Ramazan Bayramında gündem yoğundu, gazeteci olunca dostlar İslam coğrafyasında meydana gelen hadiseler konusunda  çok üzüldüklerini belirterek, neler olup bittiğini sorguladılar. Onlara, ABD’nın İsrail ve İngiltere ile birlikte yeni yüzyılın emperyal  planlarını dilim döndüğünce anlattım. İtiraz edenler oldu, herşeyi ABD’ye ya da üst akla bağlandığını bu yaklaşımı doğru bulmadıkları belirttiler. Bu kardeşlerimize  ABD Ulusal İstihbarat Konseyi’nin hazırladığı “Küresel Trendler 2030” raporundan bölümler okudum. Raporda yer alan “Türkiye’nin bölünme riski var” ifadesi  bu kardeşimizin dikkatini çekti ve  dolayısı ile bu günkü yazımda,  ABD’nin stratejik hedefinin herkese anlatılması gerektiği düşüncesi ile bugünkü köşe yazıma başladım. “Bu rapor gizli saklı değil, internete girerseniz onlarca makale var. Kısaca başlıklar aktarayım. Bu rapora göre Çin, 2030’dan birkaç yıl önce Birleşik Devletler’i geçerek muhtemel en büyük ekonomi olacak. Dolayısı ile ABD’ye göre bu önlenmeli! Kuveyt gerginliği de buna bağlı. Düşündüğümüzde bağlınta kurabilirsiniz. Uzatmayayım… Rapora dönelim: “Çin, Hindistan ve Brezilya’ya ek olarak Kolombiya, Endonezya, Nijerya, Güney Afrika ve Türkiye gibi bölgesel oyuncular, özellikle küresel ekonomi için çok önemli hale gelecekBu arada muhtemelen Avrupa, Japonya ve Rusya, ekonomilerinin göreceli yavaş düşüşlerini sürdürecekler. Çin ve Hindistan çok büyük olduğu için tek başlarına bu ülkeler ikinci-seviye oyuncular olarak kalacaklar. Ancak kolektif grup olarak, küresel güç bakımından Avrupa, Japonya ve Rusya’yı bastırmaya başlayacak. Genç nüfusu düşen Brezilya, Çin ve Türkiye gibi birçok gelişen ülke, Sahra-Afrika’sı ve Güneydoğu Asya gibi genç nüfuslu az gelirli ülkelerden göçmenleri kendilerine çekecek. Brezilya, Çin ve Türkiye halihazırda doğurganlıkta keskin düşüşler yaşamaktadır. Brezilya’nın genç nüfusunun 2030’da 5 milyon düşmesi beklenmektedir. Çin’de bu düşüş 75 milyondur. Türkiye’de 2030 itibariyle çok az bir düşüş olacak.(Neden enaz 3 çocuk sahibi olmamız gerektiğinin sırrı burada) ”(Çeviri – Oğuz Eser) ABD’nin çöküşünün önlenmesi için de, Suriye, İran, Irak ve Türkiye’den toprak bölünecek, bu dört  küçük Kürt devleti, sonradan Büyük İsrail topraklarına katılacakmış. ABD’de emperyal emellerini devam ettirecek. Bu kul hesabı.   TÜRKİYE BOŞ DURMUYOR Tabi diğer ülkelerde boş durmuyor. Bu konuda Türkiye Gazetesinden Batuhan Yaşar, bayramdan birkaç gün önce, bir değerlendirme yaptı. Yaşar yazısında; “Türkiye ve istihbaratının sahadaki bütün gelişmeli yakından takip ettiğini belirterek alınan önlemleri bir bir anlattı. “- Türkiye, karşı tarafın ne yaptığına değil, kendi ulusal çıkarlarını koruyan planlarını adım adım uyguluyor. - Fırat Kalkanı sahasını askerî olarak sağlamlaştırıyor. - İdlip’i bir şekilde yönetmeye ve Fırat Kalkanı sahasına katmaya çalışıyor. - Irak’ın istikrarı ve bölünmemesi için görüşme trafiğini sıklaştırıyor. - Sünnilerin onurlu bir şekilde Irak sistemine yeniden entegrasyonunun yollarını arıyor. Ve Suriye’nin de bölünmemesi için ciddi çaba sarf ediyor…” Devam ediyor; “Türkiye tek başına Suriye’yi bir arada tutamaz.. Türlü türlü ve birbirinden güçlü aktörler var karşısında. Ama Avrupa Birliği ile görüşleri büyük ölçüde örtüşüyor. Bu, Ankara için “şimdilik” bir avantaj gibi görünüyor. Suriye ve Irak’ın geleceğini kurulacak yeni siyasi ittifaklar belirleyecek. Ülkemiz  sahada ve masada kalmayı sürdürecek..” Zaten, Cumhurbaşkanımızın bayram mesajında, ABD’nin silah oyununu bildiğimizi ve şehit kanlarının hesabının sorulacağı açıklaması, herşeyin farkında olduğumuzu göstermekte… Evet olup bitenler bunlar. Aslında PKK terör örgütü aracılığı ile yıprattıkları ülkemize 15 Temmuz’da büyük vurgunu yapacaklardı. Güneydoğu topraklarımızı gözlerini dikmişlerdi ancak Rabbim kulun hesabını bozdu. Allah(cc) bizimle beraber, buna inanıyor ve O’na güveniyoruz. Ancak bizde Allah’ın(cc) ipine sım sıkı sarılmaya devam etmemiz gerekiyor. Müslüman aldatmaz ve aldanmaz. Sonuç olarak derim ki, kul cüzi iradesi ile bir plan yapar ancak, sonuçta Külli İrade Sahibinin planı tutar. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler! Kalın sağlıcakla.