“Küresel güçler, neoliberal ve neoconlar Ukrayna krizi ile petrol fiyatlarını düşürerek Rusya’yı bir nevi taşaron olarak Ortadoğu’ya sürdü. Bununla Rusya hem enerji payının artırarak hem yeni oluşmakta olan para sisteminin merkezini çekilecek, hem de İsrail’in çevre devletleri savaşla güçsüz düşürülecekti. Türkiye’nin oyun kurucu olarak bölgeye müdahalesi engellenecekti. Türkiye iç kavgalarla , terör ile zayıflatılacak, onlarda sömürüye devam edeceklerdi.” Onlara göre Türkiye’nin sesi mazlum milletlere ulaşmamalıydı, yine onlara göre kimse ‘dünya beşten büyük diyemezdi’ onlar güçlüydüler, güçlü oldukları için de dünyanın kaymağını kendileri yemeye devam etmeliydi. Sanki dünyada orman kanunları var! BEDİZZAMAN NE DEMİŞTİ Evet Bediüzzaman’ın Bitlis’te San’an tepesinde 100 yıl önce Rus polisine ne demişti? O söylediği söz ne idi? Asya’da, Alem-İslâm’da, üç nur birbiri arkasında inkişafa başlıyor. Sizde, birbiri üstünde üç zulmet inkişafa başlayacak. Şu perde-i müstebidâne yırtılacak, takallüs edecek, ben de gelip burada medresemi yapacağım. Şimdi o günler yaklaşıyor inşallah. Abdurrahim Çokgüngör’ün 3. Dünya Savaş’ında Maddi ve Menevi Yönü(14 Aralık 2015) tarihli yazısında son gelişmelerle ilgili olarak. “Ahir zaman rivayetlerinde üç melhameden haber verilmiş. Bediüzzaman 1. Melhame olan 1. Dünya Savaşı’nın İslam aleminin esareti ile neticelenmesi sebebiyle en büyük felaket olduğunu belirtmiştir. 2. Melhame 2. Cihan Harbi ise insan zayiatı bakımında en şiddetlisi olurken küfr-ü mutlak, siyasi bir rejim olarak, bütün dünyayı özellikle Avrupa ve Asya’yı tehdit etti. Rivayetlerde 3. Melhame için diğer iki savaştan daha hafif ve düşük yoğunluklu çatışmalardan ibaret olduğundan söz edilir. Yani 3. Dünya Savaşı diğer iki savaş kadar tahribatkar olmayacak ama dünya çapında etkisi olacak. ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI Çokgüngör yazısına şöyle devam ediyor; “3. Dünya Savaşı’nın kaç sebebi vardı. 1- NATO için yeni düşman ve çarpışma alanı icad etmek.(Rusya onlar için artık tehlike değil, Sünni Müslümanlık tehlike görülüyor. ABD-Rusya’nın Suriye üzerinden anlaşmasını düşünün- BOB, Parelel Yapı, Ilımlı İslam Projesi v.s) 2- Sömürülen kaynakları muhafaza 3- İsrail’in küresel güçlerce bölgenin hakimi lider konumuna getirme. Melhame sonrası Mehdiyet’in hakimiyetine zemin hazırlayacak. Ve 1. Cihan Harbi’nde muhafaza edilemeyen ittihad-ı İslam, Hilafet-i İslamiye’nin tesisi ile yeniden sağlanacak. Bunda siyasi bakımdan Mesih’in büyük hizmeti olacak. Şimdi 1. Dünya Savaşı’nın yol açtığı büyük felaketin dışında, Mehdiyet’in de Mesihiyetin de rövanş zamanı geldi. Yani Alemi-i İslam’ın ittihad ve ittifak etmesi. Tıpkı 500 yıl önce olduğu gibi. Bu vazife de yine Mehdi’nin zuhur ettiği ülkeye aittir. Yani Hilafet-i İslamiye’nin battığı topraklarda zuhur eden Mehdiyet’in galebesi ile olacaktır. Bediüzzaman’ın bir asır sonra dediği ve şahs-ı manevi olarak ısrarla vurguladı Mehdiyet devreye girecek. Onunu için önce Türkiye’de ittihad-ı İslam’ın tesisi gerekiyor. “ Şimdi durduğumuz noktadan hadiseleri yorumlayalım, onlar terör ile ülkemizi zora sokmak istedi ancak ilahi kader, Türkiye’de vahdeti sağlayacaktır inşallah bu bir. NATO’lu müttefiklerimiz başta ABD olmak üzere Türkiye’yi bu savaşa girmeye zorladı. Vekaleten savaş için ve menfaatlerine alet etmek istedi. İlahi kader buna da müsaade etmedi. 2011’den beri Türkiye’yi 2 art düşünce için cepheye sürerek, Türk’ün elindeki kılıcı ayağına yani güneydeki Arap ülkelerinin hem de İsrail’in lehine indirmesini istediler. Küresel ve Siyonist çıkarlar için de. Direnince 2012’den beri açık hedef haline getirildi. Ve sayısız darbe ve suikast teşebbüslerine hedef oldu. Rusya küresel ve batılı güçler için Türkiye’yi tehdit ve şantajla yıldırıp enerji güzergahı olmaktan çıkarmak istiyorlar. Türkiye küresel güç olmaya devam ediyor. Dev projeler birbiri ardı sıra bitiriliyor. Kendi silahımızı kendimiz yapıyoruz. Allah’u alem, gelecek günlerde Türkiye daha da büyüyecek ve etrafında güç halkası artacak. Alemi İslam’a liderlik yapacak. Mesele bu, kalın sağlıcakla.