Bu yılda ara tatilde umre yapmak istedik ancak yine bir bahane çıktı, yani çağırılmamışız ki gidemedik. Bundan olsa gerek,  kalbimizi ve ruhumuzu da eğlendirmek için namaz vakitlerinde bazen Medine’ye, bazen de Mekke’deki Kabe namazlarını izliyorduk.

Gidenler bilir, namaz vakitlerinde bu iki kutsal beldeye de mü’minler akın akın giderler, yollar ana-baba günü gibidir. Adete insanlar akar da akar, müthiş bir heyecan verin insanlara. Kimi zaman kendinizi Arafat’ta zannedersiniz, kimi zaman Efendimiz’in(sav) huzurundu.

Her taraftan misler gibi kokular gelir, insanlar birbirlerine selam verirler, çocuklarının elinden tutup eşleri ile birlikte tavaf ederler, kiminin elinde Kur’an, kiminin dilinde zikir, kimi ağlar, kimileri ise bir koşuşturma içinde abdest haneye koşarlar…

Hac ve umre biter, kentinize gelirsiniz, yine camiye gidersiniz ama o kutsal beldelerde yaşadıklarınızı burada yaşayamazsınız. Caminin yollarında birkaç insan, bir saf dolar veya dolmaz, başlarsınız namaza, gönlünüz oradadır, bedeniz burada…

Düşünürsünüz, sorgularsınız, neden o beldelerdeki heyecan buralarda yok diye; aslında olabilir, neden olmasın ki?

SABAH NAMAZLARINDA BULUŞUYORLAR

İşte bu arzuları yaşamak isteyen Kahramanmaraşlı gönülller kendi aralarında Edeler Diyarı diye bir gurup oluşturmuşlar. Her hafta bir camide sabah namazlarını eşleri, çocukları ile birlikte katılıyorlar.

Bu hafta yine İshakoğlu Caminde buluştular. Ha hemen belirteyim haftaya Ravza Caminde olacaklar.

Namaz öncesi sohpet yapılıyor, topluca namaz kılınıyor, sonra çocuklara hediyeleri verilip, ardından çay ve simit ikramı oluyor. İşte bu arada ayak üstü Müslümanların genel sorunları ele alınıyor, mesela bu hafta Kudüs konuşuldu.

Kudüs için dua edildi, ardından çocuklar ile sohpet yapıldı. Camiye beraber gittiğimiz Cizreli Abdurrahman kardeşim ve yol arkadaşım İbrahim Gülsu beyler, çocuklar ile bir araya geldiler, onların hal ve hatırlarını sordular, onlarda büyüklerinin ellerini öptüler, dualarını aldılar.

Berber Ali Engizek kardeşimiz, cami avlusunda insanlara çay ve simit dağıttı, herşey gönüllülük esasına göre yapılıyor.

Son olarak cami imam hatibi kardeşimiz Efendimiz başta olmak üzere, tüm askerlerimize, şehitlere, ümmeti Muhammede dua edip, birlik çağrısında bulundu….

KATILIMCI SAYISI ARTMALI

Namazı kıldıktan hemen sonra karşı apartmanda oturan ama camiye gelemeyen kardeşlerimiz için özel olarak dua ettim. Yarabbi, şu seher vaktinde uyanamayan, uykuya dalmış Müslümanların kalplerine hidayet et, yavrularımızı camiye koşan, İslam ile şereflenen insanlardan eyle! Hep beraber amin dedik ama kalbimiz buruk, istedik ki tüm Müslümanlar orada olsun. Yani Medine ve Mekke’ye gidemeyenler enazından burada o manevi ortamı yaşasın!

Hani peygamberimizin bir hadisi vardı ya: “Kim yatsıyı bir cemaat içinde kılarsa sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibi olur, kim de sabah namazını bir cemaat içinde kılarsa sanki gecenin tamamını namazla geçirmiş gibi olur.” (Müslim: 656, Tirmizi: 221)

İşte sizlere müjde!

Değerli dostlar sizleri camide görmek istiyoruz. Yeniden diriliş müjdesini almak için, bu tip etkinlikler önemli.

Ben şahsen, bu etkinliğe çocukları ve eşleri ile katılanlara imrendim. O birlikte resim çektirmeleri, birbirlerinin gözlerine bakmaları, el ele tutuşmaları görülmeye değerdir. Yani onlar, Maraş’ta, Medine’yi yaşayanlar!

İnşallah birgün bu iman şehri Kahramanmaraş hep birlikte Allah’ın evine koşarlar, bunun içinde birbirlerimize bu etkinliği duyarmamız gerekiyor.

Şu hadis ile yazımızı sonlandıralım:“Münafıka en ağır gelen namaz; yatsı ve sabah namazlarıdır. Eğer bilseydi o iki namazda ne var? Sürünerek dahi olsa onun ikisine de gelirlerdi.”

Kalın sağlıcakla.