Batıyı bizlere medeniyetin merkezi olarak gösterenleracaba son gelişmeler üzerine ne düşünüyorlar! Gerçi hala, yönümüzü batıya dönmemiz gerektiğini söyleyenler hiç deazınlıkta değiller….
Oysa geçen yüzyılın başında, Milli Şairimiz batınındeğerleri olmadığını ve tek dişi canavar tanımlaması ile ortaya koymuştur.Yanlış anlaşılmasın, batının ilmi ve insanı değerlerini savunanlarla bizde aynıdüşüncedeyiz, yani doğrularında biriz, ancak yanlışları ile birlikti toplu birbakış açısı ile batılılaşmanın karşısındayız…
Theresa May “Her İngiliz genç, Büyük Britanya değerlerinesahip olarak yetiştirilmelidir,” derken, biz neden bu ülkede yaşayan her genç,milli ve manevi değerlere uygun yetiştirilmelidir demeyelim ki! “ Bunun için;eğitim ve insan kaynakları yönetiminde; vazife ve sorumluluk sahibi, göreviniseverek, isteyerek, aşkla ve şevkle yerine getiren, işine sadakatle bağlı birdisiplin anlayışıyla gelecek 30-40 yılın muteber, vasıflı insan kaynaklarıpolitikası oluşturulmalıdır.
Bu paradigmada(değerlerdizisi) koşul; üreten, bilgiyi sorgulayan, öz güveni yüksek, ahlaki bir erdemesahip, tarih ve medeniyet bağı güçlü, ilim ve irfanın amaçlandığı disiplineolmuş nitelikli insan gücüdür.
Evrensel ölçekte yetişmiş insan kaynağı ancak budeğerlerin özümsenmesi ile mümkündür. Yöneticilerin referansı, becerileri veürettikleri katma değer olmalıdır. Siyaseti referans alıp güce sırtınıdayamamalıdır.
EĞİTİMSİZ ASLA
2018’de yine MilliEğitim Bakanlığı bütçeden en büyük payı almıştır. 1990-2002 yılları arasındaeğitim bütçesinde net artış ortalama 1,7 iken, 2002-2017 yılları arasında netartış ortalama 2,8 civarındadır. Tekli eğitim ve öğretim, derslik, okul sorunu,araç-gereç ve ekipman(takım) ile var olan eğitimci açığının giderilmesi 2023stratejik hedefimiz…
İslam coğrafyasının temel dinamiği ve omurgasıTürkiye’dir. Bu coğrafyaya karşı sorumluluğumuzun, vazifemizin başında emanetve adalet gelir. Emanet ve adalet yükünü taşıyacak irade sağlam olmalıdır.İlim, irfan ve marifetle yüklü, eleştirel bilince sahip, iman ve ahlakzafiyetine düşmeyen nitelikli kişilere ihtiyaç vardır. Kibirli, narsis birbakış açısının toplumu kuşatmasına müsaade edilmemelidir. Farklılıkları ret veinkâr ederek değil koruyarak birlikte yaşama imkânı oluşturmalıdır. Eğitim veyönetimde disipline önem veren bir sistemi öncelemeliyiz.
GELDİĞİMİZ NOKTA
Bugün gelinen noktada; ön yargılarımızı, geçmişe yönelikduygularımızı kullanmamak üzere bir tarafa bırakarak var olan farklılıklarımızızenginliğimiz kabul edip birlikte yaşamanın; eğitimde, kültürde, sanat veedebiyatta, eleştirel ahlakın sınırları içerisinde kalmak üzere siyasetteevrensel bir paradigma oluşturmalıyız. Zengin bir felsefi düşünce veentelektüel birikime sahip tarihimiz var. Batı ve Doğu’nun insâni olanmedeniyet değerleri ile kendi medeniyet değerlerimizi mezcedip 2023, 2053stratejik kalkınma plan, program ve hedefini gerçekleştirebiliriz.
Yönetimde kalıcı, sürdürülebilir ve şeffaf bir sistemoluşturulmalıdır. Etüt, proje ve uygulama aşamasında karar birliktealınmalıdır. Buna “meşveret” diyoruz. Aksi durumda yönetimlerden beklenenkaliteli ve verimli iş çıkmaz. Problemler, kartopu misali çoğalır gider.Yöneticiler yaptıkları işte istismara, şüpheye, endişeye, hileye, aldatmaya veyalana yer vermemelidirler. Şeffaf olmalıdırlar. Güven vermelidirler. Kamuhizmeti veren vali, belediye başkanı, müsteşar, genel müdür vb. herkes hizmeterbabı olmalıdır. Artık halka tepeden bakan anlayış gitti yerine hizmet veren,onlara dokunan, yardımına koşan, sofrasına oturan anlayış geldi.
Yeni kuşaklarımız akıl, bilim, irfan, ahlak, sanat vemedeniyet değerlerimizle yetişmelidir(M.Doğan. İstikamet üzere olmak 29 12 2017)
Bütün bunlar ancak ve ancak bir Takva Medeniyetikurduğunuzda gerçekleşecektir. Asım’ın Nesli diye tanımlanan bu nesiller içinöncelikle de müfredatın değiştirilmesi gerekiyor.