"Kimse sanaözgürlüğünü vermez. Kimse sana eşitliği, adaleti ve başka hiçbir şeyi vermez.Eğer gerçekten adamsan, bunları kendin alırsın!"(Malcolm X)

 

Rabbim nasip etti, kutsal topraklara birkaç defa gittim. Bunuhaşa ve haşa övünmek için yazmıyorum. Amacım, yazdığım konuda tecrübem var,bilgim var anlamına gelir inşallah!

Bu ara tatilde de niyet ettik. Umre’ye gidiyoruz. Heryolculuktan önce hac ve umre konusunda Rabbim ne demiş, Efendimizin hadislerive bu konuda yazılmış kitapları, makaleleri ve eserleri okuyor, görsel medya daki programları izliyorum. Amacım, bilmediğim bir şey varsa öğrenmek…

Şu anda elimde, Ali Şeriati’nin “Hac’ isimli kitabı ileDiyanet’in Haccı Anlamak isimli kitapları var. Şeriati’nin kitabını yarıladım. Geçenhafta başı bir de köşe yazısı yazdım. Kaleme aldım.

Bugün de Dünyadaki en etkili Afro-Amerikan hatiplerdenbiri olarak gösterilen, Amerika’da ki ırkçılık karşıtı hareketlerin en önemliisimlerinden biri olan, Malcolm X’in hacca bakış açısını sizlerle paylaşacağım.

 

 ABD İSLAM’ITANIMALI

Hac vazifesinden sonra El-Hacı Malik El-Şahbaz isminialan ünlü hatip ve düşünür Malcolm X’in kısa hikâyesi şöyle: “ 19 Mayıs 1925’teABD’nin Nebraska eyaletinde doğdu. Asıl ismi Malcolm Little’dır. BabasıReverend Earl Little, siyahilerin Amerika’da hiçbir zaman hak ettikleriözgürlüğe kavuşamayacağını düşünen bir Baptist idi. Babası Reverend Earl, 4kardeşini beyazlar tarafından işlenen cinayetlere kurban vermiş ve kendisi de1931’de faili meçhul bir cinayete kurban gitmiştir. Babasının ölümü üzerineMalcolm ve kardeşleri çeşitli ailelerin yanına, annesi ise akıl hastanesineyerleştirilmiştir. Sizin anlayacağınız X görmüş geçirmiş bir Müslüman. İşteonun dilinden Hac: “Dünyanın dört bucağından on binlerce hacı ile birlikteydim.Mavi gözlü sarışınlardan siyah derili Afrika’ya kadar bütün renklerkaynaşmıştı. Fakat hepsi insanların birlikteliğinin tek bir ruh halinin ibadetiiçinde idiler. Bu benim Amerika’da siyah ile beyaz arasında göremediğim fakatgörülmesi kaçınılmaz olan ve olanaklı olan bir manzaraydı.

X şöyle devam ediyor anlatımına: “Amerika İslam’ı tanımalı, anlamalı ve bilmelidir. Çünküsadece bu din, toplumdaki ırk, renk, insanlar arasındaki ayırımı köktenreddetmektedir. İslam ülkelerine yaptığım gezilerde konuştuğum insanlar vehatta beraber yemek yediğim beyaz Amerikalılar, kafalılarındaki beyazayrımcılığın İslam ile tanıştıktan sonra yok olduğunu söylediler.İnsanların renklerine bakılmaksızın birlikte iç içe oldukları böylesineiçtenlikli ve gerçek bir kardeşlik manzarasını bundan önce hiç görmemiştim.Kutsal yerlerde geçirdiğim günlerde Müslüman kardeşlerimle tek ve aynı Allah’aibadet ve dua ederken onlarla birlikte aynı tabaktan yedim, aynı bardaktaniçtim, aynı kilimin üstünde uyudum.

Gözleri mavilerin en mavisi, saçları sarıların en sarısıve derileri beyazların en beyazı idi. Biz gerçekten kardeşlerdik, kardeştik.Çünkü inançlarımız tek Allah idi. Ve aramızda renkler kalmamış ve beyaz renkAmerika’da var olan tutum ve davranışlarıyla düşüncelerimizden sökülüpatılmıştı. Bu kutsal topraklarda geçen her saat bana Amerika’daki siyah-beyazçatışmasına yaklaşımda çok daha güçlü bir iç zenginliği kazandırıyor. ” Hacdönüşünde Sünni-İslam’ı benimsediğini ve beyaz adamı artık “şeytan” olarak görmediğinisöyler. Siyahîlerin özgürlüğü konusunda eski görüşü nispeten devam etse de,ırkçı görüşünden vazgeçer

 

DÜNYA İSLAMA MUHTAÇ

Malcolm, burada İslam’ın ırkçılığa karşı olduğunu,inananların kardeş olduğu ve hacda insanların ırk, renk ve dil ayrımını köktenret ettiklerini burada anlatıyor. Yani dünyada bir kardeşlik tesis edilecekse,barış isteniyorsa, dayanışma talep ediliyorsa, bunu sadece ve sadece İslam dinisağlayacaktır. Bunun için Allah katında tek din var o da İslam’dır.

Ancak, Müslümanların kendi dinleri temsil noktasındasıkıntısı var. Temsil sorunu devam ettiği sürece de, biz İslam’ıngüzelliklerini dünya milletlerini anlatamayız. Bu nedenle, her Müslüman başınıellerinin arasına alıp, bu konuda ortaya cihan cehalet ile mücadele etmesi gerekiyor.

Kalın sağlıcakla.