Bu okuma eylemini gerçekleştirmemizi kolaylaştıran Kahramanmaraş Kitap ve Kültür Fuarı her yıl ilimizde mükemmel bir planlama ve katılım ile düzenlenmektedir. Bu organizasyon aracılığı ile birçok insan kitaplar ile buluşmaktadır. Bu yıl fuarın olacağı ya da olmayacağı konusunda belirsizlik çok fazlaydı sonradan netleşmesine rağmen bu yıl ilginin az olduğunu görmekteyiz. Fuar kararının geç ve güç olmasına, vatandaşa geç duyurulmasına rağmen fuarın yapılıyor olması olumlu ve mükemmel bir durumdur. Katılımın düşük olmasını fuar tarihinin geç açıklanmasından ve ekonomik krizden dolayı düşük olduğuna inanmaktayım. Buna rağmen olanın kötüsü olmaz diyerek okumanın önemi ile ilgili yazımıza geçebilirim.
Anlamlı yaşam ile yaşam ya da sıradan yaşam arasında ciddi farklar vardır.
Herkes yaşadığını söylüyor ancak kimler gerçekten yaşıyor kimler de yaşıyormuş gibi yapıyor.
Yaşayanlar ile yaşıyormuş gibi yapanlar arasındaki farkı neler belirliyor.
Yaşamak, farkında olarak ve anlamlı olarak gerçekleştiğinde zevk verir.
Herkes yaşadığı andan zevk almak ve mutlu olmak ister. Bunun içinde ciddi çaba içerisinde bulunur.
Bu çabalardan en önemlisi de anlamlı yaşama yön verebilmek gücüne sahip olmak için okumaktır.
Okuyan insan bilir. Bilen insan yaşamına yön verir ve yaşamında aktif olur.
Yaşamında aktif olan insan rüzgâra göre şekil alan yaprak misali olmadığı için bilge insandır.
Bilmek ile bilgelik arasında küçük ama önemli bir ayrıntı vardır. Herkes bir şekilde bilgi edinir.
Lakin bildiklerini yaşamında uygulayamıyor isen bildiğin ile kalırsın.
Hatta yaşamında senin bilgilerin değil de başkalarının bilgileri hâkim ise zaten koyundan farkın kalmaz.
Yaşamında kendi bilgilerini kullanan insandır Bilge insan.
Bilge insan olmak öncelikle bilmek ile başlar.
Bilmenin/öğrenmenin yolları çeşitlidir ki en kolayı ise çağımızın bilgeleri arama motorları (Google, yandex…vb.) başrolde oynamaktadır. Tv. İnternet, Cep telefonu... vb teknolojik gelişim bilgiye ulaşmayı kolaylaştırmıştır.
Bilgiye ulaşmadaki kolaylığa rağmen bilgeliğin bilmek kadar önemli olan diğer boyutu olan düşünme ve akıl etme için gerekli olan beyin bağlantı gelişimini ise okumak sağlamaktadır.
Okuma eylemi esnasında beyne ulaşan her yeni kelime için yeni bir nöron aktif olmaktadır. Beynimizde ne kadar çok nöronu/sinir hücresini aktif eder isek o kadar hızlı ve doğru düşünürüz.
Beynimizde 100 milyar nöronun olduğundan bahsetmektedir bilim adamları. Biz ise bunun ancak % 10 ‘nu kullanarak yaşamımızı sürdürüyoruz. Beynindeki nöronların % 25’ini kullananlar ise büyük bilim adamı, yönetici, lider, …vb. oluyorlar.
Sıradan insanlar ise % 5 – 10 kullanarak sıradan yaşamlar yaşıyorlar. Sonrasında çevrelerinde zengin, başarılı, büyük insanları fark edince;
Ya kıskanıp öfke doluyorlar,
Ya okuyor – çalışıyorlar kendilerini geliştirerek kendileri de başarılı oluyorlar,
Ya da ki en kolay olanı seçip okuyanların ve başarılıların eskiden kölesi şimdi ise kibar tarif ile adamı oluyorlar.
İşte bizi yaşamımızın adamı kılan okumak özellikle kitaptan okumak olduğu gibi okumamak ise adamın adamı olarak kalmamızı sağlıyor.
Okumamız ve bilgiye ulaşmamızın bize en önemli katkısı haddimizi bilmemizi sağlamasıdır.
Okuyan ve bilen insan haddini bildiği sürece mücadelesinde başarılı olur.
Boşuna demiyor Koca Yunus;
İlim ilim bilmektir,
İlim kendini bilmektir,
Sen kendini bilmez isen
Bu nice okumaktır.
Okudukça ve bilgilendikçe içi dolu başak misali mütevazileşir insan oğlu…
Tam tersine okudukça dikleşiyor ise bu haddi bilmemektir.
Okuyarak ne bildiğini, ne bilmediğini bilen insandır Bilge İnsan,
Elde etmiş olduğu bilgiyi yaşamında uygulama cesareti gösterebilen insandır Bilge İnsan,
HahhhhhHakkı ve hakikati bildiği için her daim hakkın ve haklının yanında duran insandır Bilge İnsan,
Bilge İnsan, adamın adamı, rolünü oynayan koyun değildir. Vesselam.