Mesnevi’den ders almayan yok gibidir. Öyle veya böyleülkemizde yaşayan her fert Mevlana’yı bilir, onun öğretilerini beğenir…

Bugün de Mesnevi’den yazayım istedim. Mesnevi defterinin,manevi beyanatlarından beşincisinde der ki; Şeriat muma benzer, yol gösterir.Fakat mumu ele almakla yol açılmış olmaz. Yola düzeldin mi o gidişintarikattır, maksadına ulaştın mı o da hakikattir…

Hâsıla şeriat, hocadan yahut kitaptan kimya bilgisiniöğrenmeye benzer. Tarikat, kimya eczasını kullanmak, bakırı kimyaya sürtmek,onunla karmaktır. Hakikat ise bakırın altın olmasıdır. Kimya bilenler, biz bubilgiye sahibiz diye sevinirler. Hakikati bulanlar, biz altın olduk, bilgidende kurtulduk, işlemeden de, biz Tanrı hürleriyiz diye sevinirler. “ Her bölük,nail olduğu şeyle övünür, sevinirler. Yahut da şeriat tıp bilgisine benzer,tarikat ve bilgiye göre perhiz etmektir. İlaçları almak ve kullanmaktır.Hakikatse ebedi sıhhat bulmak ve bu ikisinden de kurtulmaktır.

İnsanoğlu bu yaşayışından geçer, ölür giderse onun içinne şeriat kalır; ne tarikat, ne de hakikat…”  

Bu alıntıyı bitireyim; “ Şeriat bilgidir, tarikat tutmak,hakikatse Allah’a ulaşmaktır!” (MB Şark İslam Klasikleri Mesnevi /5. S.1-5)“

 

RAB’BE ULAŞMAK

Aslında Allah(cc) insana şah damarından daha yakındır. Oâşıkların kalplerinin başköşesindedir. Bu nedenle âşıkların kalbi kir kabuletmez. Zaten kalp lekelerle kir tutmaya başladığında iman kalesi yıkılır, sonraaylarca tekrar düzeltmeye kalkarsın da; ya başarırsın ya başaramazsın. Uğraşdur, başarabilirsen…

Burada yine Mesnevi’ye dönüp, yine alıntılarla devamedelim. “ Ten dört huyun durağıdır. O huyların adları, dört fitneci kuşabenzer.

Bu dört kuşun başını kesmelisin(kötü huylarınla mücadeleetmelisin)

Peki, bu kuşlar neymiş bir bakalım.

Sizde merak ettiniz değil mi?

Mevlana’ya göre her insanda bulunan bu kötü huylar,şunlardır:

“ Bu kuşlar kaz, tavus kuşu, kuzgun ve horozdur.

Kaz hırstır, horoz şehvet. Makam tavus kuşunu temsileder, kuzgun ise dileği(aşırı isteklerimizi)!”

 

NEFİSLE MÜCADELE GEREKİYOR

Buraya kadar insanın ana gayesinin Allah’ın rızasınıkazanmak, dolayısı ile dünya imtihanından başarıyla geçmesi için kısmı birkılavuzluk yaptık.

Yolumuz Kur’an yolu olmalı ve insanlara sevgi ileyaklaşırken, kendimiz ile de mücadeleyi sürdürmemiz gerekiyor. Yani nefislemücadelemizden söz ediyorum.

Çünkü ömür bitiyor, ölüm yaklaşıyor. Sizin anlayacağınızvakit dardır, fırsat ise geçmekte. İman sahibi aklını, kalbinin emrine verir.Nefsini ayaklar altına alır. Çünkü bilir ki, son pişmanlık fayda etmez.

Ancak, çoğumuz en sevdiklerimizi mezara koyarız da, 5dakika sonra ölümsüz gibi davranırız. Oysa en büyük nasihat değil mi ölüm!

Sevgisi dostlar, ahir zamanda yaşıyoruz, nimet bol,nefsimize de ‘dur’ diyemiyoruz. Ancak şunu da bilmemiz gerekiyor. Cehennemehlinin bir kısmı öncekilerden, çoğunluğu ise bu devrin insanlarındandır.(Ayetmeali)

Bunun için doğru bir kılavuzla, doğru bir yolda, sabırlaibadetlerimizi yapıp, çevremizdeki insanlara da iyiliği emredip, kötülüklerdenkaçındırmak için gayret göstermeliyiz.

Sosyal medyanın bu kadar geliştiği günümüzde, bunu yapmakdaha da kolay ancak, kendi yapmadığımız bir şeyi başkalarına söylesek de etkiliolmaz.

Hâsıla nefis durmuyor, şeytan her türlü hile içinde,zaman geçiyor, ömür bitiyor, dikkat etmek gerek. Sözlerimi her zaman olduğugibi önce kendi nefsime söylerim.

Hocam Ömür Paksu derdi ki; “ Bu devirde cennete girmekmümin için hem kolay, hem zor. Kolay olanı seçip, dilimizi tutup, namazımızıdevam edelim. İnşallah! Rabbimiz kendi yolunda olan, elinden geleniaffedecektir.  

Kalın sağlıcakla.