İster şöyle, ister böyle olsun eğitim, birinbanı biricik yapmaktır görevi. Pasif ve korkak olmasın,  yüreklendirsin ki onu koca engelleri aşıversinbir çırpıdı ve öünündeki uzun yolu aydınlatacak ilkeler bulsun kendinde.  Kötülük karşısında güçlü kılsın onu, o dakaderinde ne varsa sevgiyle karşılasın ve hepsinden önemlisi, asıl meseleyikeşfettirsin ona; nasıl yaşanacağını yani ve nasıl ölececeğini elbet…(J. Laylor Gatto)”

 

Amerikalı eğitimci böyle tanımlamış kendinci eğitiminhedefini. Bunu başarabilmek içinde; insanın kendini bilmesi gerektiğini, iyibir gözlemci olmasını, geri bildirim vermesi gerektiğini, analiz yeteneğininişler halde bulunmasını, yani dış tesirler ve iç sorunlarını çözme becerisininbulunması gerektiğini, kendini doğru ifade etmeyi bilmesin, muhakeme gücününolmasını yani olayları  soğukkanlılıklaçözmesi gerektiğini son olarak da ait olduğu ülkesine ve insanlığı katmadeğerinin olması gerektiğini uzun uzun anlatmış kitabında…(Kaynak: EğitimBir Kitle İmha Silahı )

Açalım mı bu meseleyi, insan kendini bilmeli ki, hak ve hukukunubilsin. Yunusumuz ne der: “Okumanın manası kişi hakkı bilmektir, sen kendinibilmezsen bu nice okumaktır!”

Öyle ya bunun için önce kendini tanıması gerekiyorkişinin.  Her insan nefsini tanımak veıslah etmek durumundadır. Kendini düzeltemeyen bir insan, başkalarınıdüzeltemez, hatta toplumun değer yargılarını da bozar…

Sonra eğitli bir insan iyi derecede gözlem yapabilmeli.İstendiği anda bir sonraki sorunu çözme adına analizi ve teşhis yapıp, tedbiralmalı, sezgileri güçlendirilmeli.

Geri bildirim de önemli, bir insan bilgisini doğrukullanır, davranışları ile ahlakı ile güven verirse, ait olduğu toplumda yerbulur…

Sonra hayatta güçlüklerde var, bir zorluk karşısında pesetmemeyi bilmeli, çökmemeli hadiseler karşısında, bunların birer imtihanolduğunu, cüzi iradesini doğru yönde kullandığında, imtihanı aşacağınainanmalı. Bir zorluk karşısında da; “ Mevlam neyler, neylerse güzel eyler!”deme olgunluğuna erişmeli…  

Sağlıkıl iletişim deyip geçmeyin, çağın en büyüksanatıdır iletişim. Bunun için her genç sağlıklı iletişim konusunda kendisinigeliştirmeli. Bunun için muhakeme gücünü geliştirmeli…   

 

PLANLAMA OLMASI GEREK

Günümüzde bir çok genç içindeki cevheri ortayaçıkartamadığı için hiç gibi yaşamakta, hiç olarak da ölmekte. Oysa her insanınbir güçlü yanı vardır. Eğitim sistemleri, insanı tanımalı ve onun güçlüyanlarını ön plana çıkartmaladır. Bu nedenle eğitimciler, herkese kendini ispatnoktasında destek olmalı.

Bir defa neslin ideali olmalı, ülküsü, vizyonubulunmalı., bu nedenle eğitime ruhverilmeli. Yavrularımız, sadece madde için değil, Allah için okumasıgerektiği şuuruyla yetiştirilmeli.

Çocuklarımızın hayalleri kısıtlanmamalı, yetenekleri yokedilmemeli, ezbere dayalı eğitimden vaz geçilmeli, tes başarısı yerine hayatbaşarısı hedeflenmeli.

 Gülsu hocam bukitaba not düşmüş, der ki: “ Hazırbilgi, ufkun, hayalin, icadın önündeki en büyük engeldir…”  Bu engeller kaldırılmalı.

Hiçbir insan, bir başkası gibi düşünmeye zorlanmamalı!Tek kalıp insan yetiştirmekten vazgeçilmeli….

Topluyorum konuyu. ÖNCE İNSAN PLANLAMASI YAPILMALI.İnsanın ruh ve bedenden oluştuğu hesaba katılarak, ahlak temelli eğitimyapılmalı.

Her mesleğin kutsal olduğu bilinci ile, insanlar severek yapacağı mesleğe yönlendirilmeli.Okullardan mezun olanlar, nitelikli olmalı, teorik ve pratik eğitim uygulamalı yapılmalı  Sınavlar her meslek lisesi için ayrı olmalı.

Dün yazmıştım. Üç yaşında eğitime başlanmalı(evde, okuldafark etmez)İlkokul davranış kazandırma ve çocuğun tanınması dönemi olarak kabuledilmeli. Bilgi davranışa dönüştüğünde not verilmeli. Orta okul ve liselermesleki ağırlıklı ve uygulamalı olmalı. Üniversitelere geçişte ise her mesleklisesinin sınavı ayrı yapılmalı. Çocuk okulunu bitirdiğinde nitelikli bir ustaya da teknik eleman olmalı ki ekmek yesin. Hatta mezuniyet sonrası, iş kurmanoktasında rehberlik yapılmalı…

Eğitim ile ilgili çok şey yazılır ancak bu günlük bukadar ile yetinelim, hadi kalın sağlıcakla..