“İstikamet, sadece hedefe varıncaya kadar koşmak değil; hedefimizi belirginleştiren çizgileri, geçici zaferlerin sefasına feda etmemektir.” Geçen hafta sonu İl Müftülüklerinin Diyanet İşleri Başkanlığı uygulamaları doğrultusunda il Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderdikleri bir yazıda " İlahiyat Fakültesi, imam hatip lisesi ve diğer okul öğrencileri için birer öğretim görevlisi, üyesi, öğretmen eşliğinde özel umre turları düzenlenebilecek, bunun için Diyanet İşleri Başkanlığınca mümkün olan kolaylık sağlanacaktır…” Denilirken bu haberin son kısmında ise;  Diyanet İşleri Başkanlığı 2017 yılı umre organizasyonunda öğrenci , öğretmen ve veliler için yarıyıl tatilinde yürüme mesafeli ve servisli 11 günlük umre programı düzenlenmiş olup söz konusu turlara katılmak isteyenler Diyanet İşleri Başkanlığının programı dahilinde son müracaat tarihine kadar ilgili bankalara ücretlerini yatırmaları halinde il ve ilçe müftülüklerine de kayıt yaptırabilecekler."  Deniyor. Acizane bu konuda, toplumun her kesiminin umre yapabilmesi için Diyanet’in umre fiyatlarını aşağı çekerek, umre ile toplumsal dirilişin kapısının açılması gerektiğini belirtmek isterim…   HAC VE UMRE SEVDALILARI Hac  aziz ve celil olan Allah’ın emridir. Umre ise küçük hacdır. Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de açık ve seçik olarak “İnsanlar arasında Hacc’ı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait birtakım yararları yakinen görmeleri, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerinde belli günlerde Allah’ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kabe’ye) gelsinler..” (Hac 27-28)” Peki hacca gidenler farz vazifelerini yaptıktan sonra niye oraya bir daha gitmek isterler? Bunun cevabı çok geniştir. Bir defa Kabe, Allah’ın evidir ve her müslüman oraya gitmek ister, yani kim Allah’ın misafiri olmak istemez ki. İster çünkü, o ziyarette bir takım yararları görürsünüz… Peki bu yararlar neler? Orada insan bir defa kirlerinden arınıyor, hakkı mebrur olan insan annesinden doğduğu gibi oluyor. Biz buna inanıyoruz. İkincisi sefere çıkıyorsunuz, geziyorsunuz, insanları tanıyorsunuz, kültürel değişim yaşıyorsunuz, dostluklar kuruyorsunuz, sabir etmeyi öğreniyorsunuz v.s   YOL BUL HAC ET Hac ve umreye birden fazla gidenler genelde eleştirilir.  Bu haksız eleştiriye bir dostum şu şekilde cevap vermişti; “Tadına bakılmayan yemek hakkında kimse yorum yapamaz. Yapsa da bir tahminden öteye gitmez. Böylesine basit bir örnekleme ile hacc yapmayan bir insanında “neden bir daha gidiyorlar” demesi de aynı şekildedir. Haccı yaşamayan bir insanın defalarca hacca giden ya da gitmek isteyenlere bu kelimeyi sarf etmeden önce bir kez onun tadına varmaları tavsiye olunur. Gidin görün ibadetleri yapın ve gelin. O zaman sizinle konuşalım. Hacı olmanın zevkine ve mutluluğuna varmadan ahkâm kesmek bekâra eş boşamak kadar basit bir düşünce tarzıdır. Nasıl ki namaz kılmakla namazı eda etmek arasında fark varsa hacc yapmakla hacc ibadeti yapmak arasında da fark vardır.” Diyeceğim şu ki, hac veya umreye gitmek isteyenleri eleştirmeyin,(bir başka ifade ile siz diyorsunuz ki, Allah’a(cc) misafir olmayın) eleştiri yapacaksanız önce bu mübarek topraklara bir defa gidin, görün, yaşayın sonra eleştiri ya da önerinizi yaparsınız… Bu vesile ile öğretmen arkadaşlarımız umreye ya da hacca gitmek için yol bulmak istiyorlarsa, onlarda kendi öğrencilerine ve velilerini teşvik ederek, bu kutsal yolculuk için liderlik yapmalıdırlar… Bir gurup kurarak, bu guruba rehberlik yapmak kadar kutsal bir vazife olmasa gerek. Düşünün ki, kendi veli ve öğrencinizle hac veya umre arkadaşı olacaksınız. Sizin bağlarınız çok kuvvetli olur ve bu eğitimi başarınıza da yansın. Şahsen, bu yıl eşimle birlikte ara tatilde umreye gitmeye niyet etmeştik. Ancak Suudi Arabistan üç yıldan önce gidenler için ek vergi koyması,( zannederim 540 dolar) niyetimizi bir yıl ertelememize sebep oldu. İnşallah! Yine de Rabbim bir kapı açar da gideriz. Hadi kalın sağlıcakla.