Milletleri ayakta tutan ve çökerten unsurların başında,onların dini ve milli bakımdan kıymet kazanmış inançları ve ahlakileşmişgelenekleri gelir. Cemiyetin fertleri için, daima kuvvet alma ve gurur duymakaynağını teşkil eden bu mefhumları, titizlikle muhafaza edilmesi zaruridir.

İbni Haldun da bu bağlamda, bir milletin ayakta durmasıiçin, ordusunun ve ekonomisinin güçlü olması gerektiğini belirtir.

Sizinanlayacağınız, bir milletin ayakta durması, gelişmesi için fertlerinin ahlakideğerlere önem vermesi, devletinin de ordusunun ve ekonomisinin güçlü olmasıile mümkündür.

Burada üç anaunsura dikkat çekilmektedir, eğitim, ekonomi ve siyasi güç…

Tarihe baktığımızda Kadim Medeniyet kuran Mısır, Yunan,Roma’nın çöküşünün birinci nedeninin insanların ahlaki değerlerdenuzaklaşmasını gürürsünüz. Yunanistanın bugünkü içinde bulunduğu durumu hepimizbiliyoruz, onları Aristo dahi ahlaksızlıktan vazgeçirememiştir. Demek ki önceinsana yatırım yapmak zorundayız!

Bu konuda yazılacak çok şey var ama biz gelin milletlerinnasıl narkoz verilerek uyutulduğu ile ilgili değerlendirmemize geçelim.

 

NARKOZDAN KALKABİLMEK ve FAİZ BELASI

Siyonistideoloji, evanjelistler, neoconlar, kısacası küfür tek millet olmuş, insanlığıbir belanın içine sürüklüyorlar...

Allah’ın lanetine uğrayacaklar, bizi de kendilerinebenzetmeye çalışıyorlar. Bu nedenle iki ileri, bir geri gidip duruyoruz. Şubatılılaşma sevdasının birönce kurtulup, kendimiz gibi olmaya bakmamız gerek.Neyse!

Bunlar kendi tabirleri ile ‘Tanrıyı kıyametezorluyorlar!’(haşa), her türlü tezgah kuruluyor. Silah satıyorlar, uyuşturucupazarı bunlarda, enerji kaynaklarına sahiplenmek istiyorlar, nükleer silahlarıda var ama daha doymuyorlar, Çünkü kendilerini üstün görüyorlar. Şimdilerde deekonomik savaş açtılar. Küresel sermaye imparatorluğu kurma arzusundalar.

Türkiye ise son dönemde bunlara direniyor. Allah yar veyardımcımız olursa, inşallah 15 Temmuz’da olduğu gibi milletimize direnme gücüverir ve oyunlarını da bozarız. Zaten bu işin sonu ya herro, ya merro. Ya küfüryıkılacak ya biz. Biz yıkılmayacağız, çünkü Rabbimizin vaadi var.

Bunu nasıl yapacağız? NARKOZDAN ÇIKMAMIZ GEREKİYOR.Daha doğrusu ülkemizin, tüm islamaleminin, zulme dur diyen küresel sermayenin narkozdan kurtulması gerek.

Bunu kendi fabrika ayarlarımıza dönerek yapmamız mümkün,resetleneceğiz, batınının narkozundan kurtulacağız. Yeniden bir diriliştenbahsediyorum….

 

UYUŞMUŞUZ

Narkozun tıptaki anlamı, vücudun bütününün ya dasadece  belirli bir kısmının bazıuygulamalar sayesinde ağrıya duyarsız bir hale getirilmesi yaniuyuşturulmasıdır.  Narkozlamak, biruzmanlık işidir.İyi bir çalışma ve bilgi gerektirir. Narkozlayarak kişimin,olaylara, operasyonlara ve gelişmelerere karşı duyarsız kalması sağlanır. Kişiuyuşturulur veya belirli bir bölge. Yapılan işlemlerden dolayı ağrı ve acıhissetmezsiniz. Yapılan işlemler karşısında ağrı ya da acı hissedilmediği içinde tepki vermezsiniz…

Narkozdan çıkmak, ayıkmak o kadar kolay değil ki bazıhastalar kalkamıyorlara, hatta ölenler bile oluyor.Narkozdan çıkmak için deyine kimyasallar veriliyor. Narkozdan çıkan kişi önce sesleri  duymaya başlar, sonra eylemleri geri gelir.Sonra görmeye başlar, en son bilinci yerine gelir…”

Peki bize verilen bu ekonarkozdan nasıl kurtulacağız?Mümkün mü evet, Örneğin bu gün para-kredi-faiz konularında en hassas olmasıgerekenler İslami Hassasiyeti yüksek olan kesimler olması gerekirken, maalesefonların bile banka kredileri ile iş çevirdiklerini görüyorsunuz. Faiz en büyükharamlardan, demeye de gerek yok ama kullanılıyor! Kardeşim, fabrikaayarlarımıza dönmeden asla bu sorunları çözemeyiz.  Sonuçta projesi olan, sırtını milletine veRabbine dayanan kazanacaktır. Peki bizim projemiz var mı?  Bu sorunun cevabını da bir sonrakiyazılarımızda aktaralım inşaallah!

Yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Peki  kalınsağlıcakla.