Keramet Allahü tealanın sevgili kullarında meydana gelen adet dışı, alışılanın üstünde görülen, harikulade hal. Doğru bir itikada, inanca sahib olan ve her işinde İslamiyete uyan kimselere Allahü tealanın adeti dışında, yani fizik, kimya ile biyoloji kanunları dışında ikram ve ihsan ettiği şeylere “keramet” denir. Lügatta keramet; harika, yaradılışın ve imkanların üstünde olup, insanda hayranlık uyandıran şey manasınadır… Bugün Kur’an da anlatılan bir keramet hikayesini anlatacağım. Anlatmıştım, İsrailoğulları Firavun’un zulmünden kurtulduktan sonra, Allah’ın gösterdiği bir beldeye, secde ederek yerleşir. Orada kudret helvası ve bıldırcın eti ile beslenirler ama onlar yine de durumlardan memnun olmazyan, densizlik ederler, sonra tek yiyeceğe sabır etmek istemeyerek, yerin bitirdiği farklı yiyecekleri talep ederler. Suları olmadığı için de bolca Musa(as) gelerek Allah’tan(cc) bolca su çıkartmasını isterler. Hz. Musa Rabbine yalvarır. Kudret sahibi Rabbimiz, O’na, elindeki asasnı yere vurmasını ister; on iki ayrı yerden su çıkar. Burada bazı alimler, kerametin asa da olduğunu iddia etmişler. Kimi alimler ise,
kerametin asada değil, Musa’da olduğunu söylerler. Bu durum bize İsrailoğullarının şükürden uzak ve elindeki ile yetinmeyen bir millet olduğunu anlatır. Oysa müslümanlar böyle değildir. Efendimiz(sav) döneminde, insanların üç hurma ile günlerini gün etmelerine rağmen, Allah’a(cc) şükür ve hamd ettiklerini anlatır, bu günde örnek bir müslümanın az yiyip, az uyuyup, haline şükür etmektedir. Hikayeye devam edelim. Sonra bazı İsrailoğulları bu beldeden ayrılıp, yeniden Mısar’a dönerler, burada bol bol yemeye devam ederler ama zillete uğrarlar. Çünkü taşkınlık yapmışlar böyle olanca da Allah’ın gazabına uğrarlar. Çünkü Allah’ın ayetlerini yalanlayıp, peygamberlerini öldürürler, böylece haddi aşarlar. İşte İsrailoğulları böyle bir millettir. Bu tarih boyunca böyle olmuş. 1948’e kadar milletleri olmamış. Esaret zinciri altında kalmışlar. Efendimiz döneminde sıkıntılara kalmışlardır. Sebep ise kendileridir. Kuran şöyle diyor;
Kul azmaz ise Rabbim ona bir gadaba uğratmaz.
Ancak haddi aşanlar, cezayı görür; buda Allah’ın kanunlarındandır. Genel hüküm iyilik yapsan kendine, kötülük yapan da yine kendi aleyhlerine kötülük yapmışlardır.
KATİLİN BULUNUŞU Bakara 67-70 de çok önemli bir hadise anlatılır, zengin bir insanöldürülür, öldürenler amcaçocukları, Musa as gidip, katilin bulunmasını isterler, onların amacı mirastır. Musa as Allah’a yalvarır, Allah’tan bir sığırı boğazlayıp, etinin dağıtılmasını isterler. Onlar kendileri ile dalga geçildiğini iddia ederek, Musa as demediklerini bırakmıyorlar. Sığırın orta yaşlı olması gerektiğini belirten Musa emredileni yapmalarını isterler. Bu defa rengini sormalarını isterler. Musa (as), o sarı bir inektir, bakanlara iç açıcılık verir. Diye cevap verir. Yetmedi, onun ne olduğunu bize bildirsin, bu iş bize biraz karışık geldi,derler. Hani işi zora sokacaklar ya! Görüldüğü gibi, İsrailoğulları böyle bir millet. Sonra Musa (as), bu ineğin sulamada ve sürmede kullanılmayan, bir inek olacak derler. Sonra bu tanıma uygun olan ineği boğazlarlar. Allah onların gizledikleri ortaya çıkartacak ya. Kesilen ineğin bir parçası ile ölen insana dokunulur, ölen diriliyor ve bu insanda beni kardeşimin oğulları öldürdü der ve cezasını da alır. Bu ayeti okuyan ve hadiseyi anlatıldıktan sonra Efendimiz(sav,
katilin mirascı olamayacağı hükmünü veriyor. Kur’an burada bizlere bir çok bilgiler veriyor. ÜST AKIL VE SİYONİZM Yukarda bahsettiğim İsrailoğullarının büyük bir kısmı siyonisttir. Siyonizm’in olmazsa olmazları vardır. Onlara göre; “Yahudiler Allah Tarafından ‘Seçilmiş bir Halktır’, ‘Üstün ve ‘Arı Irktır’, ‘Saf Irk Olarak kalmalıdır’. Yahudi olmayanlar için ‘Etnik Temizlik ya da Soykırım’ yapılmalıdır ve ‘Dünya Yahudileri İçin Bir Tek Devlet Vardır’ Büyük İsrail… 17 Temmuz ve diğer darbeler dahil, ülkemizdeki bütün büyük olayların arkasında bunlar vardır. Dünyayı da fokur fokur kaynatanlar onlardır. Çünkü onlar doyumsuz ve şükür etmezler. (Burhanettin Can / Milli Gazete-19 Ağustos 2016)şöyle diyor; “Türkiye’nin bağrında Siyonizm tarafından yürütülen sürekli bir sosyolojik savaş hep var olmuştur. Türkiye’deki bütün darbelere, özellikle, bu son darbe girişimine bu açıdan bakılmalıdır. Darbelerde iç beynin/aklın, Masonluk olmuş olması tesadüfi değildir. 15 Temmuz 2016 büyük ihanet hareketinin amacı, “Büyük İsrail Projesi’nin” hayata geçirilebilmesi için gerekli zeminin hazırlanmasıdır. Bu darbe girişiminin icra şeklinden asıl amacın, yeni sosyolojik fay hatları inşa ederek Türkiye’yi içe kapatmak ve bölge ile ilişkisini zayıflatmak olduğu anlaşılmaktadır. Siyonizm’in “Böl, Parçala, Yönet veya Yok et Politikası”: “Kaos Politikası”… Moşe Dayan’ın, “İsrail kudurmuş bir köpek gibi olmalı, kimsenin dokunamayacağı kadar tehlikeli.” ifadesi, Siyonist stratejide, ana ilke olarak benimsenmiştir.” Düşünün, kalın sağlıcakla.