Atatürk Hava Limanına yapılan terör saldırısı sonucu  son rakamlara göre 41 can verdik ve 239 yaralımız var. Ölenlere Allah’tan  rahmet, hastalarımıza acil şifaler dileriz. Devlet bu acıyı paylaşmak adına 1 günlük yas ilan ederken,  medyamızda konuyla ilgili bir çok yorum ve haber okuduk. Bunlardan bir kaçını sizlerle paylaşalım; Bütün insanlığı can evinden vurmaya kalkışan terör unsurlarını, bağlı bulundukları ideolojileri şiddetle kınıyorum.(Mehmet Görmez Diyanet İşleri Başkanı) Terör;insanlığın üzerinde yükseldiği değerlere,insanlığımıza saldırıdır.Her şekli lanetlidir.Başsağlığı diliyorum(Mahir Ünal) ''Kaç bu Müslümanlardan, sığın Müslümanlığa(Fehmi Koru) ” Dünyanın her yerinde terörist suçlanır.Bizde tam tersi hep devlet suçlanır!! Nasıl bir kafadır bu!!.Millet olarak dayanışma içinde olmalıyız”(H.Ali Günebakan) “Gün birbirini yeme,didişme,intikam alma,hesap görme değil,bir/bütün olma günü.Lütfen başaralım(Sevilay) Bu mesajları dünkü tvitter hesabından alıntı yaparak sizlere aktardım. Dikkat ederseniz, insanlarımız terörle mücadelede tek yürek, çatlak sesler yok mu? Var ama onlarada da vatandaş gerekli tepkiyi göstermiş. Terörün dini, imanı, ırkı olmaz terörist senin ki iyi benim ki daha iyi ya da kötü şeklinde yorumlanmamalı diyen Cumhurbaşkanımız ne kadar haklı konuşuyor. Terörle bizi dizayn etmek isteyen, Ortadoğu’ya yeni şekil vermek isteyen üst aklın oyunu artık görmek gerekiyor. PKK başta olmak üzere DAİŞ ve benzeri terör örgütlerine karşı vatandaşın topyürek olması ve çözümü adına atılan adımların desteklenmesi gerekiyor.   GÜÇLÜ KALEMLERE DİKKAT Fehmi Koru güçlü bir kalem, 29 Haziran 2016 tarihli yazısından size bazı alıntılar yaparak konuya girmek istiyorum.  Koru; Artık biliyoruz ki, saldırıları gerçekleştiren militanlar, adında ‘İslâm Devleti’ ibaresi de bulunan ‘dini’ olma iddialı bir örgüte mensuplar… Nasıl bir ‘İslâm’ iddialı örgütse bu, varlığından haberdar olduğumuz daha ilk günden başlayarak, İslâm’ı din olarak benimsemiş insanların yaşadığı bölgeler ve ülkeleri hedef seçiyor, onları sindirerek, erkeklerini ‘esir’, kadınlarını ‘cariye’ haline getirerek hareket sahasını genişletmeye çalışıyor… ‘Kurban’ edilecek hayvanların bile canını acıtmadan bu işin ifasını emreden bir dine mensup oldukları iddiasını taşıyan bu güruh, beğenmediği insanların kafasını koparabiliyor… Akıl alır gibi değil. Zarar verdikleri coğrafya, İslâm coğrafyası… İslâmiyet Müslüman ve gayr-ı müslim ayrımı yapmadan herkesin canını, malını, namusunu ‘eman’ altında tutarken, kolayca can alabilen, kendilerinin olmayan mallara rahatlıkla el koyabilen, hâkim oldukları bölgelerde kadınların kendilerini rahat hissedemediği bir güruh bu.(Soruyorum, bunlar müslüman olabilir mi?) Onların bu coğrafyada ortaya çıkmasıyla birlikte en büyük zararı Müslümanlar ve İslâm gördü. İslâm imaj zaafına uğradı, Müslümanlar ise onların yaptıklarını kimselere izah edemedikleri için yanlış bir inanışa sahip oldukları çarpıklığının gölgesi altına düşüverdiler. Son bin yılın tarihinde ilk kez, günümüzde, İslâm Dünyası’nda din değiştirme yoluna sapanların çıktığını duyuyoruz. Onlardan kaçanlar kendilerini kiliselerin koruyucu kanatları altına atabiliyor. Kusura bakılmasın ama, böyle bir güruha asla anlayışla yaklaşılamaz. Birilerinin hafifçe arka çıkmasıyla nasıl bir güce kavuştuklarını ve o gücü hangi amaçla kulladıklarını gördük. Bazılarının sıkça kullandığı bir argüman olan “Düşmanımın düşmanı benim dostumdur” düşüncesi bu örgütle birlikte iflâs etmiş bulunuyor…” Koru’nun açıklamaları arasında aslında ciddi ip uçları var. Örneğin IŞID’ın arkasında kimler var? Bu örgüt ne kadar Müslüman? Kimin adına Ortadoğu’ya geldiler ve neye hizmet ediyor? Bu soruların cevabını IŞID’ı yakından tekip edenler bilir. Kimlerin finans ettiğini sorgulak gerekiyor ki, ABD olduğunu çokça yazar belirtti. Mart ayı içerisinde Asimetrik Savaşlar başlıkla makalemde; “Category Archives, Asimetrik Savaşlar üzerine yaptığı bir değerlendirmede,  4. Nesil Savaşlardan bahsederken, artık büyük güçlerin, gerilaları kullandığına anlattığını” yazmıştım. Şu anda olay bu, büyük güçler gerillaları kullanıyor. Kim bu devlet, konunun uzmanları bir NOTO üyesi ülke diyorlar, tahmin ettiniz mi? Edememişseniz Bİ Simit’in(Sesli Makalelerde) ki yazısını okuyabilirsiniz. Oyun büyük, oyunu bozmak gerek. Kalın sağlıcakla.