Yeni bir takvimyılına daha girilecek. Bu konuda, Cuma hutbesi okundu ki hutbede ömrün doğrukullanılmasını, kumar, içki gibi kötü alışkanlıklarının dinimizde yeri olmadığıbelirtildi. Sonra yazarlarımız da bu konuda düşüncelerini ifade ettiler… 

Medeniyet ve kültürfarklı kavramlardır. Medeniyet bir boyutu ile kültürler üstüdür, insanlığınortak malıdır,  ancak kültür millidir,yereldir.  Her milletin kendine has örfve adetleri vardır ve bu durum o milleti diğerlerinden farklı kılar.

Ayette, Rabbimiz : “Biz milletleri ayrı ayrı yarattık ki, birbirlerini tanısınlar!” der.  Evet, her millet birbirinin ilmine ortakolabilir, fakat kültür açısından aynı şeyi söyleyemeyiz.  Nitekim Efendimiz, ilim müminin yitiğidir,nerde bulsa almalıdır, buyururlar…. 

Peki, yılbaşıkutlanmalı mı? Bu soruya herkes kendi penceresinden cevap verecektir. Biz derizki, milletimiz kültürel bir baskının sonuçları ile karşı karşıya. Bu nedenle kimimiz,yeni yıl kutlamalarını yapalım derken, kimimiz buna karşı alternatiflerüretiyoruz.

 

MİLLİ ŞAİRİMİZİNKALEMİNDEN  

Peki, bir MüslümanTürk evladı bu konuda nasıl bir duruş sergilemeli? Milli Şairimiz Mehmet AkifErsoy Yılbaşı isimli şiirinde:

“Ya Rab! Böyle miolacaktı, benim cennet yurdum?
Baktım da etrafıma yalnızım, ağladım durdum.
Bir mânâ veremedim, şu Milâdî yılbaşına!
Şaştım da kaldım, Müslümanların vahtelaşına!
Çevirdim başımı, nereye ettimse bir nazar.
Gördüm ki, noel için hazır, yer-yer çarşı-pazar.
Haykırmak gelmişti içimden, seslendim millete.
Heyhat! Duyuramadım, ne Âhmed'e ne Mehmed'e.
Ey Âlem-i İslâm'ın baş tacı, büyük Türkiye!
Mukaddesatı unuttun, Avrupa diye diye!

Yurdumu işgaleylemiş, şu garbın safsatası,

Kiminin maymunuvar, kiminin "Noel babası!"
Anladım, zaman geçmekte bugün dünden de beter.
Kim bilir? Yarın ne hâle düşecek bu şaşkın beşer.
Kulaklar tıkanmış, gözlere çekilmiş perde.
Nankör adam, fazilet arıyor geçmiş giderde.
İslâm’dır bu vatanın dini, kitabı Kur'an-ı Kerim'dir.
Müslüman’ın bayramı, Ramazan ve Kurbandır.
Kalamaz bu böyle Fatihin, Yavuzun diyarı,

Noel kutlamada,  geçerek Hıristiyanları.

Maziyi düşündüm de,hayran oldum istiklâle

Ecdadıma sözverdim, varmak için istikbale…

Şu alçakçayaşayanların aklına yanayım.
Gel ölüm gel, neredesin? Kanımla yıkanayım!...”

Şimdi, bu şiirokuyanların bir kısmı direnç gösterecek. Bir kısmı çok güzel yazmış diyecek,alkışlayacak. Biz deriz ki:  Şüphesizülkemizde din ve vicdan hürriyeti vardır. Tabi ki isteyen de istediği gibiyaşar. Çünkü dinde zorlama da yoktur! Kutlayanlarda, kutlamayanlar dabirbirlerine saygı duymalı…

Şunu söylemekistiyorum: Yılbaşı bir Müslüman içintakvim yılı başlangıcıdır o kadar. Yapması gereken de bir yılı maddi ve maneviolarak zararla mı, karla mı kapattığının muhasebesini yapmaktır.  Aslında konu yılbaşı kutlamalarına gelene kadardaha büyük yanlışlara değinmemizi gerektiriyor. Bu ülke üzerinde öyle oyunoynadılar ki, terör, boşanma, madde bağımlığı ve tüketim çılgınlığı gibikültürümüzle örtüşmeyen dev sorunları konuşmak gerekiyor. Yanlış üstüne,yanlışlar yapıyoruz. Ama öz kültürümüzle yeniden buluşmamız gerekiyor. BenAkif’ten yanayım.  Herkes kendi yönünübelirlemeli, doğru yol üzerinde yürümelidir.

Kalınsağlıcakla.