Otuz yıldır bu şehrin tanıtıma ihtiyacı olduğunu yazıp-çizerim. Sadece ben değil, bu konuda derdi olan her Kahramanmaraşlı aydın da bunu söyler.

Turizm ve tanıtım için  bir çok toplantılar yapıldı, kararlar alındı, heyecanlandık ancak pek de başarılı olduğumuz söylenemez!

Son olarak da Kültür-Tarih ve Turizm Platformu bir iftar vermiş, bu toplantıda tanıtım adına TÖRÜK isimli bir dergi çıkartma kararı alındığı duyurulmuştu.

O toplantıda Abdulhakim Eren hocam, Kıbrıs Üniversitelerinden birisi ile Sütçü İmam Üniversitemizin kardeş şehir projesinden bahsederek, karşılıklı öğrenci gezileri dahil, bir takım adımlar atılması gerektiğini Rektör Niyazi Can’da proje ile yakından ilgileneceğini söylemişti.

Takip ediyor, bakalım nasıl bir sonuç çıkacak.

Konuşmacılar da şehrimizin Türkiye’nin hangi bölgesinde olduğunu bilinmediğine şahit olduğunu belirterek, tanıtımın iller için önemli olduğunu vurgulamışlardı.

Cumartesi akşamı, FA ajansında katkıları ile bu toplantının ikincisi yapıldı. Daha doğrusu iftar verildi.  İftarda  yazarlar, düşünürler, akademisyenler, iş adamları da vardı.

Platform başkanı Ahmet Kolutek ile bu konudal bir sohpet yaptık. Sorular yönettim, işte Kolutek başkanın görüşleri. Bakın diyor?

MARKA ŞEHİR OLMAK İÇİN

“Marka şehir kavramı; En sade anlamıyla ürün markalarının stratejilerinin şehir üzerindek uygulamasıdır. Şehir de; somut bir biçimde, ekonomik, kültürel, sosyal ve turizm değerleri ‘yaratmak’; unutulan, unutulmaya yüz tutmuş ve unutturulmuş değerlerimizi tekrar gün yüzüne çıkartarak; kentimizin gelişimi için bir disiplin yaratmak; Şehrin güçlü ve pozitif yanlarını, profesyonel uzmanlık alanlarını kullunka suretiyle, şehri markalaştırarak; planlama ve pazarlama disiplini ile birliştirmektir.

Eğer biz bunu yapabilirsek işte o zaman diğer şehirlerimnizden farkımız ortaya çıkar, gelişme tanınma imajımızı herkese tanımak zorunda kalırlar.

Lakin; bir şehri tanıtma ve marka şehir yaratma unsuru; bir kişi ve kuruluşun yapabileceği bir iş değildir. Bir çok paydası vardır. Bir şehrin tanıtım ve markalaşması: İnsan ve yönetim kalitesi; kültürel mirası; yatırım imkanları ve turizm fırsatları gibi unsurlar çerçevesinde yapılması gerekiyor.

Ayrıca paydaşlarla beraber, profesyonel şekilde şehrin cazibe merkezlerini ön plana çıkartmak gerekiyor.

Şunu söylemek istiyorum, “ Başka bir kentin sahip olmadığı bir yere şehrimizi konunlandırmamız gerekiyor!”

EVET FARKLILIĞIMIZI FARKETTİRMELİYİZ

Bu şehri seviyoruz. Bu yaştan sonra da bir başka şehre taşınmayı düşünmeyiz. Bunun için ait olduğumuz bu kente katkımız olması gerekiyor. 30 yıldır yazan biri olarak Ahmet Kolutek’in yukardaki tespitini % yüz katılıyorum.

Kolutek ile yaptığımız o konuşmada sözlerini bağlarken endişeleri vardı. “ Lakin, diye başladığı cümlesini şöyle tamamladı. Bu sıvılcımın halet-i ruhuyesine haiz olabilmek için, paydaşların, memleket kaygısı samimi duruşu, entelektüel bakışı, ustalığı ve heyecanı çok önemlidir.

Kesinlikle, paydaşım diyen her sivil toplum örgütü temsilcisi, hatta her Kahramanmaraşlının memleket kaygısı olmalı, çünkü kaygısı olmayan bir insanla yola çıktığınızda hedefe ulaşamazsınız.

Şimdi kentimizin unutulmuş değerlerini, farklılığımız olarak gören, bu konuda bilgisi, projesi ve fikri olanlar bu platforma katkıda bulunmalı.

Unutulmuş veya yaşayan bütün kültürel, tarihi, sosyal ve doğal değerlerimiz biriktirilmeli, yeni platforma sunulmalı.

Bu konuda öncü, üniversitemizdeki öğretim görevlileri ve sivil toplum örgütü temsilcileri olmalı, biz gazeteciler ise bu konuda kalemlerini çalıştırmalı diyorum.

Ahmet Kolutek ve ekibine destek, şehre destektir. Ha İl Kültür Turizm Müdürlüğünden de destek gelmeli..

Kalınsağlıcakla.