Nalıncı keserinin hikayesini bilirsiniz. Türk Dil Kurumu,bu deyimi tanımlarken; “Yaptığı işlerde hep kendi çıkarını düşünmek"anlamında bir tanımlama yapar.

Ahmet Daş  da bukonuda güzel bir şiir yazmış.

“Bir bana iki bana

İki bana üç bana

Hep bana rabbena

Yont nalıncı keseri..

Zekat verme vergi verme

Sebep malum dar-ül harp!

Olmadan keserin harap

Yont nalıncı keseri....

Ne yapacaksın fikri

İstismar et fakiri

Keser sağlam kütük iri

Yont nalıncı keseri…”

Nefsimizde, çoğu zaman nalıncı keseri gibi hep bana hepbana demekte. Hal böyle olunca da herkes birbirinden şikayet eder oldu ve uzaklaşırolduk birbirimizden…

               

İNCELİR İNCİNİR KALBİ OLANLAR

Gonca Dergisi Editörü Cahit Atmaca kardeşimiz,  insanoğlunun bu durumundan rahatsız olmuşolacak ki, harika bir yazı kaleme almış. Der ki;  Damarı çatladı ademoğlunun, herkes birbirininKabil’i oldu, Topraklar sulanır kardeş kanıyla, herkese yetecek bir dünya varken,ve gidecek başka bir vatan yokken, bir yerde bir zulüm borazanının, sesi kısılmadanbir başka yerde, çığlıklar yükselir duyan

azalır, beş maymun olanı biteni görür, sırtını çevirirgörmezden gelir, bir insan insanı odun yerine, nasıl tutuşturur aman Allah’ım!

Her nesil bir yara alır savaşta, ya canından bir parçasıeksilir, ya ruhunda derin yaralar açar, acının gömleği üstüne olmaz, içineçekilir sesini açar, asumana avazını salamaz, gözlerini yumar uzağa bakar,uzaklardan kuşlar konar avcuna, kendi yağmuruyla yüzünü yıkar, efkar derecesiyerine gelir, besmele çekerek yola koyulur, incelir incinir kalbi olanlar,kalbi olmayanlar taş bile değil.

Karşı komşumuzun evi yanarken, perdesini çekerkomşularımız, biz ne geldiyse batı’dan geldi, “kızıl sultan” oldu

Abdulhamit Han, “Jön Türkler” içini oydu milletin, hicaplibasını yırtıp attılar “Osmanlı kızının son hali” manşet, dünya güzelinibizden seçtiler, ondan sonra oldu bize olanlar, parselledi bu dünyayı gavurlar,demokrasi tohumları onlardan, biz ekeriz onlar toplar hasadı.

Tül perdeye döndü sözün kumaşı, herkes birbirine bezirganoldu, gül alıp gül satan bitti pazarda, ayaklar altında erdemlerimiz, ustalarsazını asmış duvara, çıraklar edepten firar eylemiş, caddelerde kayıp güzelimTürkçe, şehremini “kentsel dönüşüm yapar”, yeni “rekraasyon” alanı açar,şehirler kentleşir bellekler yiter, kültürümüz paspas olur yerlerde, şairlerinsesi soluğu çıkmaz.”

 

KÜÇÜLEN İNSANLIK MI YOKSA?

Diline sağlık kardeşim, ne güzel anlatmışsın halimizi..

Evet, nefsini başkalarının nefsinden aşağı tutanlar,üsttünde tutanlar arasındaki mesafe giderek daralıyor, oysa hak ve batıluzaklaşmalı birbirinden ve Hak’kı tutanlar kaldırmalı, sırt vermeli doğruluğa.

Bilmiyorum, kıyametin alametleri mi nedir,yaşadıklarımız.

Haramlar, helal gibi gösterilmeye başlandı.

Büyük küçük kalmadı, saygı rafa kaldırıldı.

İnsanlık küçüldü.

Amna ümit var olmak istiyorum, çünkü İstikbalde en gürseda doğrulardan çıkacak, zaten umutsuzluktan yakışmaz inanana.

İşte bu gün biraz dertlendim, ar damarı çatlamışlara,çataşım istedim.

Sömürenlere, nefsi nefsi diyenlere seslenmek istedim,belki de kendi nefsimi seslendim bilmiyorum.

Hadi kalın sağlıcakla.