İnsan bu,su misali kıvrım kıvrım akar ya! Evet şairin söylediği gbi insan karmaşık bir yaratık. Geçtiğimiz gün bir dostum böyle karışık bir rüya görmüş ve banimla paylaştı. Rüya bu ya insanın mana aleminde bir gezinti yapmış. Bakmış ki içerde bir kapı, kapıdan girmiş koridorda biraz ilerlemiş, karşısına iki kapı daha çıkmış, birinin üzerinde nefis diğerinde vicdan kapısı diye yazılı. Önce nefis kapısından içeri girmiş, içerde yine kapılar kapılar, 7 katlı bir saray, ilk kapı olan Emmareyi açmış, uzaktan bakmış kapı çok hareketli giren çıkan belirsiz. Üzerlerinde şehvet, kin, gıybet, hırs, doyumsuzluk, fitne, öfke  kuyuları yazılı. Koridorda birilerin sürekli gezdiğini görmüş, hepside birbirine benzer varlıklara sormuş, siz kimsiniz? Biz nefsin en yakın arkadaşıyız, bize şeytan derler  diye cevap vermişler. Orada bir yazıya rastlamış; “Nefsi sessize aldığında şeytanın nal topladığı doğru. Egonun ve nefsin sesini kıstığında yükselen ses neyse o hakikattir.” Nefsine esir olmak istemiyorsan, eline, diline, beline sahip ol! Bakmış ki oralar bozuk, sıkıntılı, ışıklar bazen yanıyor, ama çoğu zaman zifiri karanlık! Çıkmış, vicdan kapısına gireyim demiş. Aklına üstadın “ Oluklar çift akar, birinden kir birinden nur! Dizeleri gelmiş, vicdan kapısının üzerinde besmele yazılıymış, çünkü besmeleyi söylemeden bu kapı açılmıyormuş. Bediüzzaman’ın Bismillâh her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim! Şu mübârek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudâtın lisân-ı haliyle vird-i zebânıdır. Bismillâh ne büyük tükenmez bir kuvvet, ne çok bitmez bir bereket!” VİCDAN KAPISI Bismillahirrahmanirrahim diyerek  girmiş içeri, burada melekler ve huzur birlikte yaşıyormuş. Bütün iyilikler burada şekilleniyormuş. Her güzel düşünce ve davranıştan sonra  vicdan göstergesi yükseliyor, o yükseldikçe insan huzur buluyormuş. Tabi burası 8 katlı bir saray. Şaşırmış, gönül tahta bu olsa gerek.  ‘Bir defa Allah!” demiş. Nurlar dolmuş içerisi, bütün yapılan iyilikler, güzellikler, yardımlar, ibadetler  vicdan kalesini oluşturmuşlar… Sormuş bu yükselen kalenin adı nedir? Melekler, ihlas ve iman kalesi diye adlandırırız biz demişler. Bu kale hep böyle güçlü müdür? Diye sorduğunda ise, hayır iman kafesteki kuş gibidir, kapıyı açtığınızda uçuverir. Herkesin kalbinde de bulunmaz demişler. Bediüzzaman’ın sözleri aklına gelmiş. “İman hem nurdur, hem kuvvettir. İman insanı insan yapar, belki insanı sultan yapar!” Bakmış ilerde iki kapı zühd ve takva  kapısı  yazılı. İçeri girmiş, bir kişi meleklere ders veriyor… HEPİMİZ İNSANIZ İŞTE Bugün insanın iç dünyasında bir gezinti yapmak istedim. Diyeceğim şu ki; İnanmayan insan küfür karanlığında kalmıştır.Ne kendini okuyabilir, ne de kâinatı. Her organının, her hücresinin ve her duygusunun ayrı birer mu’cize olduklarını hiç düşünmez. Sadece onları dünyanın geçici menfaatlerinde ve zevklerinde kullanmakla yetinir. Düşünmeden yaşar veya yaşıyorum zanneder. İnsan akıllı, vicdanlı, nefsi ile öne çıkan, şuur, irade, idrak, düşünme melekeleri olan Cenabı Hakkın yarattığı en mütekâmil, sosyal bazende öteler gösterilen bir hayata malik bir varlıktır. İnsan aklı sayesinde Rabbini düşünür  tanır. Peygamberlere (Aleyhissalâtü Veselleme) tabi olur. Hak ile batılı, iyiyi kötüyü, güzeli çirkini, birbirinden ayırır. Allah Tealânm emirlerine nehiylerine uyar. Cenabı Hak tarafından verilen nimetlerin kadrini bilir. Şükür, ibadet ve taatte bulunur. İlâhi nizama uygun olarak bütün mahlûkattan yeterince yararlanmaya çalışır. İlme, fenne değer verir. Zekâsının gelişmesi derecesinde yeni yeni buluş ve icatlarla yaşantısını mutlu kılar, geliştirir, yüceltir. İnsan, bütün mahlûkattan ayrı bir yaratılışla insan olarak dünyaya gelmiş.  Onun insan yapan içindeki imandır, bu iman ise bir lutüftur ancak Allah’ın hidayeti sayesinde bu lutfe ulaşır. Mesele şu, nefisle mücadeleyi bırakmamak gerek, çünkü nefis alabaşlı köpeğe benzer mücadeleyi bıraktıkça size hakim olur, böyle olunca da iman kapısı kirleniyor ve iman kuşu kafesten uçabiliyor, Allah muhafaza bu durumda ise kale yıkılıyor, tekrar o kaleyi yapmak için yıllarca uğraşıyorsunuz. İnsan çift çekirdekli bir varlıktır, içerisinde cehennem ağacı zakkum ve cennet ağacı tuğba filizlenip ağaç olabilir, bu çekirdekleri helal su ile sulamak gerekiyor. Yoksa imtihanı kaybedebiliriz. Kalın sağlıcakla.