Cemal Nar Hocamızı bu kentin çoğu tanır; kendisinin bir çok yazılmış kitabı vardır. Bildiğim kadarı ile Hartlap Köyünde doğmuş. Uzun yıllar Kahramanmaraş İmam Hatip Lisesinde meslek dersleri öğretmenliği yaptı. Sonra farklı camilerde vaizlik de yaparak irşad çalışmalarında bulundu.
Hocamızın yazdığı kitap sayısı on civarında, bir ara sosyal medya üzerinden de dersler yapıyordu, şimdi bilmiyorum devam ediyormu?
Bugün O’un İlim ve Özgürlük isimli kitabını tanıtacağım. Gerçi biraz geciktim galiba ama kitap yeni elime geçti.
Kitap 176 sayfa, Beyan Yayınlarından çıkmış. Kitabın önsözünde diyor ki; “ Bu kitapda çağdaş dünyada özellikle Türkiye’dee alim ve islami ilimlerin durumu, değeri söz konusu edilmektedir. Çağımız zor bir zamandır bu açıdan; zor ve yaman bir zaman dilimi. Belki de İslam, uzun serüveni boyunca böylesine zorlu ve çetrefilli bir dönem görmedi. Ümmet bu kadar yaman bir maddi ve manevi işgale uğramadı. Böylesine sömürülmedi.
Emeği ve alın teri, tıpkı inancı gibi bu zalim çağdaki kadar aşağılanmadı. Haçlı saldırıları, hatta Modol ve Tatar istilası dahi bu kadar sarmadı onu herhalde….
Bu kadar kendinden, kendi benliğinden uzaklaştıdmadı. Bu kadar irtidatlara sebep olmadı…
Bu çağda siyaseten mağlup olmuştu İslamn. Çağ başına çullandı. Afakını çelik zırhlı duvarlarla sarıp sarmalamış tek dişi canavar, batıdan tutun da, onların ayarttığı “ kimi Hindu, kimi yamyam bilmem ne bela…”
Kitaptan ilginç bölümlere gelince, Eğitimin İflası, Sordular mı bu millete, Derin İlişkiler, Herkese Yargıya Güvenmeli, Tembellik, Bilgi Güçtür, Başarmamız Gerek, Adalat ve Takva ilgimi çekti ve okumaya devam ediyorum.
OKUMAK, YAŞAMAKTIR
Aslında Pelin Çiftin iki kitabını daha almıştım (KUDÜS VE AYASOFYANIN GİZEMLİ TARİHİ) ancak bu kitap yerli ve bir hemşehrimiz tarafından yazıldığı için önceliği bu kitaba ayırdım.
Hocamız kitabın hemen başından itibaren Müslümanların önüne konulan zorluklar ve oyunlardan bahsetmiş. Tavsiye ediyorum, kitap severler biran önce bu kitap ile buluşsun…
Şimdi gelelim konumuza başlığı Okumak ve Özgürlük diye yazdım. Aslın da hocamızın kitabının başlığını koyacaktım İlim ve Özgürlük diye ama böylesi daha güzel olur diye düşündüm.
Evet okumak insana geniş bir ufuk ve vizyon kazandırıyor; böyle olunca da fikri bir özgürlük içinde yer alıyorsunuz. Bunca yıldır, binlerce kitap okudum ama keşke diyorum biraz daha erken okumaya başlasaydım. Çünkü bilmek insanı En Alime götürüyor. Doğrusu ona gitmek, gidemiyorsak bile yolunda yorulmak, hatta ölmek çok güzel. Çünkü O’(cc) En güzel, en büyük, en alim, en adil…
Evet, bilmek olgunluk da kazandırıyor insana, bu nedenle bilen ile bilmeyenler bir olmuyor. Yanlış anlamayın okuduğum için kendimi övmüyorum, tam tersine okuduğum için acizliğimi anlıyor daha yuha ilmim olduğunu öğrenince de küçülüyorum, En büyüğün(cc) ve ‘Büyüklerimin’ karşısında…
Değerli dostlar, kitap sever kardeşlerim, Efendimiz(sav) ya öğrenen olun ya öğretmen olun diyor. Aslında insan her ikisini birden olmalı. Çünkü ilmin sınırı yok, bu nedenle de hocamız kitabın ismini İlim ve Özgürlük koymuş olsa gerek!
Okuyan yalnızlık yaşamıyor, içine de kapanmıyor, öyle bazı cahillerin söylediği gibi çok okuyan delirtmiyor, tam tersine okudukça ruhu yüceliyor.
Tabi okumak sadece bir kitabı eline alıp, bitirip, kütüphaneye koymakdan da ibaret değil. Okumak aynı zamanda paylaşmaktır. Bu nedenle, değerli okurlarım okudukları eserlerdeki doğruları bizlerle paylaşırlarsa, bizde okurlarımızla paylaşırız bildiklerimizi, böylece bilgi toplumu oluruz.
Bu günkü yazımın son kısmında da bahsettiğim kitabın arka kapağından söz ederek, bitireyim. “ Haklar ve özgürlüklere en fazla muhtaç olanlar, dini eğitim, öğretim ve yaşam alanlarıdır. Ülkemizin kalkınma ve uygarlık doüzeyi de hiç kişkusuz bu alanlardaki özgürlük müdcdelesinin başarısıyla doğru orantılıdır, Hatta bu dünya çapında geçerlidir. Neden mi?
Çağı İslam’ı çağırıyor. İnsanlık farkında olmadan onu arıyor. Üstelik tarihin bu sosyolojinin dili İslam’ın zafer günlerinin yeniden yaklaştığını müjdeliyor…”
Hadi kalın sağlıcakla.