Evliye Çelebi, dünyanın merkezinin Kabe olduğunuhikayeleştirir. Öyle veya böyle gerçekten Kabe gönüllerin çekim merkezi. Orada,bulutlar, ağaçlar, insanlar bir başkadır. Kuşlar bir başka uçar, yağmur farklıyağar,  gözler farklı yaşarır, gözyaşları  mutlu eder insanı…

Yazımın başlığına küçük yolculuk yazdım, çünkü büyükyolculuk ahirete yapılanıdır…

Acizane bu kardeşiniz de, dünyanın merkezi Kabe’ye çağrıldıkçagider. Bu yılda “ lebbeyk’ demişiz ki, Şubat 2018 yarı yıl tatilinde,Güzelbulut Turizmi tercih ederek düştük Kabe yollarına.

Aslında hac ve umreyli ilgili tecrübelerim vardı ancakyinede gözden kaçırdığım bir eksiğim olabilir diye Allah dostlarının haccınıaraştırdım, bu konuda yazılmış eserleri yeniden okuyarak başladım.

Nitekim umre öncesi, Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl,Malcolm X v.b büyük düşünürlerin kutsal mekanlara yaptıkları ziyaretlerdençıkarımlarımı sizlerle paylaştım.

Dünkü yazımda da hac ile ilgili bazı tanımlama vetespitler yapmıştım. O tanımlamaları kısaca hatırlatım, yazıma başlayayıminşallah!

 

SIRLARA YOLCULUK

Hac, sırlara yolculuktur!

Hac, af dilemektir. Umre bir genç hacımız dedi ki, benburaya dilenmeye gelmişim, şimdi anladım! Eyvallah!

Hac gönüllerin buluşması, aşka yolculuktur. Aşık ileMaşuk’un buluşmasıdır.

Hac sabırdır.

Hac, gözyaşıdır, zikirdir, tefekkürdür…

Hac, nefsi taşlamaktır.

Hac, mananın öne çıktığı, mahşer günüdür, hiçliktir,yokluktur, yokluk içinde var oluştur…

Dünkü yaptığım bu tanımlamalara birkaç madde daha ilaveedip, yazımızı açalım inşallah!

Hac, mahşeri yaşamaktır.

Hac, meleklerden üstün olabilmeyi yakalamaktır.

Hac, görünmeyen ruhun sahibine yönelmek. (Hani Rabbimizbize kendi ruhundan üflemişti ya, ona ulaşabilmektir)

Hac, gönlün zekatıdır.

Hac, kibrin kırılması, enenin haddini bilmesidir.

Hac ve umre şuuradır, nefsin ve şeytanın taşlandığıyerdir, hiçliktir…

Özetli hac, en sevgilinin, sevgilisine boyun bükmek vetozlanmış gönül aynamızı silmektir.

 

O(CC) MEKANDAN MÜNEZZEHTİR

Kabe, Rab’bimizin evidir(simgesi)Kabe, bir araçtır,hiçbir zaman amaç olamaz. Bunun için, Rabbimiz Kabe’ye nazar eder, hergün oraya120 rahmet gönderir. Bunun atmışı tavaf edenlere verilirken, diğerliri namazkılıp, seyredenlere dağıtılır.

Bize böyle anlatılır. Acaba işin aslı ne?

Gördüğüm şu ki, orası bir nazargah, siz aynadiyebilirsiniz(teşbihde hata olmazmış) Rabbim nurunu(rahmetini) Kabe’yegönderiyor, bizlerinde gönlü açık ise, o nurdan yansımalar ile nasipleniyoruz.

Bu nesip, herkeste bir başka oluyor ama en çok gözyaşışeklinde görülüyor. Nur, gönle değince, kalpteki siyah lekeler kuruyupdökülüyor bir bir, hafifliyorsunuz. Annemizden doğduğunuz günkü gibigünahsızsınız artık…

Allah nasip ederse, bu bağlamda yazıma devam edeceğim.Orada nasıl ibadet etmeli, nelere dikkat etmeliyiz, dua nasıl yapılmalı,yabancı dil gerekliliği v.s

Diyeceğim şu ki, hac ve umre ibadeti çok kapsamlıdır.Gidecek olanlar ki bunu her müslüman düşünür, şimdiden çok iyi hazırlanmalı.

Bizimde amacımız bu olduğu için okuyucularımıza Umrehatıralarımızı anlatmaya devam edeceğiz. Yarın Medine ziyareti ilebaşlayacağım.

Hadi kalın sağlıcakla.