Son yarım yüzyıla aklımız yetiyor, bilmemiz kadar bilgi sahipi olduk, hala okuyor ve yazıyoruz ancak gördüm ki, zalimler bizim yüzyılımızda altın yıllarını yaşıyorlar. Yeryüzü kan ve zulüm içinde, küresel şeytanlar, yeryüzünün kaymağını yedikçe daha da irileşiyorlar, zülmü alkışlayanlar çoğunlukta, vicdan sahipleri ise sessiz, zaten sesini azıcak yükseltenlerin ağzının üzerine vuruluyor! Küresel Şeytanlardan bahsediyorum, bunlar her yeri kaplamış, finans gücü onlarda dolayısı ile para ile zulümlerini koyun postları içinde sürdürüp gidiyorlar. Savaşı körükleyerek, silah pazarlıyorlar.  Uyuşturucu baronları onlarla. Gıdadan, petrole bütün kaynakları kontrol ediyorlar. Kimi medya patronları, sivil toplum örgütleri ele ele dolaşıyorlar onlar için. Kiralık terörist uşakları ve bazı iş adamları ortaklık yapıyorlar. Her türlü kılığa giriyorlar, paralel, üçgen, daire… Velhasıl şimdilik küresel şeytan atını dünya meydanında rahatca oynatıyor. MAZLUMUN HİÇ KIYMETİ YOK Bu şeytan her yerde, doğu da batı da, ya insanlık vicdan sahipleri sizin niye sesiniz çıkmıyor? Diye soran Doç.Dr. Bedri Katipoğlu diyor ki;”Kutuplarda bir fok balığı veya bir su kaplumbağası olan karettalar mağdur olsa dünyayı ayağa kaldıranlar ne yazık ki Müslümanlar vahşice öldürülürken veya cesetleri kıyıya vururken zerre kadar tepki göstermiyorlar. Veya sembolik tepkiyle geçiştiriyorlar. Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların laneti bu zalimlerin  üzerine olsun. Bu katliam ve kaoslara zemin hazırlayan, onları daha da provoke eden,ya da  katliamlara sessiz kalan aşağılık küresel baronlar ve patronlar ve onların alçak taşeronları inşallah akıttıkları kanda boğulacaklardır. İnşallah! Diyanet İşleri başkanlığının vurguladığı gibi küresel şeytanların ve onların aparat katillerinin 1979 yılları ile 2010 yılları arasında İslam ülkelerinde yaptığı katliamlar sebebiyle öldürülen insan sayısı 11 milyondur. Görüldüğü gibi hep müslümanların yaşadığı topraklarda katliamların yapılması küresel şeytanların senaryosudur. Ve bu saldırı psikolojisi özellikle 2001 yılındaki ikizkule kurgusu ile ivme kazanmış  ve hatta dönemin katil başkanı Bush bile “Haçlı seferlerinin” başlayacağına bile vurgu yapılmıştı. Bush, tıpkı dedesi Teodor Roosvelt gibi Osmanlıya ve onun mirasçısı olan Türkiye’ye düşmandır. Şu bir gerçektir ki, Türkiye’de son yılların en büyük insani,İslami ve teknolojik  kazanımları gerçekleşmiştir.Ancak hızla büyüyen özgür ve kudretli bir Türkiye imajından rahatsız olan küresel şeytanlar  ve taşeron aparatlar topyekun saldırıya geçmiş bilerek Türkiye’de kaos oluşturmak istemişlerdir. BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ Sokaklarımızda Suriyeli mazlumların dilenmesi dokunuyor bana, 1 simiti dokuz, dokuz simidi 1 kişinin yemesi kabul edilemez.   Yeni Dünya Düzeni diyorlar ismine, her yüz yılda bir yenilenirmiş düzenleri başlarına kepesiceler. Bu dünya zalimlerine karşı nasıl yükselteceğiz sesimizi, ne yapacağız peki, kimin yanında duracağız? Şeytanlara karşı ne zaman Besmele çekeceğiz? Peki, Dünya finansının %60’ını elinde tutan bu küresel şeytanlar kim? El cevap “ABD ve İsrail'in Arkasındaki Asıl Güç, ''Rockefeller Ailesi''dir.  Bunlarla ilgili uzun bir yazı kaleme almıştım… Araştırmacı Cezmi Yurtsever der ki; “Dünyadaki Küresel güçlerin başkanı olarak bilinen David Rockefeller, kimlik kartında kendisini “Dünya Devlet adamı” olarak ilan etmiştir. ABD’nin süper güç olarak dünyayı yönetmesinin arka planındaki organizasyonlarda onun imzası vardır. ABD’de 20’yi aşkın çok uluslu şirketin koordinasyonunu yapar, yönlendirir. Irak’taki gelişmelerden de o sorumludur. Dünya Bankası, ihtiyaç duyduğu para ve kredinin en önemli kaynağı olarak Rockefeller ailesine bağlı şirketler ve bankalardır. Bir bakıma Dünya Bankası’nın yönetimi de Rockefeller’in elindedir. Bilirsiniz IMF borç verilen ülkelerin ekonomisini denetler. IMF’nin de katılımcı destekleri arasında ABD’nin büyük şirketleri öncelikle Rockefeller ailesi vardır. Uzatmayalım, bu kadar güçlü bir yapı var karşımızda, ABD-Rusya-Almanya-İngiltere-İsrail bu güçlerin kontrolünde, tabi ki ülkemiz üzerinde de etkili olmak istiyorlar. Şimdi soruyorum  bu şeytanlar, dünya düzenini sorgulayan, haksızlık karşısında susmayan bir ülkeyi rahat bırakırlar mı? Biz diyoruz ki zalimin zulmü varsa, vicdan sahiplerinin Allah’ı var, yeter ki  vicdan sahipleri birlik olsun, susmasın. Küresel şeytanlara karşı, küresel bir ahlak geliştirsinler. Kalın sağlıcakla.