Bugün dört farklı konu üzerinde durmak istiyorum.Okuyucularımdan bu talepler geldi. Birinci konu, sürücüler için kent içi hızsınırının yeniden belirlenmesi ki burada trafik komisyonunu görevler düşüyor.

İkinci konu yine trafik ile ilgili olacak, kısacabelirtmek gerekirse, trafik kültürü diye bir şey var. Ancak bu kültürden galibehaberimiz yok. Çünkü insanlarımız maalesef trafik cezaları artsa bile,kurallara uymamakta direniyor…

Üçüncü konu , Maraşlıların en sevdiğim yönü , son konuise sosyal medya hastalıkları. Önce,hız sınırından başlayalım isterseniz.

Kendim de kırk yıla yakın otomobil kullanıyorum, temkinlive kurallara uyan bir sürücüyümdür, öncelikli bunu belirteyim.

Önceki akşam üstü, Akif Tolun kardeşimiz bizleri bir gurupile üzüm yemeye davet etmişti, gittik. Daha çaylar gelir gelmez, meclistekidostlar, kent içi  trafik hızınınyeniden belirlenmesi doğrultusunda bir yazı kaleme almamı arzu ettiklerinisöylediler. Bu konuda yerel medyada da bazı yazılar yayınlandığını, hattabir çok yetkiliyi de kendilerinin aradıklarını belirterek, 50 km hız sınırının 60 çıkartılması gerektiğini teklif ettiler

Özellikle şehrimiz rampalı yollara sahip olduğu içinisteseniz de istemeseniz de otomobiller zaten 60 km hız sınırını buluyorlar.Yoksa frenle gitmeniz gerekiyor….

Sonuç, bir yanda hız sınırı tanımayan sürücüler, diğeryanda kurallara uyanlar ve bu sınırı 60 km’ye çıkartılmasını isteyenler. Sizolsaydınız ne yapardınız?

 

BAZILARI KURALLARI HİÇ SAYIYOR

Yine dün markete gidiyordum, caddenin bu tarafında birazdurdum, kavşakta  sürücüleri süzdüm,gayri ihtiyari. Neredeyse, sürücülerin yarısının cep telefonu ilegörüştüklerine oldum.

Genelde bayan sürücüler temkinli oluyorlar ancak onlardanda kimilerinin yükselen trafik cezaları rağmen, kurallara uymayışları beniüzdü!

Mobeseler bu tip kurallara uymayanlara ne kadar etkiliolur(cezalar) bilemem ama bildiğim bir şey var, hatta gördüğüm bir şey var ki toplum olarak kurallara uymayısevmiyoruz.

Bakınız Kıbrıs’a bir geziye gitmiştik. Orada yollar dar,buna rağmen sürücüler yayaların karşıdan karşıya geçtiklerini görünce inanınenaz 30 metre geride duruyorlar, bu batıda da böyle. Bu insana saygıyıgösterir.

Peki biz niye kurallara uymayız?

Bu sorunun cevabı açık:Bu bir kültürdür ve bizim bukültürden yeterince haberimiz yok. Aslında var ama yok gibi hareket ediyoruz.

Benim gördüğüm şu, biradamın başına bir felaket gelmeden kuralları ciddiye almıyor.  Sevgili Bekir Doğan, kendi geçirdiğii trafikkazasında, emniyet kemerinin kendisini ölümden koruduğunu anlatmış. Bende ogünden bu yana emniyet kemerimi bağlamaya başladım. Çünkü, kaza hem canageliyor hem de mala….

 

MARAŞLININ EN SEVDİĞİM YÖNÜ

Bu şehri seviyoruz, yuvamız, tam bir Maraşlıyız yani.Şehrimiz insanı ile ilgili çok şey yazılıp çizilebilir. Ancak bu şehrin ensevdiğim yönü cenaze(taziye)kültürünü devam ettirmesi diye düşünüyorum. Öncekigün 50 yıllık arkadaşım Ahmet Kanara hocamın anneleri vefat etti. Taziye evinegittim.(Allah vesile olanlardan razı olsun) Şehrimizin her kesimi orada, yaniacıyı paylaşmaya gelmişler. Bu takdirimi de bir defa daha yazayım istedim.

Son konum ise şu sosyal medya kullanıcılarına olacak.Bazıları bunu hastalık haline getirmiş, dakika da bir mesaj atıyorlar. Birdemesajlarını durmadan yenileyenler var. Yediğini paylaşıyor, gezdiğinipaylaşıyor, başka paylaşağın bir şey yok.

Kardeşim, insanın bir özeli olur. Yazının ve resminde birahlakı var. Dilden çıkandan da sorumlusun.Daha yazacağım çok şey varda,bugünlük birada tamamlayayım istiyorum.

Hadi kalın sağlıcakla.