Narkoz kitabının yazarı Prof. Dr. Metin Gündoğan’ınkaleminden çıkan Narkoz kitabını dünsizlerle tanıtmıştım. Bugün de, kitaptanokuduğum bölümlerde ki altını çizdiğim kısımları siz değerli okurlarımlapaylaşıp, hadiselerin günümüze bakan bölümlerini yorumlamaya çalışayıminşallah!
Yazarımız, devletin üst kesimlerinde görev almış,akademik çalışmalarının yanı sıra TÜBİTAK, DPT, Başbakanlık, TBMM, Akıncı F-16Uçak Fabrikası(TAI) çalışmış. Yöneticilik ve danışmanlık yapmış..
1996 yılı Ağustos ayı itibarı ilegördüklerini,yaşadıklarını ve okuduklarını dile getirmiş. Kitabın hemen başında“ Yeşiller İçinde “Doğunun Kızı”diye isimlendirdiği bölümde. RahmetliBaşbakanlarımızdan Erbakan’ın Pakistan ziyaretinde Benazir Bhutto ile başlayanve sonunda İslam Ülkelerini bir araya getirecek D8’in nasıl kurulduğu veardından Büyük Şeytan’ın oyunlarıanlatılmış.
Gündoğan, D8 kurulurama ardı ardına bu kuruluşun içinde yer alan ülkelerin liderlerinin başınagelenlere uzun uzun anlattığı bölümde, sadece Malezya Başbakanının iktidarını koruyabildiğindenbahseder.
Necmettin Erbakan’ın önce İran Cumhurbaşkanı Safsancaniile de konuştuğunu, kurucu ülkelere İslam dünyasının nüfusunun yaklaşık birbuçuk milyar olduğunu 50 ülkenin Müslüman olduğunu, bunların devlet ve hükümetbaşkanlarının bir araya getirmenin zor olduğunu ama 8 büyük İslam ülkesinin biraraya gelmesinin daha kolay olacağını, bu ülkeler arasında ortak para birimi(İslamDinarı) ile ticaret yapılabileceğini söyleyip, karşılarındakilerini iknaettiğini, kuruluşun tamamlanmasının ardından ise, bu yapıya imza atansiyasetçilerin ABD merkezli güçlerce iktidardan uzaklaştırıldığını uzun uzunyazmış. Türkiye’de de Erbakan’ın 28Şubat’da ABD’e tarafından iktidardan uzaklaştırma senaryosu olduğunun altıçizilmiş(s. 27)
28 Şubat günü Erbakan’ın önüne 18 maddelik bir MGK kararıkonulduğunu, bu maddelerin uygulanabilirliğini bakanlara sorulduğunu veuygulanmasının mümkün olmadığı cevabının geldiğini ancak hükümet yıkıldıktansonra Ecevit hükümetine Kemal Derviş döneminde Türk finans sistemininaltyapısını, süresel finas sistemi ile tamamen uyumlu hale getirildiğinibelirtilmiş…(s.30) Zaten sizlerde bunları biliyorsunuz.
NEDEN?
Yazar bizi 1907yılına götürerek görünmez bir paraimparatorluğunun nasıl kurulduğunu, bu 100 yıllık görünmeyen imparatorluğunununismininde “Uluslar üstü rantiyecilerin küresel finans imparatorluğu” olduğunubelirtirken. Bu gücün önce ABD sistemini ele geçirdiğini, sonra İngilterekralına da boyun eğdirdiklerini anlatarak şöyle devam eder. Yani ahtabotun gerçek yüzü net olarak ortayakonmakta.
İsterseniz bu aşamada ABD’de yasayı imzalamak zorundakalan ABD Başkanı Woodrow Wilson’a kulak verilim. “ Ben dünyanın en talihsiz insanıyım. Ülkemi, farkında olmadan harapettim. Bu büyük sanayi ülkesi, para-kredi sistemi sayesinde bir avuç elitineline geçti. Bundansonra hiçbir hükümet bunların sözünün dışına çıkarakbağımsız hareket edemez….”
Şimdi tam da bu aşamada gelin, bu güne dönelim. ABD’niniçinde bulunduğu durum ve konumu bir düşünün!
İşte bu tarihi bir itiraftı. Artık Yenidünya Amerika,1913 Noel’inde , bir avuç bankerin kontrolüne geçmişti. Bundan sonra bu çoközel bankerlerin yapacağı en önemli iş, kendilerini çok açık bir şekildegizlemek olacaktı! Bunu başardılarla, ki yarın Osmanlı Bankasının kuruluşunu dasizlere aktaracağım.
Gerçi günümüze geldiğimizde artık onlar kendilerinisaklamıyorlar. O güç, SAVAŞ, PARA,DEVLET diyor. Nathan Rothschild ne demişti: “ İmparatorluğu yönetmik için kimin kral olduğu hiç umurumda değil.Çünkü Britanya’nın para arzını kim kontrol ediyorsa, imparatorluğu da o kontroleder. İngilterenin imparatoru benim.” Şunu söylemek istiyorum,İngiltere ve ABD bizim bildiğimiz gibi özgür bir ülke değil, kontrolleribankerlerde…
Bu adamlar,önce ülkede çok ağır ekonomik koşullar oluşturuyor. Sonra koordinasyon ihtiyacıolduğu kamuoyunu işleniyor. Ve ustaca hemleler yapılıyor olay bu!(Bizdekidarbeleri düşünün!) Görünürde ABD ve İngiltere de bağımsız devlet bu işiyapıyormuş gibi ancak, arkada bankerler var. Bunlar büyük savaşları organizeediyor. Ülkeleri batırıyor, ardından finans ihtiyacı olduğu için para veriliyorve devleti idare ediyorlar. Şimditaktik ve oyun belli, oyuncular belli, peki bize düşen ne?
Bu sorunun cevabını da yarın aktarayım isterseniz,şimdilik kalın sağlıcakla.