Terör ile milletimizi sindirmeye çalışanlar yanıldıklarını bir gün mutlaka göreceklerdir. Kurtuluş Savaşında, nasıl geldikleri gibi gitmişlerse. Şimdi gelmeden, gidecek adamları, söküp atacağız içimizdeki dikenleri. İnşallah! Takip ediyorsunuz önceki gün İstanbul’da yine canlar yandı, şehitler verdik. Üzüldük! Allah hepsine rahmet etsin. Ailelerine sabrı cemil versin. İnanıyorum ki vicdanı olan milletimizin her ferdi, terörü destekleyenlere karşı daha
dik durmayı kendi kendine söz vermiştir. İçime sindiremiyorum bunu bir insanın yaptığını. Ama savaş yapıyor bu hainler bize karşı. Peki kim bunlar, destekçileri kimler diye düşünürken, Aziz Üstel’n önceki günkü köşe yazısı dikkatimi çekti. Daha önce birkaç defa yazdığım, üst akıl, gnostik akıl, Illuminati gibi Soros’un çocukları v.s Hatırlarsınız, neyse yazıya gelelim. Üstel yılların gazetecis, dünyayı idare eden güçleri biliyor, Illuminati’yi anlatıyor. Diyor ki; “Illuminati 1 Mayıs 1776’da Alman asıllı Adam Weishaupt tarafından kuruldu; merkezi Bavyera’ydı. Weishaupt, Ingolstadt Üniversitesinde Hukuk Profesörüyken “masonik eğilimlere” merak sarmış, sonunda da bu örgütün temellerini atmıştı. Ancak hükümete karşı çalıştığı gerekçesiyle örgüt merkezi 1786’da basılınca tümüyle yer altına girdi. Illuminati’nin ilk yılları 18. yüzyıl Avrupası’ndan Amerika’ya sıçrayarak devam etti. Illuminati’nin Avrupa ve Amerika’yı elinde tutan Rockefeller, Kennedy, Rothschild gibi ailelerin önderliğinde yavaş yavaş dünyaya egemen olduğunu, her ülkede iş birlikçi siyasiler ve sivil/asker bürokratlar aracılığıyla gerektiğinde demokrasiyi pompalayıp gerektiğinde de darbeleri öne çıkardığını artık biliyoruz.
İSLAM KORKUSU Üstelin, makalesi şöyle devam ediyor
; “Bu gün Batı’da İslam Terörü başlığı altında 11 Eylül saldırılarından sonra gündeme koyulan senaryo ve ABD’nin bu “yeni terör olgusunu” yok etmek amacıyla Orta Doğu’ya yoğunlaşması Illuminati’nin tasarımlarından biri belki de en önemlisidir. İslam ülkeleri arasındaysa büyük bir imparatorluk kültür ve geleneğinden gelmesi, su ve gıda gibi 21. yüzyılın ikinci yarısında olağanüstü kıymete binecek iki “nimette de kendine yeterli olması”, Türkiye’yi birinci derecede önemli bir hedef konumuna oturtmuştur. Türkiye ya ‘evcil bir süs finosu’ olacak ya da bölünüp parçalanacak, eyaletlere ayrılacak, İslam dünyasındaki bütün etkisi yok olacaktır. Eh bu gün artık, Türkiye’nin “evcil bir süs finosu” olmayacağı iyice anlaşıldığına göre geriye terörün tavan yapmasıyla başlayıp sürecek ve bölünmeyle noktalanacak bir süreç başlatılmıştır. Batı ve uzantıları öylesine bir anlamsız korkuya kapılmışlardır ki, kalkıp İslam’ı soğuk savaş döneminin öcüsü, Komünizmin yerine oturtmaya kalkışmışlardır. Bütün bu girişimleri yönetense, gene Batılı yazar ve düşünürlere göre Illuminati nam örgüttür. (The Illuminati—Facts and Fiction. Prof. D.H Rice—Illuminati—Ali Kuzu) İslam’ı evcilleştirip denetim altına almayı amaçlayan Illuminati ya da üst akıl, Batının parası, örgütçülüğü, istihbarat yeteneği ve becerisiyle kurguladığı bir senaryo hazırladı…. Akıl ve mantıksızlık ürünü bu senaryo da başarısızlıkla sonuçlandı, kötü bir serüvenden öte geçemedi… Bütün bunların ışığında milletçe çok dikkatli olmak, her türlü tahrikten uzak kalmak akl-ı selimin her zaman hezeyana galip geldiğini unutmamak gerekir…
NE YAPSALAR BOŞ Yazının özellikle son bölümündeki tespitleri yazmadım, kafanızdaki tüm soruların cevabını bulabilmeniz için(Aziz Üstel’in 06/06/2016 tarihli yazısı) Anladığım ve gördüğüm şu, para babaları yani dünyayı idare edenler, kendilerince yüz yıllık planlar yaparak, yeni dünya düzeni kurguluyorlar. Ülkemizi ve bölgemizi kendi menfaatleri doğrultusunda şekillendirmeye çalışıyorlar. Eskiden olduğu gibi yiğitçe karşımıza çıkıp kılıç çekemiyorlar. Terörist maşalarını kullanarak, bizi dizayn etmeye çalışıyorlar. Savaşıyorlar güvenlik güçlerimiz, hem de yedi düvel var karşılarında. En büyük destekçileri ise içimizdeki hainler. Artık cihan biliyor ki bu terör örgütü bir maşadır. Gnostik Akıl, bölgeyi boşaltıp, burada kadim medeniyetlerini arıyorlar. Hem kaynakları kullanacaklar, hemde İslam’a karşı eski kaybolmuş kadim medeniyetlerini kullanacaklar. Kesinlikle başaramayacaklar, yeter ki biz birlik olalım. Aslında bilseler İslam kendilerinden kurtuluşu ama onların gözleri var görmez, kulakları var duymaz… Neyaparlarsa yapsınlar boş, KADERİN ÜSTÜNDE BİR KADER VARDIR, zafer doğru yolda olanların olacaktır. Kalın sağlıcakla.