Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak demiştik, hatta olayları sıralarken virüsten önce, virüsten sonra diye bir ölçünün geleceğini vurgulamıştık.
Şimdilerde normal hayata geçiş çalışmaları başladı, buna Kontrollü Hayat ismi vermişler. Eyvallah!
Mesele okullarda artık çocuklar yan yana oturamaz ta ki virüs ile mücadele tam başarıya ulaşana kadar. Yine turizm de hatta Hac ziyaretlerinde bütün kurallar değişecek.
Bu bağlamda çok güzel kararlar da alınıyor; örneğin Turizm Bakanlığı açık büfe uygulamasını bu yıl kaldırmış.
Yani maskeli (kendimizi korumak) ve fiziki mesafeye dikkat etmemiz gerekiyor. Bu durumu Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da dile getirdiği 'Yeni Normalin” 4 kuralını şu cümleler ile açıklıyor. “Kalabalık oluşturmamak, mutlaka maske takmak, sosyal mesafeyi korumak ve hijyene uymak…
Yani artık berberin havlusunu kullanmak yerine hamama da gitsek, berbere de gitsek kendi havlumuzu kullanacağız.
Zaten yüce dinimiz aynı şeyleri buyurmuyor muydu? Yeni kendi hayatınızı kontrol edin demiyor muydu?
Her insanın kendi kendini kontrol etmesinden bahsediyorum.
Bunun için uzmanların söylediği gibi: "Kesinlikle bireysel kurallarımızı gevşetmememiz gerekiyor. Zaten alınan esnetme kararlarında da temel kurallar kaldı.
Kalabalık oluşturmamak, mutlaka maske takmak, sosyal mesafeyi korumak ve hijyene uymak; yeni normalin kaçınılmaz 4 kuralı.
Sonuçta, YENİ NORMAL KURALLAR bu virüsün aşısının bulunup ya da çok etkin bir ilacın bulunup bağışıklığın global bir şekilde oluşmasından sonra vazgeçilebilir. Bence her zaman sürdürülmeli. Sağlık açısından söylüyorum. Bundan dolayı 'yeni normal' kurallarını bu süreye kadar korumamız gerekir" hatta bu hijyen kurallarını dediğim gibi devamlı sürdürmemiz gerekiyor.
Sigarayı bırakmak, spor yapmak, dediğim gibi temizlik kurallarına uymak ki, abdest bu bağlamda en güzel alışkanlık olmuş olacak. Yani evimizin önünü günde beş defa temizlesek orada pislikten bahsedemezsiniz, tıpkı bunun gibi dış ve iç temizliğimiz konusuna dikkat buyurmalıyız.
GEVŞETİRSEK YENİ PİKLER GÖREBİLİRİZ
"Eğer etkin bir aşı ya da etkin bir tedavi yöntemi bulunamadıktan veya global bir bağışıklık olmadıktan sonra bizim mutlaka AVM'ler de açılsa, okullar da açılsa mutlaka sosyal mesafeyi korumamız lazım, izolasyona, maske takmaya ve hijyen kurallarına dikkat etmemiz lazım.
Bunu için uzmanları diyor.
Akıl da bunu gösteriyor. Eğer biz bu temel kurallara uyarsak kul hakkına da riayet etmiş olacağız. Ama bu temel kuralları gevşetirsek o zaman virüs yayılmaya devam edecektir ve vaka sayılarında artış olacaktır, bu durumda da olan yine bize olacaktır.
Topluyorum, mutlaka tedbirlere devam etmemiz gerekiyor. Bunları yaparsak, bir ay kadar sonra inşallah rahat bir nefes alabileceğiz. Daha güvende olacak, önümüzü daha iyi görebileceğiz.
Ancak Eylül ayında bu virüs yine bize gelecek, biz yine hayatımıza temizlik kuralları ile devam ettirme durumundayız; akıllıca, bilimsel kurallara uygun ve tavizsiz bir hayat yönetimi şart.
Yeter ki sabretmeyi sürdürebilelim, yeter ki ‘temas, izolasyon, maske takmak’ kurallarına uymaya devam edelim. Yolsa ikinci dalga daha da tehlikeli olur.
Kısacası biraz daha sabırlı olmaya, ‘ihtiyatlı iyimserlik’ stratejisinden vazgeçmemeye ve süreci yönetenlere güvenmeye devam etmeliyiz.
Bakanımızın söylediği gibi temkini elde bırakmayacağız. Yeni normal hayatın kurallarını sürdüreceğiz. Bu duruma geçmişte büyük salgınlar yaşamış Güney Kore gibi ülkeler zaten uyguluyorlar, rahat da ediyorlar…
Peki kalın sağlıcakla.
