Gözümüz aydın bir tartışma konumuz daha oldu. Her zaman ki gibi amaçtan saptıran mı dersin, yasanın tamamen doğru olduğunu savunan mı? Hepsi var. Bizler kanunlar da dahil her şeye tarafa göre (olumlu veya olumsuz) tepki verdiğimiz için işin doğruluğuna bakmıyoruz. Erken evlendirilen çocukların durumu ne olacak? Bu kanun suiistimal mi ediliyor veya tecavüzcülere kapı mı aralıyor? Önce bu soruların cevaplanması gerekiyor. Bu soruları cevaplandırmadan ilk önce ülkemizde ve dünyada çocuk yaşta evlendirilen insanlara göz atmak gerekiyor. Gazetemiz manşetten vererek bu konuya değindi. Bu nedenle gazeteme teşekkür ediyorum. Ayrıca şehrimizin de ilk on da olması acı bir gerçek ve bu konuda ülke genelinde ilklerde olmak bizi utandırıyor. Böyle önemli bir konuya dikkat çekilmesi gerekiyor. Tabi haber tek başına yeterli değil. İnternette daha önceki durumlara ve dünya geneline de bakmak lazım. Adalet bakanlığına göre üç bin kişi çocuk yaşta biriyle evlendiği için hapiste yatıyormuş. Zaten kanun da bu üç bin kişinin hapisten çıkarılması için verilmiş. Ülkemizde çocuk evliliğinde ilkeler: Kilis, Kars, Ağrı, Muş, Niğde, Bitlis, (maalesef) Kahramanmaraş, Aksaray, Gaziantep ve Yozgat şehirleri ilk onda yer alıyor. Bu ilk on içerisinde şehrimiz yedinci sırada yer alıyor. Toplam evlilikler içerisinde çocuk gelin oranı Kilis, Kars ve Ağrı da %15’ten fazla şehrimizde ise %12,5 gibi yüksek bir rakam. Utanç tablosunun ilkleri bunlar iken sonlarda yer alan şehirlere gelecek olursak: İstanbul, Bolu, Artvin, Trabzon, Rize ve son sırada Tunceli yer alıyor. Son üç şehir de toplam evlilikler içerisindeki oran %2 den, diğerleri ise %3 ten az. Genel sıralamaya baktığımızda ise ilk 17 şehrin %10 un üzerinde olduğunu görüyoruz. Dikkatimizi çeken başka bir nokta ise doğu batı demeden her şehirde bu evlilik oranlarının yüksek olması. Bu da bize geri kalmış gelişmekte olan bir ülke olduğumuzu hatırlatıyor. Bu nedenle Avrupa da Gürcistan’ın ardından ikinci sırada yer alıyoruz. Onlarda oran %17 bizde ise %14 bize en yakın olanlarda oran %10. Hadi Avrupa gibi gelişmiş ülkeler içinde durum pek parlak değil neyse diyelim. Ama dünya sıralamasındaki yerimiz de pek parlak değil. Dünyada 199 ülke arasında çocuk gelin oranında 113 sıradayız. Bu daha da berbat ve içler acısı ilk 100 ülke arasına bile giremiyoruz. Hal ortada bazıları buna çeşitli gerekçeler sayılacaktır. Romen vatandaşlarımız, doğu ve güneydoğudaki vatandaşlar yüzünden diyeceğiz ancak durum hiç de açıcı değil ve bu açıklamalar bizi kurtarmıyor ve bunları kimseye izah edemeyiz. EURONEWS kanalında çıkan haberi izleyince dışardan nasıl göründüğünü anlayacaksınız. Bu işin gerçekten çözümlenmesi gerekiyor. Üç bin kişiyi kurtaracağız diye gelecekteki binlerce kişiyi yakacağımızı düşünüyorum. Bu kanun kesinlikle evliliklerin önünü açacak ve çocuk gelin sayısı gün geçtikçe artacak. Artmasa bile azalmayacak. Eğer yasal düzenleme yapılacak ise çocuk yaşını 18’den 16 alalım ve 16 yaşındaki herkesi sorumlu sayalım. Böylece katillerin ve tecavüzcülerin de 18 yaşın altında olduğu için ceza almaktan kurtulması engellenmiş olur. 16 yaşındaki bir kişinin anne ve baba olmasını uygun görüyorsak onlara oy kullanma ve yasal sorumluluklar alma yetkisi de vermek zorundayız. Evlilik ve çocuk yetiştirmek oy kullanmaktan daha mı önemsiz. Eğer kanun bu şekilde düzenlenir ise ben de destekliyorum. Ancak sadece 3 bin evli kişiyi kurtarmak adına çıkartılacak ise buna karşıyım. Çünkü gelecekteki çocuk evliliklerinin artmasına neden olacaktır. Devletin vazifesi yanlışı örtbas etmek değil, düzeltmek olmalıdır. Bu tartışmalar sulandırmadan ciddi anlamda yapılmalı ve ona göre gerçekçi adımlar atılmalıdır. Bu öyle boş boş tartışılacak bir konu değil. Unutmayalım; Devlet vatandaşının yanlış yapmasını önleyici tedbirler almak zorundadır. Olan olmuş bu seferlik af edelim anlayışı ile yanlışı düzeltmek değil…