İnsan, cinsiyetibaşta olmak üzere, fakirliğinden, evladından, eşinden, komşusundan velhasılmemnun olmadığı herşeyten şikayet eder.
Şu şekilde sözleri çok duymuşsunuzdur: “Elimde olsaydı,erkek olurdum!”
Elimde olsa, seni doğurmazdım!, “Elimde olsa, dünyayagelmezdim veya bir daha gelirsem şöyle şöyle yapardım! Bilseydim, bu evialmazdım. ya da fakirlik kapıya konulacak mal değilmiş v.s. gibimemnuniyetsizliklerini dile getirir.
Geçtiğimiz günlerde de sosyal medya da bunların daha saçmasıbir soru ile karşılaştım. “Sizolsaydınız melek mi olurdunuz, şeytan mı? Al ha! Daha da neler. Evet,evet böyle bir saçma soru yöneltilmiş insanlara.
İşin enteresan boyutu insanlarda, altına yine saçma sapantercihlerini yazmışlar.
“ Ben olsaydım, melek olmayı seçerdim. Ne güzel günahişlemezsiniz, yemek yok içmek yok, cennet de garanti…”
Çoğu melek olmayı seçerim diyenlerin yanı sıra, şeytanolmayı bile dileyenler olmuş. Birisi de bu ikisine şöyle bir cevap vermiş.
İnsanın bu gibi konularda seçme hakkı yoktur. Zatenmümkün de değil, insan hem melektir, hemde şeytandır. Bu ne saçma soru!
La havle veya kuvvete…
KERÇ ETMEK
Birde başkalarını kerç edenler vardır. Kerç etmekbiliyorsunuz, alay etmek, taklit etmek anlamına gelir. Örnek delikanlının sesi çok incedir. Konuştukça,etrafındakilerin bir kısmının kıs kıs güldüğünü görürsünüz. Delikanlımahçup, hatta konuşmasını sürdürmekistemiyor. Oysa,ses inceliği ya da kalınlığı o insanın elinde değil, ne yapsın.Karşısındaki densiz, gelir bir de evde onu kerç eder, güler de güler. Allah canını almasın senin, ne desem sana….
Delikanlının yüzü sivilcilerle dolmuş veya gençkızımızın. Sıkılıyor, kızıyor, toplumiçine çıkmak istemiyor. Çünkü, yüzünü bakıyorlar, kulaklarda fısıltı, bir degülmesinler mi?
Öyle demeyin, böylelerinin sayısı az değil. Olmaz demeyin, bir de eve gider kerç eder.
Delkinlı öz güvenini yitirmiş, odasından dışarı çıkmakistemiyor, anne üzgün , diyor ki evladına: “Oğlum hadi çık gez.” Delikanlı: “Çıkmak istemiyorum, gıcık gıcık insanlar yüzüme bakıp, gülüyorlar!
Birkaç örnek dahaverip, konuyu bağlamak istiyorum. Çenesinin sivriliği yüzünden, at kafa diyedalga geçilenler. Zayıf olduğu için kalem bacak diye alay edilenler. Ten rengisiyah olduğu için "zenci" diyerek siyah insanların ikinci sınıf insangibi gösterilmesi, köle gibi kullanılması ve hayatlarının içine edilmesi vs vsvs...
Çevremde böyle haksızlığa uğrayanları görünce üzülüyorum!.
Diyeceğim şu ki, insanlar tercih edebileceği şeylerolduğu gibi, kendi elinde olmayan şartlarla karşılaşır ve denenirler.
Fakirlik ve zenginlik, kadın ve erkek olma, uzun veyakısalık. Irkı, teninin rengi vs, bunlar bizim tercihlerimiz değil.
Bize kimikonularda seçme hakkı da verilmemiş.
Bütün bunlar,artılarımız ve eksilerimiz olarak değerlendirildiği gibi, yukarda ifade ettiğimgibi imtihanlarımız şeklinde de bakabiliriz..
Son olarak şunu söylemek istiyorum, taklityapanlara ya da bulunduğu durumu küçümseyenlere uyarım var.
Bir insanınkınadığı mutlaka başına gelir.
Dikkat etmek gerek. Bakın hadisi şerifte Efendimiz(sav) ne diyor: “Kınamayınız, kınadığınız şey başınızagelmedikçe ölmezsiniz."(Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki,Şuabu'l-İman, 5/315, no: 2778; bk: Keşfu'l-Hafa, 2/265)
Aynı zamandasize verilen güzelliğe, zenginliğe v.s kibirlenmeyin. Çünkü kalbinde hardaltanesi kadar kibir olan insan cennete giremez!”
Kalın sağlıcakla.