Kentimizin KurtuluşSavaşın’da üstlendiği rolü hepimiz biliriz. Hatırlayın, işgal orduları Adana’yakadar gelmiştir. Dr. Mustafa, sıranın Maraş’a geldiğini görür ve bir Cuma günüikindi namazından sonra  Ulucami’de şehrin ileri gelenleri ile düşmanakarşı gerekli hazırlıkların yapılmasını teklif eder. Hatta halkımızıbilinçlendirmek içinde bir el gazetesi çıkartıp, dağıtır. Sonrasında Kuvay-iMilliye’nin kurulması kararlaştırır.

Yapılan mücadelerinardından işgalciler, şehirden uzun süren mücadeleler sonunda kaçmıştır. SonundaKahramanmaraş madalyalı tek şehir ünvanı alır, kendini kendini kurtaran şehirolarak, Kahramanlık payesi ile onurlandırılır. Bunlar bildiğiniz hadiseler.

Ben esas konuya girmekistiyorum.  Şu anda da, ülkemiz yine bölünmek ve işgal edilmek isteniyorve herşey artık açık seçik görünüyor.

Peki ne yapmak gerek.Aslında gelişmeler tüm dünyanın gözü önünde yapılıyor ve ABD bölgemizegirebilmek içinde teröristleri kalkan ederek kullanıyor. DAİŞ dahil tüm terörodaklarına destek veriyor ve müslümanları birbirine düşürerek, kalleşçe hedefekoşmak istiyor ancak milletimizde oyunları bozuyor. Biz onların oyunu bozdukça,bozuluyorlar…

 

HADİSEYİ AÇALIM

Türkiye oyunu bozmakistiyor ve bozuyorda, hazırlıklara izliyoruz; “Ancak o malum çevreler bunu daboşa çıkarmak için olağanüstü bir gayret sarfetmektedir.

Biz görüyoruz ki,ABD-İsrail’in garnizon planlarına öncülük yapıyor. 15 Temmuz’da ki darbegirişimide bu üst akıl denin ahtapotun bir kolu tarafından yapılmıştır.

Bazıları hale diyor ki;“Aman müdahale etmeyin, ülkeyi savaşa mı sokacaksınız” diyor.  Yanielimizi kolumuzu bağlamak istiyorlar.

Bunlara da gerekli tepkivermek gerekiyor.

Bunlara deriz ki; “Sadece son yüzyılın tarihine bir göz atsak, sadece iki akşam bir özetçıkarsak, bugün neler döndüğüne, ne kirli hesaplar yapıldığına dairanlamayacağımız hiçbir nokta kalmayacaktır. Bu tarih özeti bile bize tek başınayol yordam gösterecek, bizi uyandırmaya yetecektir. Siyasilerimize,gazetecilerimize, güvenlik çevrelerimize yol haritası çizecektir.

Daha yüz yıl bilegeçmemişken, bize dayatılan hafızasızlıktan yakınıyoruz. Bu körlüğün önümüzdekibirkaç yıl içinde ülkemize ödeteceği bedeli konuşuyoruz.

 

HARİTALAR DEĞİŞTİRİLMEKİSTENİYOR

Karagül onlara yazısındaşöyle sesleniyor: “Bir haritadan söz ediyoruz. Masaya sürülen bir Türkiyeharitasından. Kapımıza dayanan, aslında otuz yıldır adım adım gelen ama hiçbirzaman tam anlamıyla kavrayamadığımız çok büyük bir hesaptan, ince ince işlenenbir kirli projeden söz ediyoruz.

PKK/PYD üzerindenyürütülen çokuluslu işgalden, Barzani’nin de eklenmesiyle o hesabınbüyütülmesinden,  Irak ve Suriye’nin parçalanmasıyla çok daha büyük birparçalanma haritasının her ülkenin önüne sürüleceğinden söz ediyoruz.

İşler böyleyken, o çokbilmiş, o kibirli, o bir takım çevrelerin hesaplarının sözcüleri haline gelmişinsanların ülkemizi, milletimizi uyutmasından, gözlerini kör etmesinden, “o çokdeğerli akıllarıyla” Birinci Dünya Savaşı sonrası yaşadığımız her acıyı birtakım kamuflajlar altında yeniden pazarlama girişimlerinden söz ediyoruz.

Milli bir duruştan,jeopolitik bakıştan, derin tarihi birikimi bugüne taşıyarak bir gelecek hesabıyapmaktan, o milli duruşa karşı özellikle “içeride” yürütülen sinsiceoperasyonlardan söz ediyoruz.

Hiçbir devlet tehlikeyisınırının sıfır noktasında durduramaz. Hiçbir devlet, savaşı kendi içinetaşımaya hazırlayanlara müsamaha etmez, edemez. Irak ve Suriye’de olanlaramüdahale etmemek, edememek yarın içeride savaşmayı kabullenmek demektir.

Bölgede oluşturulan vetamamen Türkiye’yi çevreleme amacı güden o terör koridoruna, o ‘İsrailkuşağı’na “Müdahale etmeyin” diyenlere şunu sormak lazım: “Ne yani yarınSivas’ta, Maraş’ta, Mersin’de mi savaşacağız. Bize bunu mu diyorsunuz?”

Müdahaleden korkarsakAnadolu’yu savunamayız

 

Bu bir savaş değil vatansavunmasıdır. Afrin’e de, Mümbiç’e de, Ayn el-Arab’a da, Kuzey Irakderinliklerine de müdahale etmek vatan savunmasıdır. Çok daha büyük savaşıengelleme çabasıdır.

Bir yıl içindesınırlarımızda İsrail askeri üsleri, füze üsleri, hava savunma sistemlerigöreceğiz ve o zaman hareket bile edemez hale getirileceğiz.. Tekrar edeyim: Neyapıp edip o bölgelere müdahale edemezsek, o savaş çok geçmeden Anadoluiçlerine, şehirlerine taşınacak. İçeride mi savaşacağız yoksa sınırın diğertarafında mı, tercihimizi yapalım.