunma çarpıtılmış bilgilerden oluşmaktadır. Siyonistlerin söz konusu yalanlarının deşifre edilmesi, Propagandaların etkisinde, kalmayıp sonraki nesli iyi eğitmemiz gereklidir.   Görüldüğü üzere Siyonizm denen savsata aslında tüm dünya için tehlike taşımaktadır. Sermayenin büyük bir kısmını ellerinde bulundurmaları kendilerine eşsiz bir avantaj sağlamaktadır. Dünyayı elinde bulunduran Amerika’nın sahibi olan Siyonistler in nirvanası ise tek dünya devleti haline gelmektir ve ülkemize oynanan türlü oyunların arkasında da iyi analiz edilip araştırıldığı zaman Siyonistlerin olduğu ortaya çıkmaktadır.   Rabbim ülkemizi ve Müslümanları korusun. Selam ve Saygıyla…