Bilgi, kültür, eğitim sistemi anlamına da gelen maarifin önemini Nurettin Topçu şöyle tanımlar: “Millet ruhunu yapan maariftir. Maarifin düşmesi millet ruhunu yerlere serer. Maarife değer vermeyiş millet ruhunun yıkılışını hazırlar. Maarif hangi yönde yürürse millet ruhu da onun arkasından gider. Şu hâlde millet, maarif ile yükselir veya geriler.
Ecdadın veraseti tarih şuuru içinde saklıdır. Eğitim ise maarifin hizmetidir. Bizde ecdat ruhunu yaşatıcı tarih şuurunu besleyen ve canlı tutan maarif olduğu gibi, onu yıkan ve çürütende yine maariftir…”
Şimdi bu temel bilgilerle dünden başladığımız Nasıl Bir Eğitim Reformu” yazımıza devam edelim.
Sayın Cumhurbaşkanımız İbn Haldun Üniversitesi açılış töreninde yaptığı konuşmada da benzer şeyleri ifade etti. Ne söyledi yine konuşmasındaki önemli bulduğumuz yerlerin altına çizelim.
EĞİTİM ZAHMETLİ BİR İŞ AMA
Tek tek bireylerden başlayarak toplumun tamamına ve oradan da insanlığa uzanan fikri iktidar yolu gerçekten zor ve zahmetli bir süreçtir. Şahsen bu konuda kendimi biraz mahzun hissediyorum. Samimi bir muhasebe ile geçtiğimiz 18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı ama eğitim ve öğretimde, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum. Bunu iddialı söylüyorum bugün Batı'nın üniversitelerinde bizim ulaştığımız bu kemiyete onlar ulaşamadılar. Bunun yanında hele hele orta öğretimde hiç mi hiç ulaşamadılar.
Biz bunları aştık. Şimdi burada keyfiyet üzerindeki süreci bizim hızlandırmamız gerekiyor. Eğitim-öğretim görüyorlar ama çoğu alanda hepimizi mutmain edecek düzeyde yetişmiş insan gücüne sahip değiliz.
Genç bir nüfusa sahibiz hamdolsun ama medeniyet tasavvurumuzu layıkıyla hayata geçiremiyoruz. Medyamız en modern altyapıya sahip ama bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor.
İlimde, sanatta, kültürde hep benzer sıkıntılarla karşı karşıyayız. En haklı olduğumuz konularda bile dünyaya kendimizi anlatamıyoruz. İşte bunun için de fikri iktidarımızı hala tesis edemediğimiz kanaatindeyim. Hiç kimsenin bu fikri iktidar arayışından rahatsız olmaması gerekir. Bu arayışın sona ermemesi bir ülkenin ve toplumun felaketi demektir. Tam tersine bu arayışa herkesin destek vermesini, katkı sağlamasını özellikle bekliyoruz."
ÖNEMLİ TESPİTLER BUNLAR
Altını çizdiğim cümleler, birçok vatansever eğitimcinin ortak düşünceleri olsa gerek, demek ki başkanımız tıpkı bizim gibi düşünüyor. Eğer milli ve evrensel bir reforma imza atarsa, tarihi ismini yazdırır diye düşünüyorum.
Kaybedilen nesiller öyle kolay kazanılmaz, bunun için reform hemen bir an önce yapılmalı. Eğiticilerin değil, tüm toplumun görüşleri alınmalı. Çünkü aklın yolu birdir.
Bu reformun içinde ruhsal zeka merkeze konmalı, yani doğru davranışlar kazandırılmalı neslimize. Manevi değerler ve maddi bilimler bütünleşmeli, sevgi, bayrak, vatan, çalışmak, üretmek, tarihi ile bütünleşmek, araştırmak, bilgiye susamış gençliğin önüne konmalı. En önemlisi her insan baskın zekâsı, kabiliyetleri doğrultusunda ait olduğu topluma katkıda bulunmayı ülkü haline getirmeli.
Bu değişim topyekûn bir eğitim öğretim reformunu gerektirir. Zaten Cumhurbaşkanımızda top yekûn bir eğitimden bahsediyor. Aileden başlayalım diyor ki kesinlikle doğru bir yaklaşım.
Okul öncesinde ve ilkokulda tek ihtiyacımız olan değerlerini iyi bilen, inancına, kültürüne, diline sahip çıkan, aile ve toplumuna karşı sorumluluklarını özümsemiş insanlar yetiştirmektir.
Yani bu cümleleri bir Cumhurbaşkanının söylemesi müthiş bir şey biliyor musunuz? Çünkü, insanoğlu 0-6 yaş döneminde kişilik gelişimini tamamlıyor.
Sonra, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite eğitimi geliyor. Bu eğitim sonunda genç üniversiteyi bitirdiğinde mutlak bir meslek sahibi olmalı. Teorik ve pratik eğitim birlikte yapılmalı.
Detaylar istenirse, her an bu reforma destek vermeye Kahramanmaraşlı eğitimciler olarak hazırız, hem de böyle bir görev verilirse ibadet aşkı ile yapacağımıza da inanıyoruz.
Allah bugünleri gösterdi şükür olsun.
Kalın sağlıcakla.