Geçtiğimiz hafta sonunda Turgay Güler ile Prof. Dr.Mehmet Çelik, ilimizde 'Milli ve Yerli' olmak konulu bir konferans verdiler.Aslında söyleşi şeklinde geçen sohbeti andıran bu etkinlikte, vatan sever vevatan hainliği üzerinde de değerlendirmeler yapıldı.

Bu konuda, bir kaç gün önce bir yazı kaleme almıştım.Ancak, çevremizde kime sorsak, herkes kendi düşüncesinin milli olduğunu iddiaederek, bir ötekini ötekileştiriyor.

Neyse biz konumuza geçelim. Milli olmanın karşılığınısözlüklerde pek bulamadığım içinde, millilik kavramına  birkaç gün önceki yazımda kendimce  tanımlamasını yapmıştım. Sonrasındayapıtığımız görüşmelerde okuyucularım, çok güzel tepkiler ortaya koydular.

Bir okuyucum, haini nerden bileceğiz? Sorusunu yönetti.  Vallahi dedim araştırayım, çünkü hainigözlerinden bulmak öyle kolay değil; sonra adam kavunda değil ki, koklayasın.Öyle insanı tanımak hiç de kolay olmuyor.

Adamlarla yiyeceksin, yolculuk yapacaksın, makam-mevkivereceksin, sonra da kaç paralık adam olduğunu anlayasın değil mi?

 Bu devirde,insanların söylemi farklı, eyleme farklı oluyor.

Yani dost düşman öyle ha demekle anlaşılmıyor. Hela sonyaşadığımız olaylardan sonra çok iyi dikkat etmek gerekiyor.

En iyisi sorgulamak, şüpheci bakmak!

 

VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR

Vatan hainliği konusuna geçeceğim ancak  geçmeden önce bir hadis paylaşayım; “ Vatansevgisi imandandır!”. Yani vatanını sevmeyenin imanından şüphe edilir.

Evet Vatan Haini; “Vatanın yüksek çıkarlarını hiçesayarak onun aleyhinde iş gören kimse.”deniyor.

Salı günkü yazısında Tarihçi Yazar Ahmet Anapalı, bukonuyla bağlantılı bir yazıyı kaleme almış, diyor ki; Hain ikiye ayrılır; 1-GerçektenHain. “Bunlar, göbeklerinden, beyinlerinden, hayallerinden, yarınlarından,ceplerinden ve her şeylerinden dışarıya, düşmanlara bağlı olan ve onlar neisterlerse adeta bir “mankurt” gibi yapan şahsi istikballerini ülkeninhelakine, alçak düşmanın galibiyetine bağlamış insanlardır.

Bu aşağılık yaratıklar hakkında çok fazla konuşmaya gerekyok. Zira, onları tarif etmek için ziyan edeceğimiz her kelime bizden şikayetçiolur ruz-i mahşerde. Onlar her çağda, her halde ve her dönemde haindir. Buonların yaşama sebebi, ana gayesidir.

Gelelim ikinci sınıf haine;

2- Niyet itibari ile vatan sevgisinde bir sıkıntılarıolmayan, fakat birine ya da bir zümreye olan öfkesini dindirmek, kendi ikbal veyarınını kendilerinden daha çok sevilen, halk nezdinde daha çok muteber olanbaşka bir gurubun devrilmesinde buldukları için, meselâ kin duyduğu o zümre,eğer iktidarda ise onu iktidardan düşürmek için her türlü hainle, her türlüalçakla, iş ve niyet birliğine girendir.

Bu zavallı acizlerin niyetleri, kendilerine göretemizdir. Onlar, memlekete zarar verdiğini düşündükleri iktidarı ve başındakinialaşağı ederek ve onun yerine geçerek, güya vatana iyilik yaptıklarınıdüşünürler…”

 

HER DEVİRDE VAR OLMUŞLAR

Tarihe meraklı olan her okuyan insan, bu tiplerin herdevirde olduğunu şahit olmuşlardır. Tabi bunlar gaflet ve dalalette içindeolanlardır.

Uzatmayalım, bu ülkeye gönül vermiş, can vermiş, hattacanında çok sevmiş milli, yerli olanlarda var olmuştur. Dikkat edin, ihlaslı vesamimi olanlar, hep oyunu bozmuşlar. Sonunda galip gelmeseler bile, tarihonları kahraman ilan etmiştir. Bakın tarih kitaplarına hainlerden nasılbahsedir. Onların evlatları, ben falanca kahramanın torunuyum diyemez,soyisimlerini değiştirirler utançlarından.

Evet, vatan bizim için herşeydir.

Bizim için vatanının, milletinin yanında yer alanlar birtarafa, diğerleri karşı tarafadır. Belki de, tanımına yapmaktan zorlandığım,millilik bu cümlelerin içinde sakladır.

Mesele doğruyla, yanlışı iyi ayırmaktan geçiyor galiba.

Kalın sağlıcakla.